Azerbaycan'ın, Minsk Grubu'nca 30 yıla yakın oyalandıktan sonra Karabağ'ı Türkiye'nin katkıları ile azatlığa kavuşturduğu günlerde Ermenistan yanlısı açıklamalar yapan CHP mensuplarının şimdiki suskunlukları, manidar. Konuşurlarsa baltayı taşa vuracaklarını biliyorlar çünkü.
Azerbaycan, Karabağ, Nahçıvan, Zengezur konularına Batı'nın, Ermenistan'ın ve İran'ın bakışı ile Türkiye'nin bakışı arasında ciddi farklar var. Batı ve Ermenistan bakış açısına yakınlığı ile bilinen CHP zihniyetinin, şimdi İran ile de aynı safta gözükmesi, oldukça dikkat çekici.
Karabağ üzerinden Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetlerine açılması beklenen Zengezur Koridoru'nu çeşitli sebeplerle istemediği bilinen İran'ın, Ermenistan yanlısı tutumu, şaşırtıcı. Ancak, Kılıçdaroğlu CHP'sinin görüşlerinin İran'la çakışması çok daha şaşırtıcı.
İran denildiğinde tüylerinin diken diken olacağı zannedilen CHP zihniyetinin, Azerbaycan söz konusu olduğunda her nedense İran tezlerine yakın durması garip, ama gerçek. CHP Genel Başkanının seçimler öncesi, 'hayatımın en önemli projesi' dediği, 'Tarihi ipek yolunu canlandırma' projesi, bu konunun en delillerinden birisi.
'Türkiye'yi Çin'e bağlayacak' 5 bin 500 km otoban ve demiryolundan oluşacak yolun, Türkiye'den İran, Türkmenistan, Özbekistan, Taşkent ve Kazakistan üzerinden Çin'e varacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Azerbaycan'ı devre dışı bırakıyordu, anlayacağınız.
İran'ın, Azerbaycan ile ilgili bazı sıkıntıları olduğu bilinir. Bu sebeple Karabağ'ın azatlığa kavuşması sürecindeki Ermenistan yanlısı tutumu da belli ölçüde anlaşılabilir. Zengezur koridorunun İran üzerinden geçen ticaret yollarını etkileme ihtimali dolayısıyla oluşan hassasiyeti de.
Aslında oldukça karmaşık küresel meselelerle alakalı bu hususlarda CHP zihniyetinin nasıl olup da İran ile aynı safta bulunabildiği, işin en karmaşık kısmı. Bu yüzden olacak, zaten kendi dertleri ile meşgul imiş gibi gözüken CHP cenahının, Karabağ'daki gelişmelerle alakalı olarak gıkları bile çıkmıyor. CHP kitlesinin, yöneticilerinin bu hususta ne düşündüğünü merak edip etmediği, ayrı bir bahis.
Daha önce, İran'la Türkiye arasında bir savaş olursa İran tarafında yer alırım diyebilen CHP milletvekili hatırlanırsa, bu tutum çok da şaşırtıcı değil aslında. Doğrudan terör tehdidine rağmen 'Suriye'de ne işimiz var?' sorusunu sorabilen bir genel başkanları var da var zaten. Kılıçdaroğlu'nun, Zeytin Dalı Harekatı sırasında 'Afrin'e girmeyin' demesi ve Mavi Vatan kavramına yabancı olduğu için 'Libya'da ne aradığımızı' sorgulaması da örnekler arasında.
Milletimizin ve özellikle de vatansever CHP'lilerin bütün bunların farkında olup olmadıkları, meselenin püf noktası. Değillerse, bu konuda uyanık olmalı CHP'liler. Farkında iseler partilerini yönetenlerin vatanseverliğini sorgulamaları gerek…