Su tersine akmaz!..

Türkiye'yi masada ve sahada güçlü bir devlet haline getirip, dışarıdan gazel okumaya kalkışanlara kararlı bir şekilde 'hadi oradan' diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı engellemek isteyen dış ve iç mihrakların telaşı, anlayana çok şeyler ifade ediyor…

Söyleyebilecek makul ve mantıklı sözleri olmayanlar, son olarak milletimizi suyun yukarı doğru aktığına inandırma çabasında idiler. Kapalı kapılar ardında ülkemizin varlığı, birliği ve bekası açısından kabul edilemez sözler verdikleri PKK/HDP'nin 'verdiğin sözleri açıkla' çağrılarını, Cumhur İttifakı'na destek olarak yorumlamaları, bunun örneği.

Terör marifetiyle ülkemizi dize getirmeye çalışanların maşası PKK ve uzantısı HDP'liler, Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözleri açıklamasını istemekle kalmayıp bunları açıkladılar da. Heyecana kapılan terör sevicilerin yaptığı her açıklama, Altılı Masa'da ciddi taraftar kayıplarına sebebiyet verdi.

HDP'ye verilen sözler karşılığında gelmesi beklenen oyların mı yoksa terörle iş birliği sebebiyle kaybedileceği kesin olanların mı daha fazla olduğu, yedili masadakileri son günlerde en çok meşgul eden soru idi.

Verilen sözlerin tutulması gerektiğini hatırlatan ve aklı başında herkesi rahatsız eden bu açıklamaların engellenmesi de mümkün değildi, anlaşıldığı kadarıyla. Kitlesini ikna edebilmek için HDP ve güç gösterisi için de Kandil bu açıklamalara muhtaçtı belli ki.

Kılıçdaroğlu'nun seçimde kendisine destek olmak için yırtınan PKK elebaşları ve HDP yöneticilerinin, bu açıklamaları Cumhur İttifakı'na destek için yaptıklarını iddia etmesine, kargalar bile gülmüştür herhalde.

PKK/HDP'ye seçim desteği karşılığı verilen sözleri kamufle için insanların aklıyla alay etmeye çalışanların başka marifetleri de var. FETÖ desteğiyle adaylıktan çekilmesini sağladıkları Muharrem İnce için başkalarını suçlamaları, buna örnek.

Seçime üç gün kala cumhurbaşkanlığı yarışından çekilmek zorunda bıraktıkları Muharrem İnce konusunda Rusya'yı hedef alan bir mesaj göndermek ise, tüy dikmekten de beterdi.

Kılıçdaroğlu'nun, Batılı dergilerin iç işlerimize müdahale kokan yayınlarına ses çıkarmadığını unutması ne ise. Ancak, İnce'nin adaylıktan çekilmesi için CHP'nin başını çektiği mahalle baskısı yetmeyince, son darbeyi FETÖ'nün vurduğunun herkes farkında.

Kimsenin aklının ucundan bile geçmez iken, 2008'de okyanus ötesinde CHP'ye genel başkan yapılacağı konuşulan ve 2010'da bir kaset darbesi ile CHP'ye genel başkan seçtirilen birisi olarak, bu işlerin nasıl yürüdüğünü en iyi Kılıçdaroğlu bilir zaten…

İnsanımız, Pazar günü suyun tersine aktığını iddia edenlere prim vermeyip gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde değerlendirerek karar verecektir.

İktidar uğruna dış mihraklarla ve FETÖ - PKK gibi terör örgütleri ile iş birliği yapanların hak ettikleri cevabı alacaklarında şüphe yok!..