Darbe girişimleri milletimizin muhteşem şahlanışı ile akamete uğratılan FETÖ uşakları, yıl sonra bile eski günlere dönüp başladıklarını bitirmek ve ülkemizi birilerine peşkeş çekmek hayaliyle yatıp kalkıyorlar.
Yaptıkları her şeyin emrinde oldukları birilerinin kucağına sığındıklarını iyice açık edip, kendileri ile mücadeleye yönelik kararlılığı artırdığının farkındalar. Ama sahiplerinin emirlerini dinlemekten başka çareleri olmadığı için sürekli çırpınıyor, çırpındıkça da batıyorlar tabii.
FETÖ mensuplarının, Türkiye içinde yakalandıkça sayıları azalan kripto mensupları yanında kendileri gibi teslimiyetçilerle iş birliği içinde oldukları, cümlenin malumu. Ülkemiz aleyhinde olacağını düşündükleri hemen her faaliyette onlarla paslaşmayı kesinlikle ihmal etmiyorlar. Ancak, bütün çabalarına rağmen herhangi bir şekilde başarılı olamıyorlar ve olamayacaklar da. İhanetin başarılı olma şansı yok çünkü…
Son seçimlerde bu kirli beraberliğin başarılı olacağına ve 'adaylarının' kazanması ile Türkiye'ye döneceklerine ve melanetlerine kaldıkları yerden devam edebileceklerine çok inanmışlardı mesela. Ancak, ümitlerini başka bahara ertelemiş durumdalar.
Tuhaf olan, FETÖ ve benzeri melanet şebekelerinin dış mihraklarla kurdukları kirli ilişkileri milletimizin fark etmediğini zannetmeleri. Yıllardır korunup- kollandıklarının ve melanetlerini sürdürmeleri için çeşitli imkanlarla teçhiz edildiklerinin hepimiz farkındayız oysa.
Bu milletin belki de en sıkıntılı durumda olanının bile 15 Temmuz 2016 gecesi 'ev kira ama memleket bizim' sloganı ile darbecileri püskürtmeye koştuğunu bilmek, gerçeği tüm açıklığı ile anlayabilmek için yeterli.
Geçtiğimiz 15 Temmuz akşamı A Haber'deki özel programa katılan şehit yakınları ve gazilerimizin söyledikleri, insanımızın bağımsızlık ve milli irade konusundaki hassasiyetinin bitmez tükenmez bir hazine olduğunu görmemek mümkün değildi.
İstisnasız her gazinin, 'Allah (cc) o gece içimizden korkuyu çekip almıştı' demesi, Cenab-ı Hakk'ın yardımının delili. Milli iradeyi korumaya çalışırken gazilik rütbesine erişenlerin benzeri bir durumda zerre kadar tereddüt etmeyecekleri gerçeği de yapımızın sağlamlığının göstergesi.
Darbe girişimini öğrenir öğrenmez, uyuyan 11 yaşındaki kız çocuğunu önce Allah'a sonra komşularına emanet ederek, 'kalk Ramazan, vatan elden gidiyor!' dediği eşi ile beraber yola çıkan ve ayağındaki terlikle şehadete koşan Türkan Türkmen Tekin, bu memleketin eli ayağı öpülesi annelerinden biriydi…
Şehitler Köprüsü'nde yaralıları taşıdığı motosikletinin üzerinde şehit edilen Yılmaz Ercan'ın annesi Nermin Ercan'ın 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmak için tiyatro diyenlere söyledikleriyle yazıyı noktalayalım:
"15 Temmuz'a tiyatro diyenlerin artist olup olmadıklarını bilmem, ama benim şehit oğlum artist değildi!.."