Tehlikenin farkında olmak!..

Arkadaşlarına çaylarını verip yanlarına oturan İhsan:

- Bu cumartesi biz bizeyiz anlaşılan… Yani kendi aramızda sohbet edeceğiz. Öncelikle geride bıraktığımız seçim kampanyaları ile ilgili olarak Mehmet'in görüşlerini alalım bence. Kabul edenler, etmeyenler?.. Edilmiştir!.. Gülerek söz alan Selim:

- Cumhurbaşkanı adaylarından birisinin seçime üç gün kala adaylıktan ayrılması önemli bir gelişme. Bununla başlasak iyi olur… Mehmet:

- Evet, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmek zorunda kalması hakikaten dikkat çekici bir gelişme. Kaset iddialarına ek olarak, kampanya sürecince mahalle baskısına maruz kalmasının da bu sonuçta payı var bence. Çekilmesi için ellerinden geleni yapan ve son olarak FETÖ desteği ile bu neticeyi sağlayanların tavırları ise ibretlik… Mustafa, merakla sordu:

- İnce FETÖ ve PKK'yı işaret ettiği halde CHP'lilerin bunların adını bile anmamasını kastediyorsun herhalde?..

- O da var tabii. Ama neticeden memnun oldukları belli olan CHP'liler Altılı Masa'ya, FETÖ'ye ve PKK'ya destek sağlayan Batılı ülkeleri de kollamaya çabaladılar. İnce ile ilgili iddiaların bu ülkelerdeki FETÖ mensuplarının marifeti olduğunu çocuklar bile biliyor oysa. Hele Kılıçdaroğlu'nun, İnce konusu ile alakalı olarak Rusya'yı hedef alan mesajı, tam bir komedi. İnce adaylıktan ayrıldığı için adeta bayram yapanların, sebep olduğunu iddia ettikleri Rusya'ya zehir zemberek sözler etmesi, komedi değil de nedir ki!.. Selim:

- İnce'nin adaylıktan çekilmesi CHP'ye mi yarar peki?..

- CHP'lilerin bunun böyle olacağını düşündükleri aşikar. Ama, önemli olan taraftarlarının İnce'ye yaşatılanları nasıl değerlendirecekleri. Ben, İnce'nin takipçilerinin büyük bir kısmının yaşananları affetmeyecekleri ve CHP'nin umduğu gibi davranmayacaklarını düşünüyorum. Cumhurbaşkanımıza ya da diğer aday Sinan Oğan'a oy verenler yanında, sadece milletvekilliği için oy kullananlar da olabilir… Remzi:

- Yaptıkları pek işlerine yaramayacak yani…

- Aynen. Sanırım böyle bir şeyin daha evvel olması gerektiğini düşünüyorlardı. Ancak, Kılıçdaroğlu'nun İnce'ye yönelik anlamsız tavrı ya da başka sebeplerle, arzu ettikleri gibi olmadı. Biliyorsunuz Cuma günü Ankara'da yapılan CHP mitingine katılmasını bile beklediler İnce'nin… Selim, şaşırmıştı:

- Ne yani, adaylıktan ayrılması için ciddi şekilde zorladıkları adamın bir de mitinglerine katılmasını mı bekliyorlardı?..

- Delice geliyor ama böyle bir beklenti vardı. Neyse ki İnce katılmadı. Muharrem İnce'nin 2018'deki adaylığı sırasında bu tür iddialar dile gelmemişken, Kılıçdaroğlu'na karşı aday olunca gündeme gelmesi konunun en dikkat çekici yanı bence… Mustafa'nın aklı başka bir konudaydı:

- Adaylığı kesinleştikten sonra HDP ile görüşen Kılıçdaroğlu'nun burada verdiği sözler de önemli. HDP ve PKK bastırıyor ama Kılıçdaroğlu susuyor… Mehmet, gülümseyerek:

- Aslında susmuyor. Çünkü HDP'liler ve PKK'lılar, her talepte bulunduklarında verilen sözleri de hatırlatıyorlar. Altılı masanın daha önce yaptığı açıklamalar da HDP ve PKK'ya verilen sözlerle dolu. Sınır ötesi harekatların durdurulması, kayyım uygulamasına son verilmesi, AB yerel özerklik şartının kabul edilmesi, Selahattin Demirtaş ve hapisteki bazı isimlerin salıverilmesi gibi konular Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarında ve altılı masanın bazı belgelerinde var zaten… Selim, araya girerek:

- HDP'liler ve PKK'lılar, Kılıçdaroğlu'nun söylemeye cesaret edemediği Öcalan'a ev hapsi, özerklik, Suriye'nin kuzeyindeki gibi bir statü ve benzeri şeyleri öne çıkarıyorlar yani…

