EKREM KIZILTAŞ

Dimdik ayaktayız!..

Hava günlük güneşlik olsa da sobanın başında toplanan arkadaşlarını süzen Selim:

- Öncelikle deprem bölgesini dolaşıp gelen Melih Bey'in izlenimlerini alacağız galiba. Bence bir an evvel başlarsak iyi olur… Melih Bey, mesajı almıştı:

- Peki, önce bölgedeki durumu özetleyelim. İllerin hemen tamamına ve ilçelerin birçoğuna uğradım. Arama kurtarma faaliyetleri sonlanınca, enkaz kaldırma ve insanların ihtiyaçlarının karşılanmasına ağırlık verilmiş durumda. Çeşitli şekillerde başka illere kaydırılan ve yurtlara, tesislere yerleştirilenleri biliyoruz. Bölgede kalanların Çadırlara ve konteynerlere yerleştirilmesi ile barınma konusunda ciddi bir sıkıntı yok. Başta Kızılay olmak üzere çeşitli kurumların fırınları, aşevleri sayesinde yeme içme problemi de kalmamış… Remzi, araya girdi:

- Cumhurbaşkanımızın bir yıl içinde bütün konutların yapılacağı sözüne tepkiler nasıl?..

- Cumhurbaşkanımızın söz verdiği her şeyi yaptığını bildikleri için hepsi memnun. Bu sözün bölgede ciddi bir memnuniyet oluşturduğunu da ekleyelim. İlk etapta yapılacak 200 bin konuttan bazılarının temeli atıldı bile… Selim, araya girdi:

- Yirmi gündür depremleri ama bu arada en çok da utançtan zerre kadar nasibi olmayan bazı alçakların yalanlarını konuşuyoruz. Bütün iddialarının yalan olduğu ortaya çıksa da o alçaklar yalan üretmeyi sürdürüyor. Buna ne diyorsun Melih Bey?..

- Mesele, bu işin yapanların da bizim gibi insanlar olduğunu düşünmenle alakalı. Kişi refikin kendin gibi bilir demişler, malum. Bu alçaklıkları yapan yani depremin ilk gününden beri kafamızı karıştıracak yalanlar üretip bunları yaymaya gayret edenler senin benim gibi insanlar değil. Bunların büyük bir bölümü, çeşitli mihraklar tarafından kullanılan kişiler ve tabir caizse aldıkları görevi yerine getirmeye çalışıyorlar… Remzi, şaşırmıştı:

- Yani bu alçaklar birlik ve beraberliğimize mani olmak için mi bu melanetleri yapıyorlar?..

- Aynen öyle Remzi Bey. Nasıl ki bizler deprem bölgesindeki kardeşlerimizin durumlarının düzelmesi için elimizden geldiği kadar yardım etmeye çabalıyorsak, o alçaklar da yardımları engelleyip oradaki insanların durumlarını dayanılmaz hale getirmeye çalışıyorlar. Onları kiralayanların verdiği görev bu… Selim, mırıldanır gibi konuştu:

- Bu topraklarda beraber yaşadığımız birilerinin bu kadar alçaklaşabileceğine inanmak içimden gelmiyor. Ama yaşananlara baktığımızda bunun böyle olduğu da görülüyor…

- İnanmak istemesek de durum bu. İlk günden beri birilerinin kasıtlı olarak ürettikleri ve halen üretmeyi sürdürdükleri yalanlara karşı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin hazırladığı bülten şu anda 300 sayfayı geçmiş durumda. İçimizde yaşayan birilerinin bilinçli bir şekilde yaydıkları bu yalanların çoğunun yurtdışında bulunan birtakım merkezlerce hazırlandığı da biliniyor… Mustafa, sordu:

- Bunların derdi, zayıf göstererek insanımızın zihnindeki devlet imajını zedelemek ve önümüzdeki seçimlerde insanımızı istedikleri tarafa yönlendirmek, galiba?..

- Maalesef, öncelikli hedefleri bunlar. Dur durak bilmeden ve iddialarının yalanlanmasına hiç aldırmadan yenilerini üretip, yaymayı sürdürüyorlar. Bana öyle geliyor ki bu işleri yapanların bir kısmı hastalıklı olsa da önemli bir kısmı çeşitli sebeplerle kendilerini bu ülkeye ait hissetmeyenlerden oluşuyor… Melih bey, bir süre düşündükten sonra:

Devlet ve Millet, ilk anda sahadaydı…
- İlk günden itibaren durumu şöyle bir özetleyelim: Sabah 04.17'de, depremin hemen ardından devletin bütün mekanizmalarında öncelikle durum bilgisi alındığı ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla hemen harekete geçildiği, malum. Bakanların da görevlendirildikleri illere, ulaşım imkanlarına göre sabahın ilk saatlerinde ya da öğleye doğru ulaştıkları biliniyor. Depremden sabah 09.00'da haberdar olanların çoğu İçişleri Bakanımızın Kahramanmaraş'tan yaptığı açıklamayı izlemişlerdir herhalde. Orada arama kurtarma çalışmalarının da 09.30'da başladığı biliniyor… Mehmet, ilavede bulundu:

- Silahlı kuvvetler de daha ilk saatlerde sahaya inmiş!..

