Kendisi himmete muhtaç dede…

Öncelikle ikinci gününü idrak ettiğimiz mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor ve hepimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.

Bütün seçimlerden çok daha önemli olduğunu uluslararası mihrakların bile doğruladığı 14 Mayıs seçimlerine az kaldı. Yakın zamanda yaşadığımız büyük depremler, Ramazan Ayı ve herhalde iletişimdeki gelişmelerin de etkisiyle önceki seçimlere nazaran çok değişik bir kampanya dönemi izliyoruz.

Cumhurbaşkanlığı için 4 aday, milletvekilliklerine yönelik olarak da birçok partinin gösterdiği binlerce aday arasından tercihte bulunacağız. Cumhurbaşkanlığı için iki aday öne çıkarken, milletvekillikleri konusunda da başlıca iki blok söz konusu.

Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah, ülkeyi 21 senedir idare eden, dolayısıyla yaptıkları yapacaklarının teminatı olan bir lider ve kadrosunun devamı için oy talep ediyorlar.

Kesintisiz olarak 21 senedir sürdürülen hizmetlerin devamı olarak atılan son adımlar, milletimizin bundan sonrasına yönelik kanaatleri açısından ciddi veriler içeriyor. Söz verdiğini yapan ve ince eleyip sık dokuyarak sadece yapacaklarını vaat eden Cumhurbaşkanımız ve ekibinin gelecek vizyonu da muhteşem.

AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah arasında muhteşem bir uyum olduğu malum. Aynı hedefe kilitlenen ve her birisi kendi çapında çalışmalarını yürüten Cumhur İttifakının karşısındakilerin öncelikli problemi, uyum! Ne kadar gizlemeye çalışsalar da Altılı Masa'dakilerin paçalarından akan uyumsuzluk sebebiyle kitlelerini ikna konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar.

'Pazara kadar değil mezara kadar' anlayışında olduğu bizzat altılı masadakilerin vurguladığı Cumhur İttifakı'nın tersine, benzerlikleri değil farklılıkları ile bilinen Altılı Masa, hala aday belirleme sürecindeki çalkantıların etkileri ile uğraşıyor. Olup bitenleri izah sadedinde yaptıkları her açıklama ile biraz daha battıklarının farkında bile olmayışları, işin ironik tarafı…

CHP, İP, Deva, Gelecek, DP ve Saadet, yapmadıkları yapamayacaklarının teminatı olanları iktidara getirme çabasında. Vaatlerinin karşılıksız olduğunun delili ise yerel yönetimlerdeki akıl almaz başarısızlıklar. Hasbelkader geldikleri makamları bile dolduramayan İmamoğlu ve Yavaş'ın, Kılıçdaroğlu'na destek için sahaya sürülmeleri de, 'kendisi himmete muhtaç dede, kaldı ki gayrıya himmet ede' sözünü hatırlatıyor.

Bulanık suda balık avlamaya niyetli masanın 7. üyesi HDP ile beraberlik, yıkım ekibi açısından ciddi bir tehlike. Altılı masadakiler oy hayali kursalar da, HDP'yi PKK'nın yönlendirdiğini bilen tabanlarında ciddi kaymalar yaşanması ihtimal dahilinde…

İnsanımızın, maddi ve manevi kazanımlarını elinden almaya çalışanlara teveccüh göstermeyeceği, kesin inşallah. Bize de oranları daha yükseltmek için gayret etmek düşüyor…