EKREM KIZILTAŞ

Herkes işini iyi yapsa…

Arkadaşlarına çay verirken Melih Bey'in yanında birisiyle geldiğini gören İhsan, müjdeyi verdi:

- Evet arkadaşlar, Melih Bey geliyor. Yanında bir arkadaşı da var!.. İçeri girince ekibi selamlayan Melih Bey, arkadaşını takdim etti:

- Arkadaşım, daha doğrusu ağabeyim Abdülkadir Bey. Yüksek inşaat mühendisi olmanın yanında deprem uzmanıdır ve yarı emekli olduğunu söylese de kendi çapında müteahhittir… Masadakilerin ama özellikle de Selim'in memnuniyetine diyecek yoktu. Son birkaç gündür aralarında tartıştıkları konuları sorabilecek birisini bulmanın verdiği bir memnuniyetti bu. Tanışma faslından sonra, Melih Bey:

- Abdülkadir Bey'e daha önce siz ahbap çavuşlardan bahsetmiştim. Bugün bu tarafa geleceğini öğrenince davet ettim ve geldi sağ olsun. Şimdi fazla yormamak üzere sorularınızı sorabilirsiniz… İlk soru Selim'den geldi:

- Efendim, öncelikle tekrar hoş geldiniz. Önceleri hafta sonlarında mutlaka diğer günlerde arada bir buluşurken, depremin ilk gününden beri adeta buralı olduk. Bir yandan gelişmeleri izliyor ve bir yandan da sohbetler ediyoruz… Öncelikle bize sağlam inşaatlar konusunda teknik bazı bilgiler verseniz. İnşaat yüksek mühendisi olmanın yanında deprem konusunda da uzmanlığınız var… Selim, araya girerek:

- Hem de müteahhitsiniz!.. Abdülkadir Bey, gülüşmeler arasında başladı:

- İnşaatlarla alakalı en önemli konu bence ahlak meselesi. Bu sadece belediye, müteahhit, mühendis, mimar, inşaatı yapan taşeron, kontrol eden yapı denetim firması, usta ya da kalfaları değil herkesi ilgilendiren bir konu… İhsan'ın çayları dağıtmasını bekleyen Abdülkadir Bey, devam etti:

- İnşaat deprem ilişkisi ile ilgili söylenecek ilk şey fay hatlarının yakını, sıvılaşma olduğu bilinen zemin, tarım arazileri, yani uygun olmayan yerlere kesinlikle bina yapılmaması gerektiği. Basitçe anlatmak gerekirse, mühendis ve mimarın projeyi iyi yapması, belediyelerin iyi kontrol etmesi, taşeronun çalıştırdığı elemanları iyi seçmesi ve projenin gereklerine uymalarını sağlaması, öncelikli konular. Yapı denetim firmalarının üzerlerine düşeni büyük bir ciddiyetle yerine getirmeleri ve proje dışında en ufak bir adıma izin vermemeleri de önemli… Mustafa, merakla sordu:

- Bütün bunlarla ilgili mevzuat ne halde?

- Aslında mevzuatımızda problem yok. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde yıkılan binaların yüzde 98'inin eski olması, mevzuat konusunda ciddi mesafeler aldığımızı gösterse de, yıkılan az sayıdaki yeni bina bazı açıklar olduğunu ihtar ediyor. Mevcut mevzuat 99 depreminden sonra geliştirilmiş ve sonrasında ihtiyaçlara göre bazı değişiklikler de yapılmıştı. Şimdiki depremlerden sonra başka bazı değişiklikler olması da kaçınılmaz... Mehmet, sordu:

- Abdülkadir Bey, iş akışı üzerinden ne gibi hatalar olabileceğini anlatsanız…

- Yer seçimi, oraya göre temel atma öncelikle konulardan. Gevşek bir zeminse çok katlı yapamazsınız. Ve mesela fore kazık uygulaması ile binayı sağlam oturtursunuz. Konut ve iş yerlerinde küçük ve orta ölçeklerde kesinlikle radye temel yapar ve tabii kolonlarda; kirişlerde ve katlarda kullanılacak demir ve betona dikkat edersiniz. TOKİ'nin kullandığı tünel kalıp sistemi, dayanıklı binalar için oldukça güzel bir şeydir. Ve unutmayalım, depremde binalar hasar görse de içinden insanların canlı çıkabilmesi, temel esastır... Mustafa, sordu:

- Sismik izolatör diye bir şeyden bahsediliyor?..

