EKREM KIZILTAŞ

Turpun büyüğü heybede…

Melih Bey gelince, ekibin tartışmaya ara vermesini fırsat bilip çayları yenileyen İhsan, Melih Bey'e:

- Sizi beklerken, ne olacak bu memleketin hali muhabbetinin yeni versiyonları olarak, ne olacak bu Fransa'nın hali ile başlayıp ne olacak bu CHP'nin hali noktasına doğru yol alıyorduk. Geldiğinize göre, öncelikle yeni memurların ve emeklilerin maaş ve ücretlerine yapılan zamlarla ilgili kanaatlerini alarak başlayalım…

- Cumhurbaşkanımız, en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağına söz vermişti ve bu yerine getirildi. Burada yüzdenin enflasyonla belirlenip seyyanen artışın bütün memurları kapsaması, yerinde bir gelişme oldu. Aynı şekilde, tabii ki gönül daha fazla olmasını isterdi ama emeklilerle ilgili yüzde 25 artış da iyi bir oran… Selim, gülümseyerek sordu:

- Bu arada vergi artışları da oldu, buna ne diyeceksiniz?..

- Ödeyeceklere çok hoş gelmese de, bir kereye mahsus alınacak MTV, KDV oranlarındaki artış ve başka bazı vergi düzenlemeleri ile ilgili söylenebilecek şey, sistemin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için bunlara gerek duyulduğudur herhalde. Unutmayalım ki, devlet ve millet olarak toplam maliyeti 100 milyar doları geçeceği düşünülen bir deprem faciasının yaralarını sarmaya çalışıyoruz… İhsan, mırıldanır gibi konuştu:

- Yeni nesiller pek bilmezler, ama mesela 1999 depreminden sonra yapılan düzenlemelere göre şimdi yapılanların devede kulak bile olmadığı söylenebilir herhalde. Ne dersiniz Melih Bey?..

- Katılıyorum. Afetler her saman sıkıntılıdır ama o zamanlar yaşananları hatırladıkça Cenab-ı Hakk bize o günlerin çaresizliklerini bir daha yaşatmasın demek geliyor içimden… Mehmet, Melih Bey'e:

- O halde ne olacak bu Fransa'nın ve tabii Avrupa'nın hali konusunda kısaca fikirlerinizi alalım?..

- Fransa'nın ve Avrupa'nın hali ile ilgili kısa vadede çok büyük sıkıntılar olmaz denebilir. Fransa ve protestoların yayılma emaresi gösterdiği ülkeler, bunların üstesinden gelebilirler. Ancak yaşananların bilhassa bu ülkelerin geleceğine yönelik ciddi tehditler barındırdığı da bir gerçek. Lafa gelince çok demokrat, çok özgürlükçü, çok insancıl olduklarını söylenenlerin, vatandaşları olan kesimlere yönelik yukarıdan bakışları, Fransa'da yaşanan son protestoların ana sebeplerinden… Melih Bey, çayını yudumlayıp devam etti:

- Cezayir, Fas, Tunus ve başka ülke asıllı olup, vatandaş olarak Fransa'da yaşayanların, farklı bir muamele ile karşı karşıya olduklarını hissettiren gelişmelere karşı tolerans gösterdikleri ve yine de gösterecekleri, söylenebilir. Ama, 17 yaşındaki bir çocuk, sadece Cezayir asıllı olduğu için kurşunlanarak katlediliyorsa, bu sözün bittiği yerdir. Sanırım, Fransa'da vatandaş olarak yaşayan milyonlarca insan, bu durumu sorgulamaya başlamışlardır ve bu sorgulama işi bundan böyle de sürecektir. Aynı durum diğer Avrupa ülkeleri için de geçerli… Mustafa:

- Özellikle de bize pazarlamakta usta oldukları Avrupa değerleri dedikleri şeylerin pek de söylendiği gibi olmadığı gittikçe daha iyi anlaşılıyor yani?..

- Evet. Lafa gelince mangalda kül bırakmıyor ama uygulamada hep yaya kalıyorlar. Aşırı sağın ve ırkçılığın yükselişi en büyük problemlerinden. Şimdilik idare ediyorlar gibi ama yakında bu ülkelerin içinde yaşanabilecek patlamalar yanında ülkeler arasında da sıkıntı ihtimali oldukça büyük bence… Selim, sordu:

- O zaman, 'ne olacak bu Fransa'nın ve Avrupa'nın hali?' sorusunun haklı tarafları var yani. Peki ama bizdeki muhalefetin ama özellikle de CHP'nin hali ne olacak sence?..

