Pazar günkü seçimlerle ilgili en hoş değerlendirmelerden birisi gazetemizin, 'Kemal Bey 11'li koalisyonla geldi. Yanına New York Times'i, Washington Post'u, The Economist'i, Der Spiegel'i çekti. Yine de 2.5 milyon fark yedi…' başlığı idi.
Takvim'in başlığında sayılmayanlar da vardı tabii. Bu açıdan, insanımızın 'topu birden' gelenlere rağmen algılarla hedefe ulaşacaklarını zannedenlere prim vermediğini vurgulamak gerek. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığına milletimizin kahir ekseriyetinin sahip çıktığını, seçim neticeleri bir kez daha netleştirdi.
Dışarıdan ve içeriden saldıranların ülkemizi teslim alabilmek ya da iddialarını sürdüremeyecek şekilde zayıflatabilmek niyetinde olduğu, artık herkesin bildiği bir husus. Yedili Masa'nın seçim vaatleri de bunu ispatlayan örneklerle dolu. Dostlarını kızdırmamak için olsa gerek, insanımızı memnun edebilecek vaatlerde bulunmaya bile cesaret edemediler çünkü.
Muhalefetin, Türkiye'yi hemen her konuda bulunduğu çok daha ilerilere götüreceği yönünde vaatlerde bulunması, en acemi siyasetçinin bile bildiği temel esaslardan. CHP'nin başını çektiği muhalefetin, bırakın ülkemizi çok daha ilerilere götürme vaadinde bulunmayı, var olanlara bile 'dokunacaklarını', 'gözden geçireceklerini', hatta 'iptal edeceklerini' söyleyerek siyaset yapması, güdüldüklerinin ispatı.
Üzerinde derin derin düşünmemiz gereken hususlardan birisi, dışarıdan kontrol edildiği ve ülkemiz aleyhine hususlara rıza gösterdiği bilinen muhalefetin, milletimizden destek alabilmesi. Bu, varlığımızı, birliğimizi ve bekamızı önemseyenlerin, insanımızın farkındalık düzeyini artırabilmek için daha çok çalışmaları gerektiğinin işareti.
'Üst akıl', 'dış mihrak' ve benzeri değerlendirmelerin komplo teorisi olduğunu iddia edenler olsa da, yaşananlar bu yöndeki tespitlerin doğruluğunu ispatladı. Seçime yakın günlerde Batılı medya organlarında Erdoğan düşmanlığı ve Kılıçdaroğlu aşkının zirve yapmasının başka izahı yok çünkü. Arzu ettikleri netice açısından problem çıkaracağını bilseler bile kendilerini tutamadılar belli ki.
TBMM'de oluşan tablo, HDP/PKK ve FETÖ muhipleri açısından tam bir hayal kırıklığı. Yedili Masa'nın çoğunluğu elde ederek parlamenter sisteme geçeceği iddiası rafa kaldırıldı öncelikle. HDP/PKK ve FETÖ mensuplarının ümitleri de yerle yeksan oldu…
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması biraz canımız sıksa da, çevrilen dolaplara prim vermeyen milletimizin kendisine hizmet için çalışanları ödüllendirmesi, ümit verici.
Bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili olarak, 'evet, şimdi ne yapıyoruz?' sorusuna cevaplar bulmakla işe başlayabiliriz. Beklediklerine ulaşamadıkları gibi ulaşamayacakları da anlaşılanların, şimdiden kendi içlerinde hesaplaşmaya başlamaları da bir şans...
Evet, şimdi ne yapıyoruz!..