EKREM KIZILTAŞ

Çırpındıkça batıyorlar…

Bayramın ikinci günü sabahı, Melih ve Salih beylerle çay bahçesine gelen Selim, selamlaşma faslından sonra sundurmanın altında toplanan ekibe takıldı:

- Yazı getirmişe benziyorsunuz. Ama ne olur ne olmaz diye kendinizi sağlama almayı da ihmal etmemişsiniz… İhsan, gülümseyerek:

- Ne demezsin!.. Yaz geldi diyoruz ama bir yandan da bereket yağıyor maşallah… Hal hatır sorma faslından sonra Mehmet, Melih Bey'e hitaben:

- Melih kardeşim, olup bitenleri anlamakta hakikaten zorlanıyorum. İkisi önemli olmak üzere dört cumhurbaşkanı adayımız var. Birçok parti yarışıyor ama milletvekilliği seçimleri için de belli başlı iki ittifak söz konusu. Sahanın hali bir tuhaf. Altılı Masa'nın adayı, HDP'ye desteği karşılığında ne gibi vaatlerde bulunduğunu, HDP'lilerin ve hatta PKK'nın taleplerine rağmen açıklayamıyor. HDP ile ilgili zehir zemberek açıklamaları ile bilinen İyi Parti'den ve daha da garibi masanın ufak partilerinden gık bile çıkmıyor… Susup, İhsan'ın çayları dağıtmasını bekleyen Mehmet, devam etti:

- Cumhurbaşkanı yardımcılığı da seçimle imiş gibi İBB Başkanı tek başına seçim gezilerine çıkıyor. İttifakın adayını içine sindirmekte zorlandığı bilinen İyi Parti'nin afişlerinde adayın resmi yerine belediye başkanlarının resimleri bulunuyor. Bir sürü saçmalık varken bu partiden önemli bir isim, güya Akşener'in 3 Mart'ta ayrılıp sonra masaya tekrar dönmesini izah için tuhaf laflar ediyor… Geleceğini bildiğim için bu sabahı iple çekiyordum. Şimdi yorumlarını bekliyorum… Melih Bey:

- Altılı masanın durumu, hakikaten karmaşık. Kuranlar, her kimler ise dağılmasına müsaade etmiyor ama bir arada bulunmaları için sağlam bağlar da oluşturamıyorlar Akşener'in 3 Mart'ta ağır açıklamalarla masadan ayrılması ve sonrasında mecburen dönmesi ile ilgili İyi Parti'den Müsavat Dervişoğlu'nun, 'bütün olup bitenler kontrollü idi' şeklindeki komik açıklamasına kargalar bile gülmüştür. Unutulmaya bıraksalar daha iyi olacakken, konuyu neden kanırttıklarını anlamak mümkün değil… Mustafa, araya girerek:

- Çırpındıkça batıyorlar mı diyorsunuz?..

- Aynen öyle Mustafa kardeşim, çırpındıkça ve milletimizi kandırmak için yalanlar söyledikçe daha da batıyorlar. Yaşananlara herkes şahit. Akşener'in o ağır açıklamalarını duyup da, 'bu bir oyundu' sözüne inanan olur mu?.. Yavuz Ağıralioğlu'nun benzer sebeplerle istifa ettiğini de unutmamak gerek. İyi Parti, milliyetçi muhafazakar kesimden bünyesinde kalabilenleri ikna etmek ve bu arada HDP ile beraberliklerinin üstünü kapatmaya çabalıyor. Ama milletimiz de İyi Parti tabanı da o kadar saf değil… Remzi'nin aklı başka bir konuda idi:

- Kılıçdaroğlu, durup dururken herkesin bildiği şeyi yani Alevi olduğunu neden gündeme getirdi acaba?..

- Birçok sebebi olabilir. Malum seçim yaklaştı ve kamuoyu yoklamaları da onlar açısından alarm veriyor. Dolayısıyla bütün tuşlara birden basmaya çalıştığı söylenebilir. Alevi kesime ve bu arada Sünni kesime de mesaj veriyor. Ancak 'samimi bir Müslüman olduğu' beyanının, karşılık bulup bulamayacağı, meçhul... Selim, dayanamayıp söze girdi:

- Partilerinin gelen merkezine kendi genel başkanlarının resmini bile asmazken Kılıçdaroğlu'nun posterini asan Saadet Partililer, farklı düşünüyor olmalı. Buldukları her fırsatta, Kılıçdaroğlu'nun ne kadar dini bütün bir Müslüman olduğunu anlatmaya çabalıyorlar üstelik… Melih Bey, gülümseyerek devam etti:

