Denemeye değer!..
Dış mihraklarla iş birliği yaparak Sultan II. Abdülhamid'i tahttan indiren İttihatçılar, sonrasını düşünmedikleri için koskoca Devlet-i Aliye'nin çökmesine sebep olmuşlardı.
Milletimizin oylarıyla iş başına gelen Menderes'e 27 Mayıs'ta darbe yapanlar da, sonrasına hazırlıksız oldukları için kısa sürede birbirlerine düştüler. 28 Şubat postmodern darbesi ile 54. Hükümet'i istifaya zorlayanlar da sonrasına kafa yormamışlardı. Bu sürecin faturalarından birisi, ülke ekonomisinin kısa sürede duvara toslaması olmuştu, malum…
Bunlara benzer darbeler ve muhtıra süreçlerinin ülkemize neler kaybettirdiği, uzun bir bahis. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan husumetinden başka ortak noktaları olmayanlar sahnede. Dış mihraklar ve ülkemizi parçalamaya çalışan terör örgütleri ile iş birliği yapan bu güruhun tek hedefi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı engellemek.
Yıkmaktan ve devirmekten başka marifetleri olmayan dedelerinin mirasçısı olan bu kesimin selefleri ile en bariz benzerlikleri -Allah (cc) korusun ama-, amaçlarına ulaştıklarında ne yapacakları sorusuna verebilecek bir cevaplarının olmayışı.
Her şey aslında çok açık. Bu sebeple, ülkemizin geleceğinin çok daha iyi olması için gece gündüz demeden çalışan ve her türlü tehlikeye göğüs geren birisinin mi, yoksa kerameti kendinden menkul sicilli bir yalancının mı ipi göğüsleyeceğinin en çok merak edilen konu olması, tuhaf...
Her alanda yaptığı hizmetleri ile bilinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kaç ortaklı olduğunu şaşırdığımız benzemezler ittifakının adayı arasındaki yarışta, Kılıçdaroğlu'nun kazanma ihtimalinden bahsedilebilmesi, işin tuhaf tarafı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açık ara önde bitirmesi gerektiği söylenebilecek yarışta başka ihtimallerin akla getirilmesi, insanların oy verme motivasyonlarının farklılığı arz etmesi ile alakalı.
Objektif kriterler açısından milletimizin kahir ekseriyetinin nereyi tercih etmesi gerektiğinin herkes farkında. Ancak, kendilerini CHP'ye mecbur hisseden yüzde 25'lik bir kesim var. '21 senedir aynı kişi, değişiklik istiyorum' deyip, tanımlayamadıkları özgürlüklerin hayalini kuranlara kadar, gerçeklerden kopmuş bir kesim de bunların yedeğinde.
Seçime iki gün kala Kılıçdaroğlu'na destek açıklamalarını yenileme ihtiyacı duyan HDP/PKK'lıların 'Erdoğan'a kaybettirmek!' cümlesi, meselenin püf noktası… Aynı paraleldeki ittifak üyelerinin, sonrası ile ilgili soruya cevapları ise şöyle: 'Erdoğan gitsin de ne olursa olsun!..'
ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin siyasetçileri ve medyası da 'Erdoğan'a kaybettirmek!' telaşında. Onlarla kol kola olan yıkıcılara destek vereceklerin kendi ayaklarına sıkacakları da, aşikar.
Son gün, şimdiye kadar anlamayanlara 'kendi ayağınıza sıkmayın' demenin faydası olmaz belki. Ama yine de denemeye değer. Ola ki akıllanabilirler…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)
- Temel yanılgı… (28.08.2024)