EKREM KIZILTAŞ

Zorla güzellik olmaz!..

İftar masasını kontrol eden İhsan, durup durup yola bakan Selim'e takıldı:

- Amma da heyecanlısın ha! Adam söz verdiğine göre gelecek demektir.

- Geleceğini ben de biliyorum da bir an evvel gelse de iftar öncesini sohbetle değerlendirsek. İftar saati gelirse, hoş geldin beş gittin derken iftar. Ardından akşam namazı, teravih… Konuşmayı izleyen Mehmet de Selim'e takıldı:

- Bu kadar heyecanla beklediğine göre soracak çok şey biriktirdin herhalde?..

- Melih Bey'e sormam gereken çok şey var. Seçim yaklaştıkça gelişmeler iyice hızlandı çünkü…

Az sonra gelen araçtan Oğuz'la beraber Melih Bey de inince, Selim rahatlamıştı. Hoş beşten sonra Melih Bey'le:

- Melih Bey, birkaç gündür kafam fena karıştığı için bu iftar buluşmasını iple çekiyordum. Kılıçdaroğlu'nun ayakkabıları ile seccade üstünde poz vermesi ile ilgili görüşünüzü alarak başlayalım…

- Sakınılan göze çöp batarmış derler. Kılıçdaroğlu'nu inançlı bir mücahit gibi göstermeye çabalayanların tezgahları ayaklarına dolaşıyor, bence. İftar için gidilen bir mekanda yönetici odasında çekilen fotoğraflar söz konusu. Seccade ve namaza aşina olmadıkları anlaşılan Kılıçdaroğlu ve yanındakiler ayakkabı ile seccade üzerinde poz vermişler. Önce montaj ve benzeri iddialarla yalanlamaya çalışılırken, ikinci ve üçüncü fotolar ortaya çıkınca Kılıçdaroğlu'nun 'üzüntü beyanı' geldi, malum... Oğuz:

- Üzüntü beyanı ile mesele bitmeli değil miydi?..

- Doğru. Ancak Kılıçdaroğlu muhipleri yalakalık amacıyla saçma sapan açıklamalar yapmaya başlayınca, iş dallanıp budaklandı. Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin olaydan almaları gereken ders, birisini olmadığı gibi göstermeye çalışmaktan vaz geçmeleri gerektiği. Dini konularla ilgili hassasiyetler çok ve bilmeyen birisi rahatlıkla yüzüne gözüne bulaştırabiliyor, seccade örneğinde olduğu gibi… Selim, araya girerek:

- Yani Kılıçdaroğlu'ndan mücahit çıkarmaya çalışanlar, bu sevdadan vazgeçsinler diyorsun. Doğrusu da bu zaten. Şu İyi Parti binasına isabet eden mermi ve sonrasında CHP'nin otobandan gelen mermi sesleri üzerinden açıklamalar yapma olayı nedir?..

- Bunda anlaşılmayacak bir şey yok ki Selim. Konu, bir gece vakti yakındaki şantiye bekçisinin hırsızları korkutmak için sıktığı mermilerden birisinin İyi Parti İstanbul İl binasına isabet etmesinden ibaret.

- Aslında benim anladığım da bu. Ancak mesele bu ise İyi Parti Genel Başkanı'nın grup toplantısında etrafa boş kovan filan saçması ne demek oluyor o zaman?..

- Sadece gösteri. Bir gece vakti olup binadakilerin ancak ertesi gün farkına vardıkları olayın, yandaki şantiyenin bekçisinin hırsızlara ateş açması ile ilgili olduğu ortaya çıkarıldı. Ancak buna rağmen İyi Parti Genel Başkanı, muhtemelen milletimizi ve partililerini de rahatsız edecek bazı gelişmeleri gizlemek için, Cumhurbaşkanımızı hedef alan anlamsız açıklamalarda bulundu… Mustafa, merakla sordu:

- İlk açıklama ve grup toplantısındaki hareketler tam olarak neyi gizlemeye yönelik?..

- HDP'lilerin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, görüşmede verdiği sözleri kamuoyuyla paylaşma çağrısında bulunmasını gizlemek, öncelikli hedef. Destek mukabili olarak verilen sözlerin açıklanması yönünde HDP'den ve Kandil'den gelen çağrıların bundan böyle artacağını bilen CHP de benzer bir sıkıntı ile karşı karşıya… Anlatılanları dinleyen Mehmet, sordu:

- CHP'lilerin, İstanbul İl binaları yakınında bir gece vakti duyulan mermi sesleri üzerinden gürültü çıkarmaya çalışmaları da bundan mı?..

Mermi hikayeleri ile kamuflaj…
- İyi Parti, il binasının yanındaki şantiyeden hırsızlara sıkılan mermilerle algı oluşturmaya başlamışken, CHP'liler de boş durmadılar. Ancak, her iki olay da gece saatlerinde yaşandı. İyi Parti binası ile ilgili olanın bir tesadüf olduğu son derece açık. CHP ile ilgili olan da gece saat 04'te otobanda duyulan silah seslerinden ibaret.

