EKREM KIZILTAŞ

Gel de şaşırma!..

Türkiye hakkında bilgileri olmayan birilerinin yolu bugünlerde ülkemize düşse ve kendilerine yaklaşan seçim süreci ile ilgili bilgiler verilse, herhalde şaşkınlıktan küçük dillerini yutarlardı.

Seçimin ana hatlarıyla, 21 yıldır idare ettiği Türkiye'ye hemen her sahada ciddi mesafeler aldıran bir iktidarla, iktidarın liderine olan husumetleri dışında ortak noktaları olmayan muhalefet arasında olduğunun söylenmesi, konunun belki de en şaşırtıcı tarafı olurdu.

Demokratik sistemlerin tabii bir gereği olarak, en az iktidar kadar hatta belki de daha fazla dersine çalışması gereken muhalefetin, tembelliği ile maruf olup, dış desteklerle iktidara gelebilme ümidinde olduğunun anlatılması da, en az ilk husus kadar şaşırtırdı muhatapları.

Ülkenin varlığı, birliği ve bekasını esas alan AK Parti, MHP, BBP ve YRP'nin, bütün meselelere milletimizin menfaatleri açısından baktığı, karşılarındaki ittifakın ise dış mihrakların çıkarlarını öncelediği gerçeği, muhataplarda şok etkisine sebep olabilirdi.

Muhalefetin oluşturduğu Altılı Masa ittifakının, ülkeyi bölüp parçalamayı amaçlayan PKK ile ilişkisini inkara tenezzül etmeyen HDP ile iş birliklerinin altının çizilmesi, bütün duyduklarından sonra muhatapları şaşırtmazdı muhtemelen.

Ancak benzemezler ittifakını oluşturan partilerden CHP'nin Cumhuriyetin kurucu partisi olma iddiası, İP'in milliyetçi muhafazakar görünme çabası, Deva ve Gelecek'in önceleri AK Parti'de siyaset yapanlarca kurulduğu gerçeği, DP'nin isminden başka anlamı olmadığı ve Saadet'in de Milli Görüş'ü temsil iddiasında bulunduğunun aktarılması, muhatapların şaşkınlığını zirveye ulaştırırdı…

Sosyal medya platformlarının cansiperane bir şekilde muhalif cenah için çalıştığını ve ülkede 20 milyon Twitter hesabı varken, muhalefetin bazı mesajlarının 100 milyon kere görüntülendiğini duymak, pek şaşırtıcı olmayabilirdi. Yalan yaymaya meraklı bazı gazete ve televizyonların, sıklıkla basına yönelik baskılardan bahsetme alışkanlığında oldukları gerçeği de keza…

Ancak bazı batılı ülkelerin, ülkemizdeki bazı STK ve yayın organlarını çeşitli şekillerde fonlayarak istedikleri şekilde yayın yapmalarını sağladıkları söylenince, bunların arasında kendi ülkelerinin bulunup bulunmadığını merak ederlerdi.

Muhatapların, mevcut iktidarın savunma sanayinde yerliliği yüzde 20'lerden 80'lere çıkardığı, İHA ve SİHA konusunda ülkeyi başa güreşir bir seviyeye getirdiği, Türkiye'nin kendi arabasını ürettiği, doğal gazını kendi arayıp bulduğu ve çıkardığı… gibi konuları dinlemeye takatları kalır mıydı, meçhul.

Hele iktidarın bütün bunları son 10 yıldır şiddetini gittikçe artıran saldırılara rağmen gerçekleştirildiği söylenince, 'bu kadarı da olmaz!' diye düşünerek, anlatılanların gerçek olup olmadığı konusunda şüpheye kapılırlardı…

Sayıldığı kadarı bile yeteri kadar şaşırtıcı, değil mi?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.