EKREM KIZILTAŞ

Rehavet yok, yola devam!..

Yanında Selim'le kıraathaneye giren Melih Bey sessizce çaylarını içen ekibe takıldı:

- Ne o?.. Karadeniz'de gemileriniz batmış gibi… Mehmet, cevap verdi:

- Olsa da batsa denir ama iyi ki yok ve batmadı da. Bizimki, sizi beklerken oluşan bir anlık sessizlik işte... İhsan:

- Laf aramızda, seçimin ilk turda bitmemesinin morallerimizi azıcık bozduğu söylenebilir… Masaya yerleşen Melih Bey:

- Yeri gelince olanda hayır vardır sözünü hepimiz kullanırız. Ancak canımızı sıkan bir şey olduğunda unutuyoruz. Bence can sıkacak ve moral bozacak bir şey yok. Bunda da hayır vardır inşallah. İkinci turda arzu ettiğimiz neticeyi almak belki daha da güzel olacak… Melih Bey'i dikkatle dinleyen Remzi, arkadaşlarına:

- Bakın Melih Bey de benimle aynı fikirde. 28 Mayıs'ta daha güzel bir netice alacağız inşallah… Selim, Mehmet'e takıldı:

- Tabii senin bir başka sıkıntın da çaylıklar için memlekete gidemiyor olman galiba?..

- Öyle bir derdim yok. Birinci turda bitseydi gidecektim ama planımı değiştirip ikinci tur sonrasına erteledim… Mustafa:

- Birçoğumuz aynı durumda. Ben deprem bölgelerini dolaşacaktım mesela, ikinci tur sebebiyle erteledim… Melih Bey:

- Sizin bu hususta gerekeni yapacağınızda şüphe yok. Ancak etrafımızda bulunanlarla da konuşup, çeşitli sebeplerle memleketine ya da başka yerlere gidecek olanları uyarmakta fayda var. Seçim ciddi bir iş. Nasıl olsa açık farkla öndeyiz diye düşünüp rehavete kapılmanın faturası çok ağır olabilir… Selim'in de söyleyecekleri vardı:

- Sadece seçim gecesi ve sonrasında yaşananlar bile meselenin önemini gösteriyor zaten. O gece İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının yapmaya çalıştıkları, mesela. Daha sandıkların dörtte biri açılmamışken Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı ilan etmeleri, Cumhur İttifakı'nın açık üstünlüğünün belli olduğu saatlerde bile biz kazandık şeklinde açıklamalar yapmaları… Melih Bey:

- Selim haklı. O gece yapılan bu türden açıklamaların siyasi bir tarafı olduğu düşünülse de, kitleleri tahrik etmeye çalışıp çalışmadıklarının da sorgulanması gerek… İhsan:

- Deprem bölgesindeki 11 ilin 10'unda Cumhur İttifakı oyları yüksek çıktı diye depremzedelere hakaretler yağdırılması bir başka rezillik. Bana öyle geliyor ki, aslında yardım filan yapmayan birileri güya yardımda bulunmuş havalarına girip beddualar yağdırdılar akılları sıra… Remzi:

- Hele Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı!.. 1 Ağustos'a kadar misafir edeceklerine söz verdikleri depremzedeleri apar topar bulundukları otellerden çıkarmaya çalışmaları, affedilir şey değil… Melih Bey:

- Deprem bölgesine yönelik ölçüsüz vaatlerde bulunmalarına rağmen insanların kendilerini tercih etmemesi, canlarını sıkmış belli ki. Başta kendilerini şimdiden cumhurbaşkanı yardımcıları diye lanse edenler olmak üzere belediye başkanlarının verdikleri sözleri tutmadığını bilmeyen var sanki. Son dönemde çeşitli afetlere maruz kalan bölgelerdeki CHP'li belediyelerin parmaklarını bile kımıldatmamış olması da cabası… Selim:

- Hakikaten akıl alacak iş değil yaptıkları. İBB Başkanı'nın, 5 yılda 100 bin kentsel dönüşüm konutu yapacağı sözünü verip ancak üç bin tanesini yapabildiğini unutup, sahada atıp tutması, insanların dikkatinden kaçmamıştır herhalde… En kuvvetli oldukları yerlerden birisi olan İzmir'de, Hükümet yapmış onlar seyretmişler sadece. Ama lafa gelince mangalda kül bırakmıyorlar… Melih Bey, sözlerine devam etti:

