Ülkemizde geleceğimiz ile alakalı hiç de hayırlı düşüncelere sahip olmayan mebzul miktarda insanın yaşamakta olduğu, bir vakıadır. Hain kontenjanımız oldukça kabarıktır yani.
Tek başına çalışanı, kendisine benzeyen birkaç kişiyle hareket edeni olduğu gibi güya derneklere ve sözüm ona siyasi partilere bağlı olanları vardır. PKK, FETÖ, DHKP-C gibi yapıları çatı örgüt kabul ettiklerini söylemeye bile gerek yok.
Kendilerini iyi kamufle edebildikleri sosyal medya platformları yanında marjinal gazete, televizyon ve internet sitelerinde mevzilenip devletimize ve milletimize yönelik bitmek bilmez saldırıları, başlıca melanetleri.
Kendilerinin de içinde bulundukları geminin dibini delmeye çalışmaları; kimlikleri, değerleri, idealleri ve beklentileri milletimizden tamamen farklı olan bu kesime mensup olanların bariz vasıfları arasında. Yüzsüz oldukları için, tekneyi delmeye değil kurtarmaya çalıştıklarını söylemeyi de ihmal etmezler…
Kendi ayaklarımız üzerinde durma kararlılığından bir an önce caymamızı temine çalışan bu güruh, Türkiye'nin uluslararası sisteme mutlaka teslim olması ve istediği her şeyi tartışmadan yapması gerektiğine inanır. Yani teslimiyetçilerden oluşur...
Bunlar arasında, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesinin vaktinin gelmediği, ısrar etmesi durumunda başının derde girebileceği düşüncesindeki saf kişiler de vardır. Ama sayıları az olan ve başımızın zaten belada olduğunu anlatmanın çok kolay olmadığı bu kişiler konu dışı.
Sisteme teslim olmamız için çalışanlar arasında, bunun gerçekleşmesi durumunda bu yöndeki gayretlerine karşılık kendilerine yağlı kemikler atılacağını umanların oranı oldukça yüksektir. Tarih bilgisinden mahrum oldukları için de önce hainlerin yok edildiği gerçeğinden bihaberdirler.
Ülkemizi sisteme teslim etmek için çalıştıklarını açıkça söyleyebilecek kadar pervasız değildirler. Bu sebeple hedeflerini, evrensel bazı değerleri de işin içine karıştırıp çarpıtmak suretiyle üstü kapalı bir şekilde anlatır, toplumu aldatmaya çalışırlar.
Algılar oluşturmak suretiyle insanımızın kafasını karıştırmak en önemli silahlarından birisidir. Bu yüzden sürekli yalanlar söyler ve bunlarla ilgili doğruların açıklanmasına aldırmayıp hemen yeni yalanlara başvururlar. …
Teslimiyeti hedef alan alçaklarla ilgili olarak 'ne kadar da çok!' demek zorunda kalışımız, düşündürücü. Ancak, teker teker gelmek yerine seçimler vesilesiyle Yedili Masa etrafında toplandılar ve şimdi hepsi birden geliyorlar!..
Ülkemizin varlığı, birliği ve bekası için çalışan kadrolara düşmanlık temelinde bir araya gelen bu teslimiyetçi kafalara milletimizin seçimlerde vereceği cevap, önemli.
Yüksek bir irfana sahip olan milletimizin dostlarını ve düşmanlarını tanıyıp gerekeni yapma hususunda üzerine düşeni hep yaptığının tecrübe ile sabit olması ise, ümit kaynağımız…