- İki olay da zorlama bir şekilde bazı şeyleri kamufle etmek için kullanılmaya çalışılıyor yani…

- Tabii ki. Altılı Masa adına Kılıçdaroğlu'nun HDP'ye verdiği sözler sadece CHP'yi değil, İyi Parti'yi ve masanın diğer mensuplarını da bağlıyor çünkü. Sınır ötesi harekatların durdurulması, belediyelerde kayyım uygulamasına söz verilmesi, terör tutuklularının salıverilmesi, yerel yönetimlere özerklik verilmesi ve benzeri hususlar kimsenin kabul edebileceği şeyler değil… İhsan'ın kafasına başka bir şey takılmıştı:

- Anlattıkların makul. Ancak HDP'lilerin ve Kandil'dekilerin, Kılıçdaroğlu'nu yaptıkları görüşmede mutabık kaldıklarını açıklamaya davet etmeleri, yine de tuhaf. Bu durumda ona destek olalım derken zora sokmuş olmuyorlar mı?..

- HDP'liler için aldıkları sözler kadar meşru gözükebilmenin de çok önemli olduğunu unutmamak gerek. Verilen sözler her ne ise bunların herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bunlar konuşulup tartışıldıkça insanların alışacaklarını ve yarın bunlar sağlandığında çok da şaşırmayacaklarını düşünüyorlar belki de. Haklarında neredeyse neticelenmek üzere olan bir kapatma davası da var, malum… Mustafa düşünceli bir şekilde sordu:

- Bunlar doğrudan ülkemizin varlığı, birliği ve bekası ile ilgili konular, Melih Bey. Bu ülkenin siyasetçilerinin milli meselelere bu kadar duyarsız olabileceğine inanmak istemiyor insan. Kılıçdaroğlu, Akşener ve masadaki diğer ufak partilerin yöneticileri, terör örgütünün uzantısı olduğunu herkesin bildiği HDP'nin taleplerine evet demenin çok büyük bir yanlış olduğunu bilmiyorlar mı?..

- Tabii ki biliyorlar. Altılı Masa'yı oluşturan partilerin ortak yönleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti husumeti. HDP muhabbetleri konusunda birkaç ihtimal var. HDP'ye verilen ve her birisi ülkemiz ve devletimiz açısından sıkıntılar doğuracak sözlerin problem olmadığını düşünmeleri ihtimali, bunlardan birisi. Ama bu kadar cahil değillerdir herhalde. Altılı Masa'yı kuranların dayatmalarına karşı koyacak güçlerinin olmayışı, başka bir ihtimal. Meral Hanım'ın, büyük gürültü çıkararak ayrıldığı masaya dönmek mecburiyetinde kalışı, dikkat çekici mesela… Remzi'nin kafası karışmıştı:

- Bunların her biri diğerinden daha kötü ihtimaller. Bu ülkenin siyasi partilerinin varlık yokluk meselesi olan hususlarda başkalarının arzularına uygun davrandıklarını düşünmek bile çok vahim… Melih Bey, acı acı gülümsedi:

- Haklısınız Remzi Bey. Ancak olup bitenlerin başka izahı da yok. Cumhuriyetin kurucusu olduğunu söyleyen CHP, milliyetçi muhafazakar olduğunu söyleyen İyi Parti, Milli Görüş'ü temsil iddiasındaki Saadet ve diğerleri, HDP ile yapılan anlaşma karşılığı ülkemiz ve milletimiz aleyhine birtakım tavizleri verilmesine rıza göstermiş durumdalar!.. HDP'nin, her yönüyle aleyhimize olduğu açık olan bu pazarlığın kamuoyuna açıklanması talebi, işin iyi tarafı. Altılı masadakilerin canını en çok sıkan da bu. Seçimde destek vermesi karşılığı HDP'ye verilen tavizlere itirazları yok ama bunun milletimiz ve özellikle de tabanları tarafından bilinmesini istemiyorlar yani… İftara az bir zaman kaldığını fark eden İhsan, konuyu toparlamak maksadıyla:

- Evet, iftara az kaldı. Melih kardeşimizin, merak ettiğimiz konu ile alakalı söylediklerinin özeti şu: İyi Parti, CHP ve altılı masada bulunan diğer partiler, Kılıçdaroğlu'na destek karşılığı HDP'ye verilen tavizleri milletimizin kabul etmeyeceğini biliyor ve bunu gizlemeye çabalıyorlar. Akşener'in grup toplantısındaki mermi kovanları gösterisi ve CHP'lilerin otobandan gelen silah sesleri üzerinden algı oluşturma gayretleri bununla ilgiliydi. Benzer atraksiyonlarla bundan sonra da karşılaşmamız mukadder… Biraz duraklayan İhsan, sözlerini şöyle tamamladı:

- Seccade meselesi de, zorla güzellik olmayacağının ispatı. Birileri Kılıçdaroğlu'ndan mücahit çıkarmaya çalışmanın yanlış olduğunu herhalde anlamışlardır. Mermilerle ilgili yalanlarla HDP'ye verilen tavizleri kamufle etmeye çalışanlar da milletimizin her konuyu titizlikle takip ettiğini seçimlerde anlayacaklardır inşallah…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.