Milliyetçilik rolü
- Asıl mesele, iktidara gelebilme hayaliyle oluşturdukları ittifakı HDP'ye mecbur bırakmaları. Kılıçdaroğlu, verdiği sözleri açıklamaya yanaşmadı ama HDP ve PKK mensuplarının konuşmaları, verilen sözlerin neler olduğunu anlamaya yetti. Milletimizin onlara meyletmeme sebeplerinden en önemlisi bu bence… Mustafa:

- Haklısınız Melih Bey. Yerel özerklik, kayyım uygulamasına son verme, sınır ötesi harekatları durdurma, Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakma ve benzeri vaatlerin ne manaya geldiğini anlamayacak kadar saf değil milletimiz... Selim, ilave etti:

- Tabii bazı HDP'lilerin ve PKK'lıların Apo'ya ev hapsi, Türkiye'yi bölgelere ayırma, Suriye'nin kuzeyindeki statünün benzerini Türkiye'de oluşturma ve 100 yılın hesabını sorma gibi sözlerini de işitti insanımız… İhsan'ın çayları dağıtmasını bekleyen Melih Bey:

- Seçimin ilk turunda yaşananlardan ders almış olacaklar ki, şimdilerde Kılıçdaroğlu'nun milliyetçilik söylemine sarıldığı görülüyor. Bunun bir sebebi de yüzde 5, 2 civarında oy alan Sinan Oğan'ın oylarını ikinci turda alabilmeye yönelik belki. Ama Cumhur İttifakı'ndan ve bu arada seçime katılmayanlardan da destek alabilmeyi umuyorlar belli ki. Bu konuda HDP ve PKK da ses çıkarmama sözü vermişe benziyor. Ancak ben yine de dayanamayıp konuşacaklarını düşünüyorum. Bazıları konuşmaya başladı zaten. Bu arada Kılıçdaroğlu FETÖ demeye bile başladı. Belli ki onlardan da izin almış… İhsan:

- Sinan Oğan'a verilen oyların Kılıçdaroğlu'na gitme ihtimali yüksek değil bence. Ne dersiniz Melih Bey?..

- Sinan Oğan'ın aldığı oylar çeşitlilik içeriyor. Dolayısıyla tümünün birden ittifaklardan birisine gideceği söylenemez. Oğan ne karar verir bilmem ama seçmenlerini kendi haline bırakırsa, genel oy oranlarına benzer bir dağılım olur diye düşünüyorum… Bu arada seçime Yeşil Sol adıyla giren HDP'nin oylarının düştüğünü de unutmayalım. Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur için milliyetçilik rolü oynamaya başlamasının bu kesim tarafından nasıl algılanacağı da önemli… Selim:

- Bunlar ve daha başka konuşabileceğimiz birçok şey var belli. Ancak ikinci turda daha yüksek bir orana ve sayıya ulaşmamız gerektiği açık ve bunun için her birimiz üzerimize düşeni yapabilmek için gayret etmeliyiz. 28 Mayıs'taki ikinci tur seçim hakikaten çok önemli. İnsanımızın bir kısmının, ülke ve millet olarak karşı karşıya olduğumuz tehlikelerin farkında olmayışı, bunun sebeplerinden… Melih Bey:

- Selim haklı… İhaneti akıllarının ucundan bile geçirmeyecek birçok vatandaşımızın, ülkemizi adeta başkalarına teslim etmek için çalışıp çabalayanlara oy verebilmesi, hakikaten düşündürücü. Her şeyi bilmeye de gerek yok. Sadece Kılıçdaroğlu'nun ülkemizin havacılık ve uzay sanayiini ABD'li bir şirkete teslim edeceğini söylemesi bile, neler olup bittiğini anlamak için yeterli aslında… İhsan:

- Karadeniz doğalgazımız artık evlerimizde, ihtiyacımızın yüzde 8'ini karşılayabildiğimiz petrol üretiminde yüzde 25'lik yerlilik yakalandı, kendi otomobilimiz TOGG sokaklarımızda, uçaklarımız, helikopterlerimiz, İHA ve SİHA'larımız semalarımızda, başta TCG Anadolu olmak üzere gemilerimiz sularımızda… Karşımızdakiler, bunları inkar ediyor ya da karalıyorlar. Bunları milletimize anlatmak için önümüzdeki günlerde biraz daha gayret etmeliyiz… Selim:

- O halde çevremizdekilerle konuşmak ve ikinci tur bitmeden memleketlerine gitmemelerini sağlamak, öncelikli işimiz. Ülkemiz gerçeklerinden haberdar olmadığını düşündüğümüz tanıdıklarla yapacağımız sohbetler ise işin bir başka yönü. Rehavet yok, yola devam, yani. Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun!..

- Amin!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.