- İyi anlamışsın. Bir tür oyun oynar gibi kapalı kapılar ardında konuşulanları açıklayıp kamuoyunu hazırlıyorlar yani... Remzi, farklı düşünüyordu:

- CHP ve beraberindekiler kendi ayaklarına sıkıyorlar. Bizzat katılarak ya da televizyonda izlediğim kadarıyla, terör bağlantısı sebebiyle insanların çok ciddi tepkileri var. Altılı masadakiler terörle iş birliği sayesinde almayı umduklarından çok daha fazla oyu kaybedecekler bence… Mehmet, onayladı:

- Bu konuda senin gibi düşünüyorum. Altılı masadaki ufak partilerin bahsettiği dip dalganın Cumhur İttifakı'na yarayacağı, kesin. Milletimiz teröre müsamaha göstermez çünkü… İhsan, söz alarak:

- Dikkat çeken bir konu da açıklamalardan sıkılan Kılıçdaroğlu'nun, HDP ve PKK'nın bu açıklamaları Cumhur İttifakı'na destek için yaptıkları iddiası…

- Kılıçdaroğlu'nun doğruları çarpıtmakta ne kadar pervasız olduğunun göstergesi bu. HDP yanında PKK'nın sözde yöneticilerinin de Kandil'den CHP'ye destek mesajları yağdırdığını bilmeyen yok. Kılıçdaroğlu, insanımızın zekası ile alay ediyor… Selim, başka bir hususu gündeme getirdi:

- Savunma sanayi yanında havacılık konusunda ciddi gelişmelere sahne olmuş ülkemizi yönetmeye talip Kılıçdaroğlu'nun, ülkemizdeki yüzlerce başarılı şirketi yok sayıp, havacılık ve uzay çalışmalarını ABD'li bir şirkete teslim edeceğini söylemesini hala aklım almıyor benim. Var olanları geliştireceğini ve onlarla yola devam edeceğini söylese, daha çok işine yarardı oysa… Mehmet, gülümsedi:

- Mesele, kendisine destek olanların bu konuda müsaadeleri olup olmaması bence. Söylediklerine baktığınızda, adeta insanımızın dikkatini çekecek vaatlerde bulunmamaya çalıştığını görürsünüz. Dostlarının hoşlanmadıkları konulara girmemeye çabalıyor. Yoksa 20 senede yüzde 20'den yüzde 80 yerliliğe ulaşan savunma sanayii ile ilgili vaatlerde bulunmayı kendi de isterdi. Ancak iş birliği yaptığı HDP/PKK ve Batılı dostları sebebiyle bu konularda ya konuşmuyor ya da engelleyeceğini ima eden sözler ediyor… İhsan düşünceli bir şekilde konuştu:

- Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun. Başımıza geçmeye niyetli ve etrafına topladıkları ile hatırı sayılır bir oy oranına sahip birisinin ülkemizin aleyhinde bağlantılara girmesi, çok üzücü. Daha üzücü olan da, insanımızın belli bir kesiminin tehlikenin farkında bile olmayıp bunların peşinden gidebilmesi… Mehmet:

- Haklısın İhsan. Altılı masadakilerin ve CHP'nin söylediklerine kafa yorulduğunda, seçimde başarılı olmaları durumunda bizi ne kadar büyük sıkıntıların beklediğini anlamak mümkün. Ülkemiz üzerinde karanlık hesaplar yapan dış mihraklarla kucak kucağa oldukları yetmiyormuş gibi devletimizi bölmek, parçalamak için çabaladığını herkesin bildiği bir terör örgütü ve uzantısı ile de iş birliği yapıyorlar… Selim, ilavede bulundu:

- Daha da düşündürücü olan, vaktiyle CHP zihniyetine karşı mücadele ettiklerini söyleyenlerin de bu ihanet kervanında yer almaları. Dindarları temsil iddiasındaki bir partinin, tescilli din düşmanı CHP'nin kuyruğuna takılması ve ömürlerini 'mücahit' olma gayreti ile geçiren bazı kişilerin, Kılıçdaroğlu'na 'mücahit' diyebilmeleri ise sözün bittiği yer… Mehmet, sözlerini toparladı:

- Cenab-ı Hakk akıl fikir versin inşallah. Seçim konusunda söylenebilecek son şey ise Cenab-ı Hakk'ın 'Mukallibel Kulub', yani kalpleri çekip çeviren olduğu gerçeği… Umduğumuzdan daha güzel ve hayırlı bir neticeye ulaşırız inşallah!..

- İnşallah!..