Devletin ilgili kuruluşlarından belediyelere ve sayıları iki bine yaklaşan sivil toplum kuruluşlarına kadar 'halka hizmeti Hakk'a hizmet' addedenler, deprem bölgesindeki faaliyetlerini cansiperane bir şekilde sürdürüyorlar.
Günler geçtikçe, sahada kimin olduğu ve olmadığı konusundaki tespitler de netleşiyor ve sesleri çok çıkan bazılarının sadece fotoğraf çektirmek için bölgede bulunduklarını anlıyoruz. Depremin ilk gününden beri bölgede olanlar depremzedelerin ve milletimizin duasını alırken, gösteri peşindekilerin yalancılıkları perçinleniyor.
330'dan fazla alanda toplamda 400 bine yakın çadır kurulmuş durumda. 10 bine yakını kurulan ve yakında sayısı 100 bini bulacak konteynerlerde ikinci yüz binin hazırlıkları da sürüyor. Bir yandan depremzedelerin barınma imkanları daha iyileştirilmeye çalışılırken bir yandan da yıkılanların yerine sağlam konutların yapılması için görülmemiş bir seferberlik başlatıldı.
Yıkılan ve yıkılacak bütün evlerin yani yaklaşık 600 bin konutun bir yılda yeniden yapılacağı sözünü veren Cumhurbaşkanımızın, dün toplanan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısındaki, 'Yeni yerleşimleri planlarken şehirlerimizin yönünü ovalardan dağlara, zemini sağlam yerlere döndürüyoruz. Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz' sözleri, bundan sonranın yol haritası.
İstanbul ve deprem konusu tekrar gündemde. 5 yılda 100 bin kentsel dönüşüm konutu vaad edip 4 yılda ancak 1.396 tanesini, 10 bin sosyal konutun da 300'ünü yapabilen İBB Başkanı'nın, Deprem Seferberlik Planı'nı tekrar masaya koyması, 'öğleden sonra günaydın' denilecek bir hareket. Vaatlerini tutmadığının artık çocuklar bile farkında çünkü.
2019 Ekim'de 'hayata geçiriyoruz' deyip, ancak son depremlerde hatırladıkları Deprem Seferberlik Planı 'cek-cak'larla dolu. Kaybedecek vaktimiz yok ve benzeri hamasi sözlerle yan gelip yattıklarını gizlemeye çalışanların en ciddi vaadi de 'binaları maliyetine güçlendirmek'.
AK Parti yönetiminde 20 yılda 80.189 konut inşa eden KİPTAŞ, 2019-2023 arasında sadece 1.396 konut yapabilmiş. Yani 5 yılda 100 bin kentsel dönüşüm ve 10 bin sosyal konut vaatleri havada kalanların verdikleri yeni sözlerin bir kıymeti yok!.
İBB'nin kentsel dönüşüm bütçesini düşürürken tanıtım bütçesini artıranların, şimdi revize bütçeden bahsetmeye başlamaları da tam manasıyla ibretlik.
Cumhurbaşkanımızın son depremlerde yıkılan yüz binlerce binayı bir yıl içinde bitirme sözü vermesi, birilerini fena şaşırttı. Cumhurbaşkanımızın yönetimindeki devletimizin yapacağını bildikleri için 'yapamaz' diyemiyor, sadece alttan alta itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Deprem kayıpları ile ilgili hesaplaşmaların hukuk zemininde yapılacağında şüphe yok. Sürekli olarak kentsel dönüşümü engellemeye çalışanların artık seslerini çıkaramayacak oluşları da iyi bir gelişme…