Başarısızlık dileği!..
Haziran ya da Mayıs'ta yapılacağı nerdeyse netleştiğine göre artık seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz. Bunun, öncelikle altılı masada işlerin çok daha zorlaşacağı manasına geldiğinin altını çizmek gerek.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanımız'ın memur ve emeklilere 2023'ün ilk altı ayı için yapılan yüzde 25'lik enflasyon telafi zammını yüzde 30'a çıkarmasına yönelik sözleri, ülkeyi ve gelişmeleri gereği gibi okuyamadığının göstergesi. Aynı şaşkınlık, altılı masanın tamamı için söz konusu.
Nerdeyse bir yıldır yaptıkları zirve ve toplantılarla bir arpa boyu bile yol alamayıp, adaylarını bile belirleyemeyen altılı masadakiler, çok daha sancılı geçeceği net olan 'milletvekili adaylarını belirleme' sürecine hazırlanıyor. Kazanacağız havası atmakla kazanmak arasındaki farkı anlayacakları günler de uzak değil inşallah.
Altılı masanın küçük partilerini, CHP ve İyi Parti listelerinde yer bulabilmek için verecekleri mücadele bekliyor. Listelerin ilk sıralarını masanın diğer misafirlerine ikram etme konusunda her iki partide yaşanacaklar da önemli.
Altılı masanın 7. üyesi olup olmadığı konusu belirsiz imiş gibi gözüken HDP ile ilgili gelişmelerin süreci nasıl etkileyeceği de bir başka husus. AYM'deki davanın nasıl sonuçlanacağı, ilk önemli mesele. Altılı masa partilerinin, HDP ile beraberlikleri konusunda 'aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık' durumu ile karşılaşacakları, aşikar.
Terörle arasına mesafe koymayan/koyamayan HDP ile beraberlik, CHP'de nispeten az olsa da İyi Parti ve diğerleri açısından ciddi bir problem. Şimdiye kadar yuvarlak laflarla HDP'yi ve kendi kitlelerini oyalamakta başarılı olanların, aynı rahatlığı bundan böyle bulamayacaklar. Herkes eteklerinde bulunanları dökmek durumunda kalacağı için mavi boncuk politikası iflas edecek çünkü.
İlkelerle siyaset yaptıklarını söyleyenlerin, listelerine girmeye uğraşacakları partiyi tabanlarına nasıl izah edecekleri, öncelikli problem. Seçilme ihtimali olmayan yerlerde bulunsalar bile, zıt görüşlere sahip seçmenlerini CHP ve İP'e oy vermeye ikna etmeye çalışanları izlemek, üzücü olacak.
Mesela, sözleşmeyi ülkenin en büyük problemi kabul edenlerin, partilerinden birkaç kişi milletvekili adayı oldu diye, İstanbul Sözleşmesi'ni 24 saat içinde uygulayamaya başlayacaklarını söyleyenlere oy vermeye ellerinin varıp varmayacağı, meraka değer.
Milliyetçi muhafazakar bir çizgiden hareketle önce liberalliğe, sonrası düpedüz CHP zihniyetine evrilen İyi Parti'nin durumu karmaşık. CHP ile beraberliği zaten handikap olan bu partinin, tabanına HDP ile açık iş birliğini kabul ettirmesi zor gözüküyor...
Güya büyük idealler için siyaset yaptıklarını söyleyip de CHP'ye eklemlenenlere, 'milletimizi değerlerinin düşmanlarına oy vermeye ikna' çabasında başarısızlıklar dilemek gerek…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- AB, para mı dağıtacak?.. (21.09.2024)
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)