TUZLA'DA DEĞİŞEN NE?..
- Seçim hezimeti sonrası atraksiyonlar dönemindeyiz. Altılı Masanın ufak partileri, kazandırıldıkları milletvekilleri sayesinde rahat bir durumda. Kongresini yapan İyi Parti, bundan sonrasını planlama derdinde. Cadı kazanı gibi kaynadığı söylenebilecek olan CHP'de Kılıçdaroğlu'nun yeri sağlam ve oraya heves edenler de şanslarının olmadığını bildikleri için pek cesaretli değiller… Remzi, gülümseyerek:

- O zaman soruyu 'ne olacak bu İmamoğlu'nun hali?' diye mi sormak gerek?..

- Bu daha anlamlı olur. İstanbul'u yönetmek gibi bir niyeti olmayıp hep daha yukarıları arzu ettiği anlaşılan İBB Başkanı, şimdi de CHP Genel Başkanlığı'nı istiyor. Ancak açıkça aday olarak ortaya çıkmayıp, etrafta dolaşıyor. Genel başkanlığın altın tepside kendisine sunulacağını hayal ediyor belki. Ancak, CHP'deki delege yapısının Kılıçdaroğlu'ndan başkasına geçit vermeyeceğinin ve zorlarsa İBB adaylığını da kaybedebileceğinin farkında... İhsan:

- Bana öyle geliyor ki Kılıçdaroğlu'nın karşısına aday olarak çıkarsa, İmamoğlu'nun İBB'deki başarısızlığını daha çok CHP'liler gündeme getirilir. Ne kadar başarısız olduğunu en iyi onlar biliyor çünkü. Turpun büyüğü heybede yani… Mehmet, araya girdi:

- Genel başkanlık veya olmazsa İBB başkan adaylığına katkı sağlar diye İstanbul'la nihayet ilgilenmeye başladı, İmamoğlu. Ancak, bunu yaparken baltayı da taşa vurdu. Yayınladığı 'Tuzla'da çok şey değişti' isimli bir videoda İBB'nin yapmadıklarını yapmış gibi göstermeye kalkışınca Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'dan okkalı cevaplar almış… Melih Bey:

- İmamoğlu'nun videosunu da Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'nın videosunu da gördüm. Çoğu AK Parti döneminde başlatılan yatırımları sahiplenmeye çalışan İmamoğlu, tamamlamadan bunlar için açılışlar yapmış. AK Parti zamanında başlanan Tuzla İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, bunlardan birisi. Tesis, koku yaymaması için gerekli olan arıtma atığını yakma bölümü olmadan açılmış ve etraf kokudan geçilmiyormuş. Başka eksikler sebebiyle atık suların tam arıtılmadan Marmara'ya verilmesi, ayrı bir problem… İhsan, söz alarak:

- Tuzla Belediyesi'nin başlatıp İBB'nin tamamladığı bir otopark dışında Tuzla'da elle tutulabilir bir hizmetlerinin olmadığını da söylüyor, Şadi Yazıcı. KİPTAŞ tarafından yap sat mantığı ile yapılan Aydınlık Evler ve Tuzla Meydan Evleri'nin 'sosyal konut' olarak takdimine de dikkat çekiyor… Melih Bey:

- Meselenin bam teli bu. İmamoğlu'nun Tuzla'da yaptığı konutların kentsel dönüşüm veya sosyal konutla alakası olmadığını söyleyen Şadi Yazıcı'nın: "Tuzla'da ilaç niyetine bir tane daire dönüşümü gerçekleştirmediniz. Depreme karşı güvenli evler için döneminiz tam bir kayıp dönem, yazık ettiniz koca yıllara" demesi, boşuna değil. Adaylığında İstanbul'a 100 bin kentsel dönüşüm, 15 bin de sosyal konut sözü vermişti İmamoğlu. Ancak 4 senede sadece 4 bin tane yapabildi. Bundan sona yapması da mümkün olmadığı için yine algılarla işi götürmeye çalışacak… Remzi:

- İyi de Esenler, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Beyoğlu, Zeytinburnu, Pendik başta olmak üzere AK Partili ilçe belediyeleri binlerce hatta on binlerce kentsel dönüşüm konutu yaparken, koskoca İBB olarak 4 senede yapabildiği 4 bin konutla kimi kandırabilir ki İmamoğlu?.. Melih Bey, gülümsedi:

- Algı meselesinin önemi de burada. Karşımızda, büyük yalanlar söyleyip çok tekrarlayarak insanları inandırmanın mümkün olduğuna inananlar var. Bize düşen, gerçeklerin daha çok yayılmasını sağlamak. İplerini ülkemizin düşmanlarına kaptıran ve yalanlar söyleyip bunları yaymakta başarılı olanlarla mücadele ediyoruz. Bizim avantajımız, gerçek ve samimi olmamız. Özellikle de son seçimler, samimi olanların kazanacağını bir kez daha gösterdi… Selim, son noktayı koydu:

- Durmak yok, yola devam diyoruz yani...

- Eyvallah!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.