EKREM KIZILTAŞ

Temelimiz sağlam!..

Selim, arkadaşlarını selamlayarak oturduğunda deprem bölgesinden yeni dönen Melih Bey intibalarını aktarmaya başlamıştı:

- Bu gezim biraz daha hızlı oldu. Daha çok merkezlere uğradım. Birçok yerde enkaz kaldırma çalışmaları ve bu arada binaların kontrolleri bitmiş durumda. Çadır kentler epeyce yaygınlaştı. Şu anda 332 çadır kentte 370 bin 482 çadır kurulmuş durumda ve bunlarda kalanların sayısı 1 milyon 482 bin. Altyapı ihtiyacı dolayısıyla biraz daha zor kurulan konteyner kentler de çoğalmaya başlamış. 209 konteyner kentte 11 bin 832'sinin kurulumu tamamlandı ve 47 bin 328 kişi yerleştirildi. Bu arada bazı yerlerde geçici evler yapılıyor. En sevindirici olan da bir yıl içerisinde bitirilmesi planlanan binaların bir kısmının temellerinin atılması… Melih Bey'in ara vermesini fırsat bilen Mustafa, sordu:

- Oradaki insanımızın durumu nasıl?..

- Tarihin en büyük felaketlerinden birine maruz kalan insanların çok iyi olduklarını söylemek mümkün değil tabii. Yakınlarını kaybedenler başta olmak üzere hakikaten tarifi zor bir acı var bölgede. İnsanların sahip oldukları hemen her şeyi kaybetmeleri de ciddi bir travma sebebi. Yardım için ülkenin her tarafından gelenlerin varlığı, bir ölçüde teselli sebebi. Oralarda acıların paylaşıldıkça azaldığını bir kez daha anlıyorsun ama yine de büyük acılar çektiklerini hissetmemek mümkün değil… Mehmet, merakla sordu:

- Depremin ilk günlerinde çok soğuktu ama havalar orada da biraz yumuşadı sanırım. Şu anda insani ihtiyaçlar açısından durum nasıl?

- Hava şu anda biraz iyi. Barınma, giyim, ısınma, yeme içme, su, tuvalet, banyo ve benzeri ilk günlerde sıkıntılar çekilen problemlerin çoğu da halledilmiş durumda. Bölgede kalmayı tercih edenlere hizmet konusunda ciddi gayretler var. Kızılay'ın, Türkiye'nin hemen her tarafından gelen belediyelerin ve bu arada İHH ve benzeri birçok sivil toplum kuruluşunun fırınları, aşevleri insanımızın ihtiyaçlarını karşılamak için durmadan faaliyet halinde. Bireysel çadır talepleri konusunda halen bazı sıkıntılar var ama bu konuda da ciddi gelişmeler olmuş… Remzi, araya girerek sordu:

- Bazı bölgelerde marketlerin ve işyerlerinin açıldığını duymuştum.

- Doğru. Depremin nispeten az etkilediği ve ciddi yıkımlar olmayan yerlerde hayat belli ölçüde normale döndü denebilir. Ağır hasar görmeyen işletmelerin tekrar üretime kazandırılması için de ciddi çalışmalar yürütülüyor. Dikkatimi çeken bir başka şey de evleri oturulabilecek halde olanların ve köylerde kalabilecek yerleri olanların da yavaş yavaş memleketlerine dönmeye başlamaları… Melih Bey, bir süre düşündükten sonra:

- Bu yolculuk sırasında milletimizin yardımlaşma konusunda sahip olduğu değerleri hala muhafaza ettiğini gösteren birçok olay dinledim. Depremin ilk gününden beri niyetleri oldukça kötü olan birilerinin sosyal medya üzerinden yaymaya çalıştıkları yalanlar çok canımızı yakmıştı biliyorsunuz. Bunlar, ilk günlere nazaran az olsa da melanetlerine hala devam ediyorlar. Ama ilk günden beri yaşanan güzel örnekler bölgedeki insanımız arasında daha fazla konuşuluyor demek mümkün…

'Oraya mı gidiyorsunuz?..'
- Bunlara bazı örnekler versen iyi olur, Melih Bey… Talip Selim'den gelmişti.

- Tabii ki. Mesela, İstanbul'un ilçe belediyelerinden birisi, depremi haber alır almaz arama kurtarma ekibini malzemeleri ile yola çıkarmış. Ankara'yı geçtikten sonra aceleden bazı malzemeleri almayı unuttuklarını fark eden ekiptekiler, Şereflikoçhisar'a uğrayıp büyükçe bir nalburda gerekli malzemeleri bulup almışlar. Ancak tam ödeme sırasında nalburun sahibi, 'oraya mı gidiyorsunuz?' diye sormuş ve 'evet' cevabını alınca: 'madem deprem bölgesine yardıma gidiyorsunuz, bu malzemeler benden' demiş. Malzeme oldukça fazla olduğu için ekiptekiler hiç değilse maliyetini verelim filan deseler de nafile. Tam çıkacakları sırada nalburun sahibi, 'gençler, apar topar yıla çıkmışsınız belli. Cebinizde harçlığınız var mı?' diye de sormuş… Masada kısa bir sessizlik oldu. Belli ki hepsi de duygulanmıştı. Melih Bey, devam etti:

