EKREM KIZILTAŞ

Maslahat gereği…

Arkadaşlarına çaylarını dağıtan İhsan, Melih Bey'e:

- Merkez Bankası'nın gösterge faizlerini yüzde 25'e çıkarmasına ne diyorsunuz?..

- Sadece maslahat, diyorum İhsan kardeşim. 85 milyonluk ülkeyi yöneten kadro, zamanın gereklerine göre adım atarak ülkemiz ve milletimiz için iyi olacağını düşündükleri işler yapıyor bence… Selim, araya girdi:

- Hani faizleri artırmayacaktınız diyenlerin ağızları kulaklarında neredeyse... Melih Bey, gülümsedi:

- Doğru. Ancak farkında iseniz durumdan çok da memnun değiller. Onlar daha ilk adımda yüzde 30, hatta 40 civarında bir yükselme bekliyorlardı. Üç aşamada yüzde 25'e gelinmesi, kafalarını karıştırdı. Asıl sıkıntıları ise, durumun kontrol altında tutulduğunun ve bütün yapılıp edilenlerin faiz ve enflasyonu tek haneye indirebilmeye yönelik olduğunun farkında olmaları… Mehmet:

- Yani faizlerin yükseltilmesi, aslında ileride düşürülmesine yönelik bir operasyon mu demek istiyorsunuz?..

- Aynen öyle. Öncelikle, teknik tabirle gösterge faizinden bahsediyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki sözlerine dikkat etmekte fayda var. Vaktiyle Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetiminde olduğu bir süreçte faiz ve enflasyonu yüzde 5 seviyelerine indirdiklerini hatırlatıp, hedefin faiz ve enflasyonu düşürmek olduğunun altını sık sık çiziyor… Mustafa:

- Faizleri indirmek için yükseltmek biraz dolaşık bir yol gibi…

- Bu da doğru. Ancak dönemsel olarak ihtiyaçlara göre tedbirler alınması gerektiğini unutmamak gerek. Türkiye birilerinin Ortodoks ekonomi dediği sistem yerine, şartlar gerektirdiği için kendi ihtiyaçlarına yönelik Hibrit denilebilecek bir yöntem deniyor. Ekonomist geçinenlerin çoğu, yapılacak tek şeyin gerektiğinde faizleri artırmak ve sisteme kendini teslim etmek olduğunu söylerler. Türkiye ise kendi sistemini uygulayıp, faizleri bazen baskılarken bazen de kontrollü bir şekilde salıyor… Remzi:

- Faizin dinimizde haram olması da ayrı bir mesele…

- Doğru, faiz dinimizde haram. Konunun uzmanı değilim, ama haram olduğu için faize bulaşılmasını istemeyenler, paramızın değerinin sabit olmadığını da biliyorlar. Şu anda cebinizdeki bin lira, altı ay ya da bir yol sonra aynı alım gücüne sahip değilse, bir problem var demektir. Fertler olarak, çözüm için değişik yollar bulabiliriz. Ancak 85 milyonluk bir ülke söz konusu olunca işler değişir. Gönül tabii ki sıfır hatta negatif faizden yana elbet. Ancak bunun için en az tükettiğiniz kadar üretmeniz, temel şart. Cari açığınızın olmaması gerekir yani… İhsan:

Karınlarından konuşanlar…
- Esas problemlerimizden birisi de ülke meseleleri söz konusu olduğunda farklı tellerden çalanların çokluğu galiba?..

- Daha da vahimi bunların adeta karınlarından konuşmak suretiyle asıl niyetlerini gizlemeleri. Ekonomik adımları eleştirenlerin, peki ne yapılabilirdi sorusuna cevap veremeyişleri, kafalarının arkasında başka hesap olduğunu gösteriyor. Mesele uzun ve karmaşık. Ancak sadece Kur Korumalı Mevduat kararı ile ilgili eleştirileri hatırlamak, fikir edinmek için yeterli. Açıklandığı 20 Aralık 2021'den itibaren KKM, hep eleştirildi ve halen de eleştiriliyor. Ancak bu eleştirileri yapanların hiçbirisinin, 'peki ama başka ne yapılabilirdi?' sorusuna 'faizler yükseltilmeli' dışında bir cevabı yok… İhsan, ilavede bulundu:

- Hay ağzına sağlık. Kur korumalı Mevduat kararının açıklandığı akşam, piyasalar kapalı olduğu halde kısa bir sürede 11 TL'den 18 TL'ye tırmanan doların, nasıl tekrar 12 TL'ye indiğini hala merak ederim. … Melih Bey, gülümsedi:

- Bunlar, muhalif takılanların hiç sevmediği bir soru. Aklı başında herkes, bunun ekonomimize dışarıdan bir saldırı manasına geldiğini bilir çünkü. Saldırı olduğunu kabul ederlerse, yaptıkları bütün yorumların çöpe gitmesi gerektiğinin farkındalar… İhsan:

- KKM kararı alınmasaydı, dolar şimdi nerelerde olurdu da önemli bir soru, sanırım. Ne dersiniz Melih Bey?..

