AİHM Şaşırtmadı!..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir FETÖ mensubunun müracaatı üzerine yine Türkiye aleyhtarı bir karara imza atmış… Şaşırdık mı?.. Hayır. Aksi olsa şaşırırdık çünkü.
Yıllarca devletin kılcal damarlarına sinsice nüfuz ettikten sonra MİT mensuplarını ifadeye çağırma, Gezi Olaylarını kışkırtma, emniyet ve yargı üzerinden darbe girişiminde bulunma yollarıyla hedefine ulaşmaya çalıştı FETÖ. Sonunda 15 Temmuz'daki girişimlerinde milletimizin tokadını yediler, malum.
FETÖ'cülerin, ABD ve AB ülkelerinin kontrolünde oldukları ve halen boş durmadıkları gibi bundan sonra da durmayacakları, biliniyor. Patronları çalışmalarını istiyor çünkü… Şaşırtıcı olan, milletimizin kahir ekseriyeti tarafından bilinen bu gerçeğe rağmen hala Türkiye'yi ele geçirme hayali kurabilmeleri. Hele de bu milletin varlığı, birliği ve bekası konusunda aykırı düşünenlere teslim olmayacağını 15 Temmuz'da tecrübe ettikten sonra...
FETÖ ile temasta olup, ya onu kullanan ya da onun tarafından kullanılan şahıs ve kurumların, hak, hukuk ve adalet anlayışına ilaveten objektifliği de bir kenara bırakıp onlara desteklerini sürdermeleri, gelişmelerin en dikkat çekici yanı.
Adı zikredildiğinde oldukça önemli bir kuruluş intibaı veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), FETÖ destekçisi kuruluşlardan birisi. Türkiye söz konusu olduğunda kara kaplı kitaba bakma itiyadında olduğu bilinen AİHM'nin, FETÖ mensubu bir ismin müracaatı ile kendi yetkilerini çok aşan bir karar alması bundan.
Geçmiş yıllarda ülkemizde de yaşanan bu kendi sınırlarını zorlama meselesinde AİHM tek değil elbette. Hedef Türkiye'yi mutlaka ele geçirmek ve kontrol altına almak olunca, emperyalist Batı'nın bütün kişi ve kurumları da savundukları bütün evrensel değerleri rafa kaldırabiliyor.
Azerbaycan'ın, kendi toprağı olduğu herkesçe kabul edilen Karabağ'da asayişi bozanlarla mücadelesinin doğru ve gerekli olduğu herkesin malumu. Ancak Batı'dan gelen açıklamalarda, terörle mücadele eden Azerbaycan kıyasıya eleştirilirken, burada uyduruk bir devlet kurmak niyetiyle asayişi bozanlara sahip çıkıldığı görülüyor.
FETÖ meselesinde ve Karabağ'da olup bitenlerde olduğu gibi Türkiye ve Azerbaycan'la ilgili meselelerde Batı'nın mesajı çok açık: Teslim olmamızı ve her ne isteniyorsa onu yapmamızı istiyorlar. Aksi durumda, ağzımızla kuş tutsak bile kimseye yaranamayacağımız ve yıkıcı eleştirilerden kurtulamayacağımız da başlıca argümanları.
FETÖ mensuplarının akılları başlarında olsa, milletimizin tartışma götürmeyecek şekilde başkalarının kucağında olanlara itibar etmeyeceğini, bilirlerdi.
Milletimizin kahir ekseriyetinin, ABD ya da AB ülkeleri ile iş birliği yaptıkları açıkça bilinen hainlere iyi gözle bakmayacağı ve hele yönetime gelmelerine asla müsaade etmeyeceği, çok net… Zaten biliyorlardır, ama tekrar hatırlatmakta fayda var…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)
- Temel yanılgı… (28.08.2024)