Yerli üretim silahların Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslimi sırasında, komutanlarımızın Başkomutanlarını alkışlamalarına ana muhalefet liderinin canı sıkılıyorsa, bu ciddi bir problemdir.
Komutanlarımızın, tarihte olduğu gibi gerek terörle mücadelede ve gerekse çeşitli şekillerde yakın zamanda kendilerini ispat ettikleri, herkesin ortak fikri. Onları, varlıkları bile tartışmalı devletlerin askerleri ile mukayese etmek, akıl dışı bir hareket.
Kılıçdaroğlu'nun, seçimde adayı belirleyecek dostlarına şirin gözükmek için komutanlarımıza hakateramiz sözler ettiğini düşünmek durumundayız. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, kanında bozukluk olmayanların asla kabul etmeyecekleri sözlerin oy getirmeyeceği, bilakis kaybettireceğini çocuklar bile bilir çünkü.
Cumhuriyetimizle yaşıt olması sebebiyle kendisine çeşitli sıfatları layık gören bir parti, CHP. Ancak, özellikle de son dönemlerde devletimizi ilgilendiren konularda hasım devletlerin tezlerini benimseyenlerin partiye hakim olduğu endişesi hayli fazla. CHP'nin bir milli güvenlik meselesi haline geldiği sözü, bu partiye mensup olanlarca da tekrarlanıyor artık.
'Kır atın yanında bulunan ya huyundan ya suyundan kapar' sözündeki gibi, CHP'nin başını çektiği yapıya mensup irili ufaklı partileri yönetenlerin tavırları da, pek farklı değil. Bunlardan birinin genel başkanının İHA ve SİHA sahasında ülkemizin gururu olan Baykar'ı diline dolaması, bir örnek.
ABD'den hedef gösterildiği günlerde, kendi kaynaklarıyla ayakta durduğu gibi, bütçesinin yüzde yüze yakınını ihracattan sağlayan Baykar'ı hedef almak, sözün bittiği yer.
Kendilerine Millet İttifakı da diyenlerin seçimlere 4 ya da 5 ay kalmışken, bırakın oy getirmeyi bilakis ciddi manada kaybettirecek tavırlarının sebebinin ne olduğu, meselenin püf noktası.
Bütün olup bitenlerin, altı partiyi bir arada tutanlardan gelecek nihai talimatlardan önce alan kazanmayı hedefleyen çabalar olduğunu düşünmek mümkün. Benzemez tarafları benzer olanlardan kat kat fazla olan altılı masanın dağılmasını önleyebilen gücü küçümsememek gerek…
Anlaşılması en zor konu, milletimizin teveccühünü kazanabilecek işler yapmaları ve buna yönelik sözler söylemeleri beklenenlerin hala kendilerini bir arada tutan güç tarafından talep edildiği anlaşılan işler e ağırlık vermeleri…
Ülkemizin yerli ve milli imkanları ile yapılan topların teslim töreninde Başkomutanı alkışladılar diye komutanlara yüklenmek, ülkemizin gururlarından Baykar'ı yalanlarla dile dolamak, geleceğimize yönelik kirli emelleri olanların tezlerini benimseyip tekrarlamak…
Bütün bunların, kendilerine oy verilmesini sağlamak amacıyla milletimize yönelik mesajlar olmadığı o kadar açık ki…
Cevap vermeyecekleri kesin olsa da, yine Altılı Masa mensuplarına sormak gerek: Gönderdiğiniz mesajlar kime?..