Ağır şaka!..

Seçim yaklaştıkça, 14 Mayıs'la ilgili hesaplarının tutmayacağını anlayanlarda tuhaflıklar başladı. Okumuş çocuklar oldukları belli olan Yedili Masa mensuplarının saçma sapan iddiaları, iyi olmadıklarını gösteriyor.

Ruhat Mengi'nin 24 Haziran 2018'da, yani önceki genel seçimlerde gönderdiği, unutulmazlar arasına giren o meşhur mesajını gölgede bırakacak işler olmaya başladı diyelim, siz durumu anlayın.

Mengi'nin iddiası, oy kullandıktan sonra toparlanmak için kabinde biraz oyalanan bir arkadaşının kayınpederinin, oy pusulasına bastığı mührün uçup gitmiş olduğunu fark etmesi (!) idi!.. CHP'nin kesin kazanacağı sandıklara uçucu mühür gönderildiğini, tutanaklar tutulduğunu iddia eden Mengi, mesajını 'Lütfen herkese duyurun' diye bitirmişti.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu'na basılan evet mühürlerinin saat 17.00'de silineceği ve Recep Tayyip Erdoğan isminin altında belireceği şeklindeki iddiayı, şaka olarak kabul etmek belki mümkün. Ama dile getirenin, her zaman takındığı ciddi yüz ifadesi ile tanınan birisi olması ve muhatabının da kendisini onaylaması, kafa karıştırıcı.

Milletimize söyleyebilecek sözü olmayanların seçime kadar daha neler yumurtlayacaklarını tahmin etmek güç. Bu sebeple bundan sonra da benzer örneklere rastlayacağımız, kesin.

Avrupa ülkelerine vizeleri kaldıracağı, 300 milyar dolar kaynak getirdiği / getireceği gibisinden iddiaları ciddiye alınmayan Kılıçdaroğlu, bütün tuşlara birlikte basma merakına kapılmış gibi. Konuyu bilenlerce bıyık altı gülümsemelerle izlenen Kürtlerle ilgili videodan sonra, herkesin bildiği sırrı, yani Alevi olduğunu açıkladığı video ile sahne aldı. Başarısızlıkları herkesçe bilinen İBB Başkanı ve ABB Başkanı'nın rol aldığı son video ile kendisini bile aştı.

'Türkiye'yi afetlere hazırlamak ve kentlerimizin dirençlerini artırmak istiyorum' diyor Kılıçdaroğlu, videoda. 'Bu görevi İstanbul'da ve Dünya tarihinde on metroyu aynı anda yapan Ekrem başkan yapar. Berbat şehirleşmeyi bitirecek olan başkan' diye de ekliyor…

'Aynı anda on metro yapma' iddiasının kocaman bir yalan olduğu, malum. 5 yılda 100 bin konut sözü verip, 4 senede ancak 3 bin tane yapabilen İBB Başkanı'nın şehirleşme konusunda çok kötü bir örnek olduğunu iyi bilen İstanbullulara sorsa, 'yanlış tercih' cevabını alırdı oysa.

'Sosyal politikalar', 'hane ekonomisini güçlendirme', 'aile destekleri sigortası' ve 'yoksullukla mücadele' dedikten sonra, ne alaka ise, 'teknolojik atılımları ve tarımsal kalkınmayı da Mansur başkan yapar' diyor, Kılıçdaroğlu. ABB Başkanı'nın vaatlerini yerine getirme konusunda kaplumbağadan bile yavaş olduğunu bile bile hem de…

Uçucu ya da belirli saatte yer değiştiren mühür iddiaları belki şaka kabul edilebilir. Ama İmamoğlu ve Yavaş'ın başarılı örnekler olarak takdimi, herhalde şakadır… Ağır bir şaka hem de…