Kırk yıllık Kani olur mu Yani!..
- Bu durum hakikaten ibretlik ama boşa gayret. 'Kırk yıllık Kani olur mu Yani' örneğini unutmayın!.. Dindar insanların, yıllarını açıkça dini değerlerle mücadeleye hasretmiş birisine oy vermeye ikna etmek için yapılanlar yüz karası. Kılıçdaroğlu için mesele yok, belli ki danışmanları ve ajansı dindarlara hoş gelecek işler yapmasını istiyor ve o da öyle yapmaya çalışıyor. Samimi olmadığı için de yüzüne gözüne bulaştırıyor. Fayda beklerken zarar ediyor bence. Seccade olayına bu gözle bakın. Bu zamana kadar yapıp ettikleri ve söylediklerinin unutulması da mümkün değil. Kılıçdaroğlu'nun Aleviliği konusunu Cumhur İttifakı'nın değil, aynı ittifaktaki İyi Parti'nin kaşımaya çalıştığını da unutmamak gerek… Araya giren İhsan:

- Bu konuda CHP eski milletvekillerinden Mustafa Kemal Çiçek'in söyledikleri de çok önemli. 'Mezhepçilik eşiğini aşalım' çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu'na, İstanbul'daki 39 ilçe başkanı ve CHP'nin 134 milletvekilinden kaçının Alevi olduğunu soran Çiçek, Alevi olmayan CHP'lileri neden tasfiye ettiğini ve bu arada Tunceli Alevilerini; Çorum, Sivas, Amasya, Erzincan ve diğer Anadolu illerinin Alevilerine neden üstün tuttuğunu sordu ve cevap alamadı tabii… Remzi, katkıda bulundu:

- Yanlış hatırlamıyorsam genel müdürlüğü döneminde SSK'ya PKK'lıları ve yakın akrabalarını doldurduğuna dair ciddi bilgiler içeren bir MİT raporu vardı vaktiyle…

- Evet, bir şekilde yok edilmiş zannedilse de devletin önemli belgelerine de giren bir rapordu o. Kılıçdaroğlu, işine yarayacağını düşündüğü her şeyi, doğru ya da yanlış olduğuna aldırmadan sonuna kadar kullanıyor. Kürt meselesi ile ilgili sözleri, mesela. Bu konudaki bütün sıkıntıların CHP zihniyetinden kaynaklandığını ve Cumhurbaşkanımızın kararlılığı sayesinde AK Partili hükümetler döneminde muhteşem mesafeler alındığını herkes biliyor oysa. Ama Kılıçdaroğlu, yalanları ile hem HDP'yi memnun etmeye ve hem de bu partiye olan mecburiyetine kılıf bulmaya çalışıyor... Selim, merakla sordu:

- Daha önce bu konuda atılan adımlarda payları olduğu söylenebilecek olan Babacan ve Davutoğlu neden sessiz kalıyorlar dersiniz?..

- Elleri mecbur. Masayı kim ya da kimler kurdu ise çatlak seslere tahammülleri yok, malum. Büyük iddialarla yola çıkıp, vaktiyle kavga ettiklerini söyledikleri bir zihniyete payanda olmaları bu kişiler açısından yeteri kadar küçültücü zaten… İhsan, araya girerek:

- Melih Bey, biraz da anketlerden bahset bence, durum ne gösteriyor?..

- Anketlerin çoğu, seçimin ilk turda ve Cumhurbaşkanımızın zaferiyle sonuçlanacağı yönünde. Milletvekili bazında da Cumhur İttifakı'nın önde olduğu söylenebilir. Togg'un sahaya inmesi, TCG Anadolu'nun TSK'ya teslimi, Karadeniz doğal gazının sisteme bağlanması ve bu hususta milletimize verilen müjdeler, kentsel dönüşümle ilgili son açıklamalar gibi birçok güzel adım da birbiri ardına geliyor. Sanırım seçime kadar ibre daha da yukarı çıkar. Bazı sıkıntılar olsa da problemleri kimin çözebileceğini iyi bilen milletimizin, tercihini doğru olandan yana yapacağını söyleyebiliriz… Mustafa, katkıda bulundu:

- Yine de çalışmak durumundayız herhalde. Doğru olan kazanırken oyların biraz daha fazla olması çok iyi olur, malum…

- Haklısınız. Varlıklarına sebep olarak Cumhurbaşkanımıza olan husumetleri dışında bir sebep gösteremeyenler de derslerini almış olur böylelikle. Yalanlar ve algılarla alınacak mesafenin de bir sınırı var nihayet… Cenab-ı Hakk millet olarak doğru olanı tercih konusunda basiretimizi artırsın ve ülkemiz için hayırlı olduğunda şüphe olmayan kadroya başarılar ihsan eylesin!..

- Amiiin!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.