İmamoğlu ve çevresinin neredeyse zil çalıp oynayarak karşıladıkları hapis kararı ile ilgili gelişmeler karşısında CHP Lideri 'kuyruğu dik tutmaya çalışma' gayretinde. Ortada ciddi bir sıkıntı olduğu kesin. Ancak Kılıçdaroğlu 6'lı masayı muhafaza edebilmek için bu sıkıntılı süreci ciddi bir problem çıkmadan atlatması gerektiğinin farkında.
İmamoğlu'na verilen mahkumiyet kararı sonrası yaşananlarda ciddi bir payı olduğu artık iyice anlaşılan Akşener'i dengelemek için CHP Liderinin attığı adımlar, başka adımların da sırada olduğunun işareti.
Sadece Akşener değil başka mahfillerin desteğine de sahip olduğu anlaşılan İmamoğlu'nun mağduriyet atağına karşı, CHP Lideri'nin de, 'konunun eninde sonunda hakimlere hakaret eden bir şahsın aldığı ve henüz kesinleşmemiş bir hapis cezasından ibaret olduğu' tezine sarılıp sarılmayacağı, yakında görülür.
'Tahta' göz diktiği anlaşılan İmamoğlu'nun vaatlerini yerine getiremediği Beylikdüzü'nde olduğu gibi İstanbul'da da herhangi bir başarı hikayesi oluşturamadığını en iyi Kılıçdaroğlu biliyordur. Ama bunu 'taht kavgaları' sırasında kullanması beklenemez tabii olarak.
5 yılda yapacağını vaat ettiği 100 bin kentsel dönüşüm konutunun 3,5 yıl boyunca hiç değilse onda birini yapabilmiş olsaydı ya da 'dünyada 10 metro inşaatının sürdüğü tek şehir' sözünün altılı biraz doldurabilseydi, İBB Başkanı'nın bir başarı hikayesi olabilirdi belki…
İBB Başkanı İmamoğlu ve beraberindekilerin, mahkemenin süreceği bilgisiyle yurtdışına gitmesini sağladıkları Kılıçdaroğlu döndüğünde durumu kontrole almaya başlayınca geri adım atma havalarında. Söz konusu ekibin mehter takımı aşinalığı var mıdır bilinmez, ama uyguladıkları usul 'iki ileri bir geri' yürüyüş tarzına çok uygun…
Olup bitenler, Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi 'Bizansvari taht oyunları'nı hatırlatıyor. Herhangi bir hikayesi olmadan İBB Başkanlığı'nı kazanan birisinin, 'neden daha yukarıları da olmasın?' diyerek çıkmaya çalıştığı yolculukta 'taht' bir tane de değil üstelik. CHP zihniyeti açısından çok daha önemli olduğu söylenebilecek olan CHP Genel Başkanlığı da bir taht olarak düşünülebilir mesela.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı belirsiz olsa da İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu açısından cumhurbaşkanı adaylığı yanında genel başkanlık hususunda da risk oluşturduğu artık şüphesiz. İP Genel Başkanı Akşener'in CHP'lileri de rahatsız eden açık desteği, bu riski daha da yükseltiyor.
Şu veya bu şekilde 6'lı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı olabilse de CHP Lideri açısından problemler bitmiyor. Seçilemeyince milletvekilliği de elden gidecek olan CHP Lideri'nin genel başkanlığını koruyabilme hususunda Akşener kadar başarılı olamayacağını söylemek de, kehanet sayılmaz.
Hizmet kavramına alabildiğine yabancı bir zihniyet içindeki 'taht oyunları' nasıl neticelenir, bilinmez…. Ama, eninde sonunda bir oyun!..