Bu maya tutmaz!..

İrili ufaklı bütün partileri ve alt dalları ile Altılı Masa'nın haline bakıp da Nasreddin Hoca'nın 'Ya Tutarsa!' hikayesini hatırlamamak mümkün değil.

Hoca Nasreddin, çaldığı biraz maya ile Akşehir Gölü'nün yoğurda dönmeyeceğini biliyordu muhakkak. Bunun işe yaramayacağını söyleyenlere söylediği ya tutarsa sözünün, her şeye olumsuz yaklaşmayı alışkanlık haline getirenlere verilmiş bir cevap olduğu, düşünülebilir.

Türkiye'yi yönetmeye talip olan Altılı Masa'nın problemi de tam burada başlıyor. Ülkemizdeki 85 milyonu, ülkemizin idaresini mevcut iktidardan daha iyi yapabileceklerine ikna etmeden bu işin olup bittiği zannına kapılmanın bundan başka izahı yok.

Başta CHP olmak üzere Altılı Masadaki irili ufaklı partilerin, 'AK Parti'yi iş başından göndermek' dışında herhangi bir hedef ve vizyonları yok!. Türkiye'nin mevcut durumu ve hedefleri konusunda kelimenin tam manasıyla cahil durumdalar çünkü.

İktidarda bulunduğu dönemlerde yaptıkları ile ilgili 'helalleşme' ihtiyacını sıklıkla dile getiren CHP ve onunla aynılaşmaya çalışan diğer partilerin seçmenlere model olarak gösterecekleri örnekler, masadaki partilerin belediyelerinden ibaret.

Hizmet kavramı ile pek işleri olmadığı için algılara sarılan CHP'li belediyelerin genel kitleyi memnun edemediği, bir sır değil. 'Lağım karışmış ya da arsenikli su içer yine de CHP'ye oy veririm' diyebilenlerin, o çok arzu edilen iktidara ulaşabilmek için kafi olmadığı da…

Seçimler öncesi vaat ettiği metro inşaatlarının durumu sorulduğunda, 'henüz bir metre bile metro yapmadım, projelerini yapmamışlar' diyen bir başkan, yalanlar dünyası sosyal medyada başarılı sayılabilir belki. Dönemindeki birkaç kilometrelik metro inşaatını onlarca kilometre olarak yutturmaya çalışan başkan için de aynısı geçerli. Bu durum, çelikleşmiş kitle açısından problem olmasa da, hizmet bekleyenleri algı ile uyutabilmenin mümkün olmadığı da açık.

Altılı Masa'nın bir yılda yaptığı 10 zirveden sonra gelinebilen aşama, işin eğlenceli tarafı. Parlamenter sistemin nasıl güçlendirileceği ve geçişin nasıl olacağından önce, geçiş dönemine dair açıklamalar, ülke nasıl idare edilemez sorusunun cevabı gibi adeta.

İrili ufaklı partilerin genel başkanlarının birbirini tutmayan açıklamalarını dinlerken, ümitlerini onlara bağlayanlardan birçoğu, saçlarını başlarını yolmuşlardır herhalde. Kafalarına yatmayan bir şeyi başkalarına nasıl satacaklarını düşünürken, yapabilecekleri başka bir şey yok çünkü…

Hülasa; altılı masadakilerin iktidarı devralmak için yaptıkları ve söyledikleri ile hedeflerine ulaşabilme şansları yok!.. Bekledikleri hizmetleri alamayanları birtakım algılarla kandırabilmek birilerinin zannettiği kadar kolay değil, şükür…

Algı ile Türkiye'yi mayalayabileceklerini zannedenler, bu mayanın tutmayacağını görecekler inşallah…