- Ortalığı karıştırmak isteyenler çeşitli yalanlar uydursa da TSK, ilk harekete geçen kurumlardan. 04.30'da ilk raporlar alınmış ve hemen ardından harekete geçilmiş. Çok konuşulmasa da devletin detaylı bir şekilde hazırlanmış Afet Planları olduğu ve bunun uygulandığı, çok açık. İlk etapta her ilin kendisi, ilçeleri ve yakın illerin yardıma koşması planlanırken, bölgenin hepsini ilgilendiren bir afette uzak şehirlerin görevlendirildiği, net. Mesela daha ilk günün akşamında uzak illerdeki belediyelerin bile deprem illerinde göreve başlamalarının başka izahı yok… Remzi:

- Yıkımın büyüklüğüne bakılınca, depremzedelerin haklı birtakım şikayetleri olsa da yapılabilecek olanın en iyisinin yapıldığı anlaşılıyor… 10 il, 78 ilçe ve yüzlerce köydeki binlerce enkaza aynı anda müdahale etmenin mümkün olmadığı çok açık… Melih Bey, devam etti:

- Alçaklık yapanların ortalığı karıştırmak için üzerinde en çok durdukları konu da bu zaten. Ancak deprem bölgesindekiler durumun farkında ve yapılabilecek olanın en iyisinin yapıldığını da biliyorlar. Durumu değerlendiren yerli ve yabancı uzmanlar da böyle bir durumda hangi ülke olursa olsun daha iyisinin yapılamayacağı konusunda müttefikler… Mehmet yıkılan binaları merak etmişti:

- Cumhurbaşkanımız, yıkılan binaların yüzde 98'inin eski olduğunu söyleyince karşı çıkanlar olmuştu. Bu konuda durum ne?..

- Çevre Bakanlığı'nın 18 Şubat tarihli açıklamasına göre, Adana'da yıkılan 18 binadan 17'si eski sadece biri yeni, Adıyaman'da yıkılan 2 bin 742 binadan 2 bin 610'u eski 132'si yeni, Diyarbakır'da yıkılan 174 binanın tamamı eski… Liste böyle devam ediyor. Bölgenin tamamında o tarihe kadar tespit edilen yıkık binaların yüzde 96.9'u eski iken sadece yüzde 3.1'i yeni... Selim, dayanamayıp lafa girdi:

- Yıkılan binaların çoğunun yeni olduğu yalanını yaymaya çalışanların kentsel dönüşümü engellemek için ellerinden geleni yapanlar olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Yaptıklarının ne kadar yanlış olduğu artık ayan beyan ortaya çıkınca iktidarı suçlamaya kalkanlar, gerçekleri ne kadar gizlemeye çalışsalar da rakamlar yalanlarını yüzlerine vuruyor… Melih Bey, sözlerini sürdürdü:

- Kayıplarımıza tekrar rahmetler, yakınlarına ve milletimize sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar dileriz. Uzun uzun konuşmaya gerek yok. Hakikaten büyük bir musibetle karşılaştık ve bu durumda yapılabilecek olanların en iyisi de yapıldı, hamdolsun. Tabii ki eksiklikler olmuştur ve bunların değerlendirilmesi de yapılacaktır. Şimdi bundan sonrası önemli ve devletimiz bununla ilgili adımları atmaya da çoktan başladı… İhsan, söz alarak:

- Bölgenin ekonomik açıdan ciddi bir önemi vardı. Bu konuda neler yapılıyor acaba?..

- Meşhur sözde olduğu gibi hayat devam ediyor. Depremzedelerin ihtiyaçları karşılanırken bir yandan da köylerdeki tarım ve hayvancılıktan başlayıp, il ve ilçelerde üretimin tekrar canlandırılması için çalışmalar hızla yürütülüyor. Depremin ilk gününden itibaren bölgede bulunan bakanların çoğu hala oralardalar ve gerekenleri yapmak için dur durak bilmeden çabalıyorlar. Cumhurbaşkanımızın da gelişmeleri sürekli takip ettiğini biliyoruz… Mehmet:

- Millet olarak zor ama mutlaka üstesinden gelmemiz gereken bir süreç bizi bekliyor anlaşılan…

- Doğru. Ancak Cenab-ı Hakk'ın yardımıyla bunların da üstesinden gelebileceğimizde şüphe yok. İçimizden birisi olan Cumhurbaşkanımız ve her birisi fedakarca çalışan kabine üyeleri başta olmak üzere adeta seferber olan devlet kurumlarımız, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla sahadayız… Bu yaraları saracak ve ülkemizin kendi ayakları üzeninde durmasına tahammül edemeyen hainlerin de canına okuyacağız inşallah… Selim, gülümseyerek:

- Dimdik ayakta olduğumuza göre, yıkılmamızı bekleyenler yine avuçlarını yalayacaklar anlaşılan!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.