Seçimde yaşanılan hezimetin şokunu atlatma çabasına değişim çağrılarının eşlik ettiği CHP'deki gelişmeler, problemlerin azalmak yerine arttığına işaret. Yenilgiyi zafer gibi sunma gayretleri ne ise. Ama bazılarının yerine onlardan herhangi bir farkı olmayan başkalarının gelmesini istemenin 'değişim' olarak takdime çalışılması, tuhaf.
Seçim öncesi bir şekilde üstü örtülebilen tartışmaların ayyuka çıkması gösteriyor ki, CHP'yi mahalli seçimlerde altılı masayı tekrar oluşturabilme dışında başka ciddi zorluklar da bekliyor.
Değişim sloganı ile yola çıkan ve bunu bir şekilde sağlamaya kararlı gözükenlerin attıkları bazı adımlar, CHP içinde harekete geçirilen derin fay hatlarının kolaylıkla sakinleşmeyeceğinin habercisi.
Seçimlerde altılı (ya da yedili) masadaki diğer partilerin desteğini sağlayabilen Kılıçdaroğlu, CHP'de yuvalanan değişik unsurların desteğine de sahipti. Hezimetle neticelenen seçimden sonra başlayan ve CHP'deki kırılganlıkları açığa çıkaran tartışmaları, akçalı bazı ilişkilerin ortaya saçılması izleyince, taraflar açıktan birbirlerini suçlamaya başladı. Bu da CHP Liderini destekleyenlerin çoğunun 'mezara kadar değil, pazara kadar' anlayışında olduklarını gösterdi.
Seçim öncesi mevzilendikleri köşelerden CHP Genel Başkanı'na övgüler düzen ve ölçüsüz iltifatlar yağdıranlardan çoğunun, vaktiyle göklere çıkardıkları Kılıçdaroğlu'nun aslında ne kadar yetersiz ve ne kadar cahil olduğunu anlatmakta birbirleriyle yarışmaları, düşündürücü.
Asıl vahim olan ise sosyal medyada yuvalanan, CHP ve başını çektiği 6+1'in trol ordusunun Kılıçdaroğlu'na yönelik sınır tanımayan saldırıları. Bu çevrelerin kısa süre önce Türkiye'nin başına geçmesini sağlayabilmek için adeta yırtındıkları bir ismi aşağılamaya yönelik mesajları, hakikaten ibretlik.
Klıçdaroğlu'nu yerden yere vuran açıklamaların samimiyeti, tartışmalı . 'O gitsin biz gelelim' şeklindeki değişim taleplerinin altının zaten boş olduğu da biliniyor. Kavuştukları bazı imkanlardan mahrum edilenlerin kuyruk acılarının bu gelişmelerde ciddi payı olduğu da unutulmamalı.
Sadece Kılıçdaroğlu değil, kamu imkanlarını dağıtmaktaki cömertlikleri ile bilinen belediye başkanları başta olmak üzere, etkili ve yetkili başka bazı isimler de hedefte.
Genel başkanlık tartışmalarının henüz bitmediği CHP'de, yerel seçim süreci oldukça hareketli geçmeye aday. İyi Parti'nin pazarlık kokan çıkışları yanında HDP'nin kararsızlığı, CHP açısından öncelikli problem. Masanın diğer üyelerinin takınacakları tavır, ayrı bir mesele.
CHP'deki çekişmelerin adaylık sürecinde devamı ile İBB ve ABB başkanlarına, geçen seçim sürecindeki tavırlarının hesabının sorulması ihtimali de gündemde.
Manzaraya bakılırsa, 'iyi ki kazanamamışız' diyenler mahalli seçimlerden sonra da olacak!..
Ne denebilir ki, ah bu samimiyetsizlik!..