- Sismik izolatör, büyük ölçekli kamu binaları mesela hastaneler için kullanılacak bir sistem ve ülkemizde zaten yoğun şekilde kullanılıyor da. Bölgedeki hastane binalarında çatlak bile yok, biliyorsunuz. Öğrendiğim kadarıyla, depremden etkilenen binalarla ilgili olarak kolon ve kirişlerdeki demirlerin yeteri kadar olmaması, beton kalitesinin düşüklüğü gibi problemler var. Tabii kolon kiriş bağlantılarına dikkat edilmemesi de yıkımın sebeplerinden. Bunlara demir yerleştirilirken bağlantının titiz bir şekilde yapılmaması, ufak bir sarsıntıda yıkımı kaçınılmaz kılar. Ustalarımızın çoğu bu konuda dikkatlidir. Ancak, acemiler ve özellikle de üşengeçler olduğu da açık… Abdülkadir Bey, biraz düşündükten sonra:

MEVZUAT İYİ, AMA UYUM PROBLEMİ VAR!..
- Bir mühendis tanıdık anlattı. Bölgesinde bir inşaata uğrar ve kolonlara konulan demirlerin azlığı dikkatini çektiği için projeyi ister. Kolonda mesela 12 çubuk demir olması gerekirken 8 çubuk olduğunu görünce, inşaatı durdurur ve düzelttirir. Oysa yapı denetim firmasının buna müsaade etmemesi gerekirdi. Bu, mevzuata uyumda problemler olduğunun göstergesi. Yapı denetim kuruluşları ile ilgili mevzuatta, eksiklikleri gidermek için epey değişiklikler yapıldı. Ancak hala aksayan yerler var… Selim, sordu:

- Bu konuda neler yapılabilir peki?..

- Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde inşaatın bir kimlik kartı olması ve oraya eli değen herkesin kayıtlı olup en ufak bir problemde hepsinden hesap sorulması gibi düzenlemeler gündemde. Sanırım bu tür adımların atılması kaçınılmaz. Bunlar gerçekleşirse, işler daha düzgün hale gelir… Remzi, merakla sordu:

- Ne gibi düzenlemeler?..

- İnşaatla ilgili demirci, kalıpçı, betoncu kim varsa herkesin neticeden mesul olacağı bir sistem. Tabii bu insanların yaptıkları işin eğitimini aldıklarına dair belgeler ve benzeri başka şeyler de söz konusu. 99 depreminden aldığımız derslerle çok güzel adımlar atılmıştı. Yıkılan binaların sadece yüzde 3'ünün yeni olması, bunun neticesi. Ancak belli ki hala atılması gereken adımlar var. Bu adımlar atılır ve herkesin üzerine düşeni en iyi şekilde yapması sağlanırsa, mesele kalmaz… İhsan, başka bir konuyu merak ediyordu:

- Son günlerde Cumhurbaşkanımızın yıkılan bütün konutların bir sene içerisinde yapılacağı sözü, çok güzel. Tabii ki inanıyoruz ama yine de sormak isteriz, bu mümkün mü?.. Abdülkadir Bey, gülümseyerek:

- İlk bakışta zor, hatta imkansız gibi. Ama söz konusu Cumhurbaşkanımız olunca mümkün olduğu tecrübe ile sabit. Fazla geriye gitmeden hatırlayalım. 2011 Van Depremi sonrası 12 bini köy evi olmak üzere 30 bin konut yapılıp, 2 bin 500'e yakını da güçlendirilmiş. 2020'deki Elazığ depreminden sonra 28 bin konut, 4.500 köy evi, 1.352 iş yeri ve 41 okul yapılırken aynı yıl İzmir depreminden sonra da 3.650 konut, 289 iş yeri yapılmış. Karadeniz'deki sel felaketleri sonrası yapılanlar ayrı… Mehmet, ilavede bulundu:

- Son 20 yılda ülkemiz genelinde kentsel dönüşümle ilgili olarak dönüştürülen konut sayısı bildiğim kadarıyla 3 milyon 300 bin…

- Evet. Bu süredeki sosyal konutların sayısı 1 milyon 180 bin. Ülke genelinde şu anda 250 bin konutun dönüşümü de sürdürülüyor. Hepimizin aklının takıldığı İstanbul'da 695 bin konut dönüştürülürken, 93 bininin inşaatı da sürüyor. Tabii deprem bölgesinde bulunan 135 bin TOKİ binasında herhangi bir hasar olmayışı da işin en önemli yanı… Mehmet:

- Yani bütün bunları gerçekleştiren bir iradenin Allah'ın izniyle bir yılda 650 binden fazla konut yapması mümkün, diyorsunuz…

- Ağzınıza sağlık! Aynen öyle. Depremin üzerinden bir ay geçti. Şu anda sahada 360 binden fazla çadır kuruldu. Biraz daha yavaş kurulan konteynerlerin sayısı iki aya kalmadan 100 bine çıkacak inşallah. Hayatın normale dönmesi için 6 bin geçici ticarethane kurulurken, 3 bin konteynerlik çarşı kurulması için de hazırlıklar yapılıyor. Bunlar kolay şeyler değil ama devletimiz ve milletimiz birlikte başardı… Saatine bakan Abdülkadir Bey, Melih Bey'e dönerek:

- Sohbet hakikaten güzel, ama bekleyenlerimiz var. Biz müsaade alsak iyi olur… İhsan:

- Çok teşekkürler, Abdülkadir Bey. Anlattıklarınız hakikaten doyurucu oldu. Bundan sonra da ziyaretimize gelirseniz memnun oluruz…

- Sizinle muhabbet etmek benim için de güzel oldu. İnşallah fırsat buldukça uğramaya çalışırım, Allah'a ısmarladık…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.