Kızılelma yakında semalarda…

Bahar Kıraathanesi sabah ekibi, Remzi'nin cep telefonundan video izlemeye ara verip, yolcu uçağı pilotu misafiri ile birlikte gelen Mehmet'i karşıladılar… Selamlaşma ve hal hatır sorma faslından sonra söz alan Mehmet:

- Evet arkadaşlar. Necmi Bey, uzun yıllar Hava Kuvvetleri'nden pilotluk yaptıktan sonra yolcu uçağı pilotu olarak mesleğini sürdürüyor. Sağ olsun birkaç günlüğüne hanımı ile misafirimiz oldular. Soracaklarınız olduğunu bildiğim için de bu sabah buraya gelmeyi teklif ettim ve buradayız… Sabırsız bir şekilde sözlerin bitmesini bekleyen Selim:

- Hoş gelmiş. Biz de az önce, Kızılelma'nın göğsümüzü kabartan 'teker kesme' ve 'ilk uçuş' videolarını izliyorduk… Kızılelma ve tabii İHA, SİHA ve bizi hakikaten heyecanlandıran diğer uçak projelerimiz hakkında merak ettiğimiz çok şeyler var. Umarım Necmi Bey'i sıkmadan bu konularda bir şeyler öğreniriz… Necmi Bey, cevapladı:

- Heyecanınızı anlıyorum. Çünkü bu milletin fertleri olarak hepimiz heyecanlıyız. Laf aramızda, biz pilotlar herhalde sizden biraz daha fazla heyecanlıyız. Çünkü ülkemizin ihtiyaç duyduğu uçuş sistemlerini dışarıdan almak yerine kendimiz yapıyor olmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz… Çayları dağıtan İhsan:

- Öncelikle Kızılelma'dan başlayalım isterseniz?..

- Tabii, neden olmasın. Kızılelma, İHA ve ardından SİHA üretiminde dünya çapında söz sahibi olan Baykar tarafından projelendirilen ve hakikaten kısa sürede hayata geçirilen bir proje. Daha önce üretilen Bayraktar MİNİ İHA, TB2 SİHA ve AKINCI TİHA gibi İHA ve SİHA'lardan temel farkı jet motoruyla çalışması. İHA ve SİHA'ların ileri bir aşaması olan Kızılelma'nın, bir tür insansız savaş uçağı olduğu söylenebilir. Biliyorsunuz Kızılelma'nın başlangıç adı da MİUS yani Muharip İnsansız Uçak Sistemi idi. Mustafa, merakla sordu:

- Ne gibi özellikleri var?..

Birçok özellikleri var ama bunların çoğu uzmanların anlayabileceği şeyler. Basitçe söylenebilecek olan şunlar: Operasyonel irtifa 35 bin feet, maksimum kalkış ağırlığı 6 ton, yük taşıma kapasitesi 1.5 ton, otomatik iniş kalkış özelliğine sahip, yükserk manevra kabiliyeti yanında kısa pistli uçak gemilerinden iniş kalkış yapabiliyor… Soru sorma sırası Remzi'de idi:

- Necmi Bey, sanki çok kısa sürede gerçekleştirilen bir proje gibime geliyor, ne dersiniz?..

- Proje 2021'de başladı ve 14 Kasım 2022'de üretim hattından çıkan ilk Bayraktar KIZILELMA, Çorlu'daki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'ndeki 1 aylık testlerin ardından ilk uçuşunu gerçekleştirdi. 14 Aralık'ta yani projenin başlangıcından sonra k 1 yıl gibi rekor bir sürede ilk uçuş gerçekleştirildi yani... Ancak projenin bu kadar hızlı bir şekilde gerçekleşmesinde Baykar'ın 2004'ten beri sürdürdüğü çalışmaların büyük payı olduğunu da belirtmek gerek.
Kızılelma 2025'te havada olacak!..

- Şimdi ne olacak? Hemen TSK'ya teslim edilecek mi?.. Soruyu soran Selim'di, Necmi Bey, gülümseyerek cevapladı:

- Acelenizi anlıyorum ama unutmayın ki bu, dünya üzerinde benzeri pek olmayan bir uçak ve TSK envanterine girmeden önce yapılması gereken birçok işlem söz konusu. Ama kısa bir süre önce yapılan 'teker kesme'nin ardından 'ilk uçuş'un da başarıyla gerçekleştirmesine bakarak, işlerin yolunda gittiğini ve inşallah düşünülen tarihte yani 2025'te TSK envanterine gireceğini söyleyebiliriz… Remzi'nin merakı daha başkaydı:

- Kızılelma'nın gövdesinde yazılı bir isim var sanırım?..

- Evet, orada Özdemir Bayraktar yazıyor. Baykar'ın kurucusu, Selçuk ve Haluk Bayraktar'ın rahmetli babalarının ismi. İlk Kızılelma'nın kuyruk numarası da TC-ÖZB... İHA ve SİHA projelerinin fikir babası olmanın yanında bu sahadaki adımları başlatan ve bütün zorluklara rağmen inatla sürdürüp başarıya ulaştıran Özdemir Bayraktar'a Cenab-ı Hakk rahmet eylesin… Kısa bir sessizlik sonrası Necmi Bey, konuşmasını sürdürdü:

- Bayraktar'ın daha önce ürettiği İHA ve SİHA'lardan farklı olarak Kızılelma'nın je motorlu olduğunu söylemiştim. Bu daha hızlı olduğu gibi daha yüksek manevra kabiliyetine de sahip demek. Hızı saatte 800 kilometrenin biraz üzerinde. 1.500 kilo yük taşıma kapasitesi var. Bu da Kızılelma'nın tespit edilen hedeflere savaş uçakları kadar olmasa da onlara yakın bir hıza ulaşabilmesi manasına geliyor. Tabii bu arada havadan havaya füze sistemleri taşıyabileceğini de ekleyelim. Önemli özelliklerinden birisi de bizim uçak gemimiz diyebileceğimiz TCG Anadolu'ya iniş kalkış yapabilecek olması… İhsan, merakla sordu:

-Motorunu da biz mi yapıyoruz acaba?..