- Katılıyorum. Bunu hesaplama ya da tahmin imkanı yok. Ancak bu şekilde son derece ciddi sıkıntıların üstesinden gelindiği, açık. Bizi yönetenlerin, şartlar gerektirdiğinde ülkemiz ve milletimiz lehine uygulamalara imza atmaları, işin en güzel tarafı… Remzi:

- Aynı havayı soluduğumuz insanların memleket lehine atılan adımları itibarsızlaştırma çabası, bana çok garip geliyor…

- Daha da garip olanı, güya muhalif takılıp faizlerin durmadan yükseltilmesini ve böylelikle, vergi gelirlerimizin yüzde 85'inin faize gideceği günlere dönmeyi savunmaları… Selim, gülerek:

- Faiz gelirleri artacak dış ve iç rantiyenin, kendilerine atacağı kemiklerin daha yağlı olacağını hayal ediyorlar herhalde!..

- Muhtemelen öyle. Yapılanların yanlış olduğunu iddia edip, doğru olanlar konusunda ağız açmamanın başka bir izahı yok çünkü… Melih Bey, çayını yudumlayıp devam etti:

- Ekonomik saldırı altında bir ülke olmamız yanında salgın ve hemen ardından Rusya Ukrayna Savaşı sebebiyle doğan sıkıntılara maruz kaldığımız ve bu arada hakikaten büyük bir deprem felaketi ile karşılaştığımızı, unutmamalıyız. Ne kadar güçlü olursa olsun bir başka ülkenin üstesinden kolay gelemeyeceği sıkıntılara rağmen, ekonomi çarkının sağlıklı bir şekilde döndüğü, EYT meselesinin halledildiği, memurlara ciddi zamların yapıldığı, emeklilerin pahalılığa ezdirilmediği gibi hususlar da unutulmaması gerekenler arasında… Mustafa:

- Emekliler konusu biraz tartışmalı değil mi, Melih Bey?..

- Haklısınız. Yıl ortasında memurlara yapılan zammın yüksekliği dolayısıyla emeklilerin ihmal edildikleri duygusuna kapılmaları, normal. Ancak, onlarla ilgili ciddi adımlar atılması için de hazırlıklar yapıldığını biliyoruz. Bana öyle geliyor ki idarecilerimiz, emeklileri memnun edecek adımları da yıl sonu gelmeden ya da en geç yıl sonunda atacaklar. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, milleti gibi inanan ve onlar gibi yaşayan yöneticilerimiz olması ciddi bir şans…

Su testisi su yolunda…
- Bu konuda söyledikleriniz yeter. Bu arada Rusya cenahında neler olup bitiyor sizce?.. Soru, Selim'den gelmişti.

- Benim bildiklerim de sizin bildikleriniz kadar. Her şeyin net olarak ortaya çıkmasının pek mümkün olmadığı bir olayla karşı karşıyayız. Kısa özeti ise su testisinin su yolunda kırıldığı. Prigojin'in o uçakta olup olmadığı, tartışmalı bir husus ve belki de hiç netleşmeyebilir. Wagner ve Prigojin, sıra dışı bir konu ve gelişmeler de her türlü yoruma açık. Putin'in kendi yükselttiği birisinin ihanet olduğunu söylediği davranışı karşısında neler yapacağını herhalde en iyi bilenlerden birisi de Prigojin'di ve bilinenler doğru ise olan oldu. Savaş suçu sayılacağı için Rusya'nın Ukrayna ve Afrika ülkelerinde yapamadıklarını, parayla kiraladığı adamlarına yaptıran birisinin başına gelene üzülecek halimiz de yok… İhsan:

- Birkaç cümlen de İBB Başkanı İmamoğlu için vardır, herhalde?..

- Olmaz mı!.. İBB Başkanı nihayet İstanbul'un hatırladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı olmayınca yardımcılığı, o da olmayınca CHP Genel Başkanlığı hevesine kapılmıştı, malum. Şimdi elinde kala kala İBB Başkan adaylığı kaldığının ve onun da kesin olmadığının farkında. 4 seneden beri dönüp bakmadığı İstanbul'un problemleri ile ilgileniyor gibi şimdilerde. Hep yan gelip yattığı ya da dolaştığı için, İstanbul'un problemleri için geçmişi suçlamaya çalışması, işin ilginç yanı… Mehmet:

- Aday olursa kazanma şansı var mıdır sizce?..

- Bana sorarsanız, yok. Zaten Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'nu aday gösterme ihtimali çok düşük. Dahası, ittifak yapılsa bile İmamoğlu'nun kazanma şansı da yok denecek kadar az. O da bunun farkında olmalı ki her şeyi bir kenara bırakıp İstanbul'a hizmet ediyormuş algısı oluşturmak için çabalamaya başladı. Ancak çok geç kaldığı için işine yaramayacak. İstanbul, hizmette devamlılığın kesintiye uğramasını affedebilecek bir şehir değil çünkü. Hayırlısı olur inşallah...

- İnşallah!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.