İstatistik bile kurtaramaz!..

İstanbul'a vakit buldukça uğrayan ve görevde 4 yılı geride bırakırken vaatlerinin yüzde 12'sini mi yoksa 15'ini mi yapabildiği tartışılan İBB Başkanı, "5 yıl bittiğinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en güçlü, en üretken, toplumuyla en iç içe, en demokratik bir yönetimi olduğumuzu, rakamlarıyla, istatistikleriyle ortaya koyacağız" demiş… Bu sözleri duyduğumda gülmedim desem yalan olur. Siz de benim gibi daha geçen hafta AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanı M. Tevfik Göksu'nun 'İstanbul'un Kayıp Yılları' konulu toplantılarını izlemiş olsaydınız, aynısını yapardınız.
O toplantıda, İmamoğlu'nun belediye başkanlığı süresince İstanbul için dişe dokunur herhangi bir şey yapmadığı, rakamlar ve istatistiklerle ortaya konuldu. Şu ana kadar da İmamoğlu cenahından orada dile getirilenlere tek bir itiraz bile yükselmedi.
Toplantıda dile getirilenlere cevap veremeyen İBB Başkanı'nın, 'kendilerini geçmiş 25 yılla kıyaslayanların kaybettikleri ilde böylesi bir performansı gösteren ekibi eleştirmelerinin normal olduğunu' söylemesi, züğürt tesellisi. Kabaktepe ve Göksu'nun net rakamlarla ortaya koyduklarına yine rakamlarla cevap vermesi gerekirdi çünkü… Sadece güçlü, üretken, toplumla iç içe ve demokratik demekle yetinmeyen İBB Başkanı'nın her sıfatın başına bir de 'en' takısı getirmesi, işin dikkat çekici taraflarından. Gerçekte olmayan şeylerin başına bir de 'en' takısı getirmenin ne anlamı var, bilmem. Ama algı konusunda oldukça mahir kadrolarla iş birliği yaptığında zerre kadar şüphe olmayan İmamoğlu'nun bir bildiği vardır, herhalde.
Algıda sınır tanınmayabileceği için istenildiği kadar sallamak, işin teorik tarafı. İnananlar da olabilir belki. Ancak bir gün mutlaka ortaya çıkma huyu olan gerçeklerin, hele de hizmetle alakalı ise ölçülebilme, hesaplanabilme gibi özelliklere sahip olduğunu da unutmamak gerekir.
Aday iken, 'önümüzdeki 5 yılda 100 bin kentsel dönüşüm konutu yapacağım' deyip, ilk 4 senede sadece 3 bin, '15 bin sosyal konut yapacağım' deyip sadece bin tane yapmışsanız, bırakın tarihin en güçlüsü olmayı, en ufak bir takatiniz bile yok, demektir.
Bu, -eğer aday olabilirse tabii-, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler öncesinde İmamoğlu'nun 'şapkadan tavşan çıkarma' benzeri gösterilerini izlemeye mecbur kalacağımız anlamına geliyor.
"Üç türlü yalan vardır: Yalan, kuyruklu yalan ve istatistik." şeklinde, özellikle İstatistik dersinden çok çekenlerin sevdikleri bir söz vardır. Ancak bütün vaatleri yüz bin kentsel dönüşüm konutu yerine 3 bin konut yapma örneğindeki gibi olan İmamoğlu'nu değil kuyruklu yalan, İstatistik bile kurtaramaz!.
Hülasa: Vaatlerinin eksiklerini birkaç ayda telafi edemeyecek olan İmamoğlu'nun, bu tablodan bir başarı hikayesi çıkarma şansı yok!..