- Proje tamamen Baykar'a ait ve yüzde yüz yerli. Kızılelma, şimdilik Ukrayna'dan alınan bir motor kullanıyor olsa da, hedef tıpkı TB-2'lerde olduğu gibi kısa sürede yerli motorlar kullanmak. Bu arada TEI yani TUSAŞ Motor Sanayi tarafından üretilen iki tür turbofan motorun yakında Kızılelma'da deneneceği de biliniyor. Birçok üründe olduğu gibi Kızılelma da bir süre sonra yüzde yüz yerli ve yüzde yüz milli olmuş olacak yani. Türkiye'nin şu anda havacılıkla ilgili projeler açısından hakikaten ciddi mesafeler aldığını ve dünya üzerinde parmakla gösterilir hale geldiği, konunun özeti… Selim'in yine merakı depreşmişti:

- Kızılelma'nın mesela F-16'ların hatta F-35'lerin yerini alabilme ihtimali var mı?..

- Bu farklı bir konu. Ama şimdilik SİHA'larla F-16 arası bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve duruma göre bu uçaklarla aynı fonksiyonları görebileceğini söyleyebiliriz. Asıl önemli olan kısa bir süre öncesine kadar nerdeyse hiçbir şey yapamayan ülkemizin artık İHA ve SİHA yanında insansız savaş uçabileceğini yapabilecek hale gelmesi. Baykar'ın yaptıkları kendi sahasında dünya çapında önemli olduğu gibi başta TUSAŞ olmak üzere benzer faaliyetlerde bulunan kuruluşlarımızın havacılık sahasında yaptıkları hakikaten göğüs kabartıcı…

Mani olmaya çalışanlar, hep vardı halen de var…

- O zaman yakın bir zamanda mesela F-35 ya da F-16 gibi uçakları bize vermeyenlerin pişman olacağı bir vasatı yakalayacağız galiba?.. Bu sözleri söyleye Selim idi.

- Aslında nerdeyse şimdiden bu yolun yarısını geçtik bile. Milli Muharip Uçağımız yakında hangardan çıkıp uçuş testlerine başlayacak, biliyorsunuz. İHA ve SİHA'ları bırakın satmayı, kiralama konusunda bile zorluk çıkaranlar nasıl pişmansa F 35 projesinden bizi çıkaranlar ve bu arada F 16 konusunda bile zorlum çıkaranlar da herhalde pişmanlık duymaya başlamışlardır… Burada altı çizilmesi gereken şey, vaktiyle bu yolda atılan adımların herhalde dışarıdan talep edilmesi üzerine içeriden maalesef engellendiği bir ülkede yaşadığımızı unutmamak, sanırım… Anlatılanları dikkatlice dinleyen Mustafa-, sordu:

- Bu aşamadan sonra bile bu tür projelerle ilgili riskler olabileceğini mi ima ediyorsunuz, Necmi Bey?..

- Öyle de denebilir. Yapılanların tamamı, bunlara köstek olmak yerine destek olan ve herhangi bir sıkıntı olduğunda devreye girerek bunları çözen bir iradenin varlığı ile yakından alakalı. Dikkat ederseniz, bu ülkenin vatandaaşı oldukları ve bütün bunlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu bildikleri halde, başta havacılık olmak üzere savunma ile ilgili çeşitli girişimleri karalamaya çalışanlar var. Bunların herhangi bir şekilde yetki sahibi oldukları zaman neler yapabileceklerini hayal etmek bile güç… İhsan, mırıldanır gibi konuştu:

- Bu can sıkıcı bir durum ama maalesef haklısınız. O zaman galiba bu yapılanları iyi öğrenmek ve bunlarla ilgili aykırı fikir sahibi olanların aslında neleri hesapladıklarını etrafımızda bulunanlara aktarmak gibi bir vazifemiz var…

- Doğru söylediniz, İhsan Bey. Baykar ve benzeri birçok kuruluş, aşkla şevkle memleketimiz için çalışı çabalarken, bunlara destek olmak yerine nasıl engelleyebileceklerinin hesabını yapanlar, bu memleketin bir gerçeği. Gemiyi delmeye çalışanlara mani olmak yanında, bu yaptıklarının yanlış olduğunu anlayabilecekleri dilden anlatmak da bize düşüyor. Tabii bir şekilde kandırdıkları insanlara da bu konularda derli toplu bilgiler vermek gerek… Necmi Bey, toparlanarak sözlerini nihayetlendirdi:

- Şimdi benim müsaade almam gerek. Ama söyleyeyim, Mehmet'le dün gece nerdeyse sabaha kadar sohbet ettiğimizde, havacılık konusunda epey bilgi sahibi olduğuna şahit oldum. Sanırım TEİ üzerine size epey bir bilgi de vermiş. Yerinizde olsam ilk fırsatta kendisinden TUSAŞ konusunda da bilgiler vermesini isterdim. Çünkü konuyu hakikaten iyi araştırmış…