- Aynı ekip, bir markete uğrayıp ekmek, peynir gibi kucak dolusu malzeme ile kasaya gittiklerinde, hemen arkalarında bulunan birisi, 'oraya gidiyorsunuz değil mi? Lütfen müsaade edin de bunları ben ödeyeyim' der… Hepsinin gözleri yaşarmıştı. Mehmet:

- Elhamdülillah!.. Hakikaten muhteşem bir olay. Ve bu değerlere sahip oldukça kimse sırtımızı yere getiremez!.. Melih Bey, devam etti:

- Bunun gibi yüzlerce ve belki de binlerce yaşanmış olay var. Daha ilk gün itibariyle bölgeye giden belediyeler halen oradalar ve müthiş hizmetlerde bulunuyorlar. Çoğunun Cumhur İttifakı'na mensup olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bu, yüreklerimizin birlikte attığını gösteriyor. Milletimizin değerlerine yabancı olup, ortalığı karıştırmak için bin türlü melanet işleyenlerin varlığı ne kadar üzücü olsa da temelimizin oldukça sağlam olduğu çok net... Selim, katkıda bulundu:

- İlk günden beri bölgeye giden ya da dönenlerin ve özellikle de başka yerlere giden depremzedelerin yol boylarında yaşadıkları ile ilgili hakikaten çok güzel şeyler anlatılıyor. İstisna kabilinden birkaç vicdansızlık hikayesi olsa da, akaryakıt parası almayan benzin istasyonları, yemeklerden ücret almayan lokantalar, yol boylarında mağdurları yedirip içirebilmek için hazırlık yapanlar… Millet olarak her birimiz kendi gücümüzce bir şeyler yapmışız ve yapıyoruz. Bu, hakikaten şükredilecek bir olay… Melih Bey, sözlerine devamla:

- Bu arada bölgede farkına vardığım bir başka husus da Türkiye'nin değişik yerlerinden gelenlerin ne getirdiğinden çok kendilerinin gelmesinin önemli olduğu. Yaralarını sarmak ve acılarına ortak olmak için birilerinin gelmiş olmasının, depremzedeler açısından çok daha önemli olduğu hemen anlaşılıyor… Mustafa, mırıldandı:

- Oraya gidenler depremzedelerle kucaklaşırken farkında olmadan bizim duygularımızı da aktarıyorlardır herhalde. İlk günden beri milletçe üzüntülerini paylaşıyor olmamızın ve dualarımızın da katkısı vardır inşallah…

- Öyle. Deprem sebebiyle bölgede yapılacaklar tabii ki öncelikli meselemiz. Ancak anladığım kadarıyla, bu depremin ülkemiz genelinde yapılacak çalışmalar açısından da ciddi faydaları olacak. Yıllardır kentsel dönüşüm konusunu sulandırmak için ellerinden geleni yapanların bundan böyle bu konudaki çalışmaları engellemelerine mani olacak düzenlemelerin yakın olduğunu söyleyebiliriz… Selim:

- Cumhurbaşkanımızın başkanlığında dün ilk toplantısını yapan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı projesi, bu konuda bundan sonra atılacak daha güçlü adımların habercisi galiba…
- Evet bakanlar, jeoloji, sismoloji, şehircilik, inşaat, mimarlık ve sosyoloji gibi alanlarda uzmanların katıldığı ve depremden etkilenen 11 ildeki çalışmaların yanında Türkiye'de deprem riski yüksek olan illerde yürütülecek çalışmalar ile afet anı ve afet sonrası atılacak adımlar değerlendirildiği bir toplantı idi. Bu, yakında bu yöndeki çalışmaların dur durak bilmeden yürütüleceğine işaret. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, deprem konusunda ciddi riskler barındıran İstanbul'un nüfusunu şehrin doğusu ve batısında kurulacak uydu kentlere kaydırmakla ilgili bazı projeler de açıkladı, biliyorsunuz… Melih Bey, çayını yudumlayıp devam etti:

- Şimdi kalkmak zorunda olduğum için müsaadenizi isteyeceğim. Önümüzdeki günlerde yine uğrarım inşallah. Zor günlerden geçtiğimiz ama millet olarak kenetlenmemiz durumunda zorlukları kolaylıkla aşabileceğimizi gördüğümüz bir süreçteyiz. Bu arada aramızdaki ayrık otları da kendilerini iyice belli ediyor. Millet olarak temelimiz çok sağlam, inşallah binalarımızı da sağlam temeller üzerine yapacağız. Cenab-ı Hakk, deprem mağdurlarının ve hepimizin yardımcısı olsun!..

- Amin…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.