Tıpış tıpış!..

Akla ziyan çeşitli atraksiyonlardan sonra cumhurbaşkanı adayı olabilen Kılıçdaroğlu'nun adaylığına katkıda bulunanlara yaptığı diyet ödemeleri CHP'de ciddi tartışmalara yol açmış durumda.

Ne yalnız başlarına ne de bir araya geldiklerinde sayısal olarak herhangi bir şey ifade etmeyen ufak tefek partilere CHP listelerinde tahsis edilen yerlerle ilgili tartışma, artarak sürüyor. Hepi topu 132 milletvekili olan bir partinin aday listelerinde 30'u garanti gibi olan 70'e yakın yerin başkalarına ikramı, az şey değil…

Deva, Gelecek, Demokrat, Saadet ve bu arada her nedense İyi Parti'den de CHP listelerine yerleştirilen isimlerin FETÖ bağlantıları, bir başka sıkıntı vesilesi. İsimlerle alakalı değerlendirme yapan bazı uzmanların, CHP ve İyi Parti listelerindeki isimlerle FETÖ'nün grup kurabilecek sayıda kişiyi TBMM'ye sokabilme ihtimalini dile getirmeleri, boşuna değil.

Sadece bu da değil. Adaylık işini bir şekilde kotardıktan sonra, İyi Parti'nin hüsnü kuruntusuna göre CHP genel başkanı olarak, ama aslında Altılı Masayı temsilen görüşüp verdiği tavizlerle sağladığı HDP desteği de Kılıçdaroğlu açısından can sıkıcı gelişmelere aday.

Meşruiyet sıkıntısı içindeki HDP'liler ve sık sık bulundukları inlerden kafalarını çıkartıp ahkam kesmeyi çok seven PKK'nın dağdaki yöneticileri, verdiği sözleri hatırlatmak için yaptıkları açıklamalarla Kılıçdaroğlu açısından durumu daha da zorlaştırıyorlar. CHP'nin ulusalcı kesimini iknada zorluk çekilmeyeceği düşünülse de, desteğine ihtiyaç duyulan İyi Parti ve diğer ufak partilerin seçmenlerine HDP'ye verilen tavizlerin makul bir izahını yapılabilmesi pek mümkün gözükmüyor.

Demokrat Parti ne ise ama seçimlere kendi logoları ile katılma hayali kuran Deva, Gelecek ve Saadet Partili seçmenleri, listelerine yerleştirilmiş adaylar sebebiyle CHP'ye oy vermeye ikna edebilmek de, oldukça zor bir mesele.

CHP'ye husumeti varlık sebebi kabul etmiş olanların bu partiye oy vermeye ellerinin gitmeyeceğini hatırlatmaya gerek yok. Seçmenlerin, listelerin seçilecek yerlerinde olanların zaten kazanacaklarını ve aşağılarda olanların kaybedeceklerini iyi bildikleri de malum…

Genel başkanlığı sonrası tattığı bütün yenilgilere rağmen koltuğunu muhafaza edebilen Kılıçdaroğlu, memnuniyetsizlikleri ayyuka çıkan CHP'lileri 'tıpış tıpış' sandığa gitmeye ikna edebilir belki...

Ama 'söz verdiklerini açıkla' diyerek Kılıçdaroğlu'nu zorlayıp duran HDP'liler ve PKK sözde yöneticilerinin yaptıkları ve yapacakları açıklamaların sonuçlarını kestirebilmek, güç.

Önemli bir başka gerçek de şu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti husumeti ile gözleri kararmış genel başkanları ne kadar çabalasa da; Deva, Gelecek ve Saadet seçmenlerini ülkemizin varlığı, birliği ve bekası konusunda güven vermeyen Kılıçdaroğlu'na oy vermeye ikna edemezler!..