Bu telaş neden?

Seçimin 14 Mayıs'ta yapılacağının netleşmesi yaklaşık bir yıldır havanda su döğenleri ciddi manada telaşlandırmış durumda. Bu telaşın başlıca sebeplerinden birisi adaylarını henüz tespit edememiş olmak. Ancak başka ve muhtemelen daha önemli sebepler de var.

Kendilerine Millet İttifakı da denilen benzemezler, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş dışında herhangi bir mesafe alamadıklarının dikkatten kaçmadığının farkındalar. Aynı şekilde bunun tam olarak ne manaya geldiği ve geçişin nasıl olacağı konusundaki belirsizlikleri gideremediklerinin de tabii.

Tadını çıkara çıkara yaptıkları zirveleri sürdürmeye niyetli olsalar da seçime artık birkaç ay kalması, konforlarını fena halde bozmuş durumda. Yuvarlak masa etrafında boşa harcandığı anlaşılan vakitlerin acısının çıkacağı günler başladı çünkü.

Altılı Masa'daki ufak tefek partilere mensup isimlerin CHP mi yoksa İP şemsiyesi altında mı seçime girecekleri, yüzde bir oyu bile olmayan partilerin seçilecek yerden grup kurabilecek kadar milletvekili listelerinde yer bulabilme isteklerinin nasıl karşılanabileceği, telaşın sebeplerinden.

CHP ve İP mensuplarının masanın diğer partilerinden gelecek talepler karşısında ne yapacakları, varlığı artık tartışılan masanın devam ettiği intibaı verilebilmesi için fedakarlık edip etmeyecekleri, ağırlıklı olarak bu partilerin problemi.

Ancak, hizmetten çok başka birtakım amaçlar için siyaset yapanların fedakarlık konusunda umulduğu gibi davranmayacakları ve milletvekili adaylarının tespiti ile ilgili sürecin Altılı Masa açısından alabildiğine sancılı geçeceği, çok net.

Seçim yaklaştığı halde Cumhurbaşkanı Adaylarının henüz belli olmaması ile ilgili bir başka husus, Altılı Masa'nın bir şeyler belirlemekten çok verilen talimatlara uyduğunun net olarak ortaya çıkması. Altılı masa mensuplarının birbirlerinin ayağına bastıklarını düşündüren ve son günlerde iyice artan gelişmeler de, karar alıcıları etkilemeye yönelik atraksiyonlar belli ki. Masanın her bir üyesi, karar alma merciinde olan birilerine 'onu alma beni al' mesajı vermekle meşgul.

Son günlerde adayın belirlenmesi konusunda söz sahibi olmaya çalışanların, milletimizin tepkisini çekeceğini bildikleri açıklamaları cesurca yapmalarının, faydası da var. Birilerini memnun etmek için söyledikleri, Altılı Masadakilerin kimlikleri ile ilgili milletimizin bilmesi gerekenlere dair ciddi ipuçları ile dolu çünkü.

Komutanlarımıza yönelik en koyu CHP'lileri bile şaşırtan sözleri ile Kılıçdaroğlu'nun ve herkes yanında kendi partisinin mensuplarını bile kızdıracak şekilde BAYKAR'ı hedef alan Babacan'ın derdi aynı.

Öncelikle Türkiye düşmanlarını ve içimizdeki uzantılarını memnun etmek derdindeler ve telaşları bundan… Sonra, nasıl olsa milletimizi ikna edebileceklerini hayal ediyorlar…

Ama yağma yok!.. Milletimiz uyandı artık!..