İttifak çıkmazı!..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, genel seçimlerle ilgili değerlendirme de denilebilecek açıklaması, gündemin önemli konularından.
Akşener'in, 'hep beraber' yaşadıkları hezimeti değerlendirirken kendini aklama çabasına girişmesi, anlaşılabilir bir şey. Ancak, 'iki büyükşehir belediye başkanından biri adayımız olsaydı, başarılı olabilirdik' demesi, olup bitenleri pek anlamadığını gösteriyor. Bahsi geçen başkanların herhangi bir başarı hikayeleri olmadığını iyi biliyor oysa.
PKK'nın siyasetteki uzantısı HDP ile aynı safta oluşlarının belirleyiciliği hususunda partisinden yükselen sesleri dinlese, başka şeyler söyleyebilirdi Akşener. Ancak, aynı ittifakın tekrar kurulması ihtimali sebebiyle olacak, yuvarlak konuşmayı tercih ediyor.
'Yerel seçimlere partiler olarak tek başımıza girelim' çağrısı ile, müttefiklerinden daha çok Cumhur İttifakı partilerini hedeflemesi, tuhaf. İttifak konusundaki cesur açıklamaları da herhalde pazarlıkta elini yükseltmeye yönelik. İYİ Parti'nin sadece büyük şehirlerde değil hiçbir yerde iddiası olmadığını iyi bilen Akşener, CHP'den isteyeceği yerlere odaklanmış belli ki.
Kurulduğundan beri ne yapacağı konusunda tereddütler yaşadığı bilinen İP'in önümüzdeki yerel seçimde nasıl davranacağı sorusuna cevap arayanların, Akşener'in konuşmasını 'dağ fare doğurdu' şeklinde değerlendirmeleri, işin hoş tarafı. Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'in sözlerine yönelik 'nezaket' temelli açıklamaları da, ittifak ihtiyacının gereği.
'İki başkandan birisi ile seçime girsek kazanırdık' demesine ve bunu 'milletin talebi bu yöndeydi' şeklinde izahına bakılırsa Akşener, baraj yüzde 7'ye indirilmeseydi TBMM'ye giremeyecek bir partinin genel başkanı olduğunu unutmuş durumda.
Bahsi geçen iki başkanın başarılı olduklarını ve zaten CHP'li belediyelerin yönettiği yerlerden şikayet gelmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için ittifak arayışının bu sözlerle tezat teşkil ettiğini düşünmüyor.
Kılıçdaroğlu, çok başarılı olduklarını söylediği başkanlarla ile özellikle de İstanbul ve Ankara'da işinin zor olduğunu biliyor oysa. Algıların hizmet konusunda işe yaramadığını gösteren anketler, İBB ve ABB başkanlarının ittifak sağlanması durumunda bile nal toplayacaklarını gösteriyor çünkü.
Mümkün olduğu kadar sade suya tirit açıklamalarla kitlelerini oyalayan Akşener ve Kılıçdaroğlu, HDP'nin de bulunduğu yedili masayı kuran iradenin tekrar devreye girmesini bekliyorlar, belli ki. İkisinin de başka şansı yok çünkü… Böyle bir iradenin varlığına 'komplo teorisi' diyenler, 3 Mart'ta zehir zemberek açıklamalarla masadan kalkan Akşener'in nasıl olup da 6 Mart'ta o masaya tekrar oturmak zorunda kaldığına kafa yorarlarsa, iyi olur.
Böylelikle, Akşener'in iddialı sözlerine rağmen yerel seçimlerde ittifaka girmesine şaşırmazlar, hiç değilse...