Yalancı çoban…
Yalanlarına artık alıştığımızı bilmesine rağmen, büyük iddialarla 'şu tarihi bekleyin' kampanyalarına ağırlık verme konusundaki ısrarını inatla sürdürüyor, Kılıçdaroğlu.
Bir şey çıkmayacağını bilenler en azından gülümseriz diye düşündükleri için problem yok. Ama, 'genel başkanımız artık bu sefer dişe dokunur bir şeyler söyler' düşüncesiyle heyecanlanan CHP taraftarlarının hep hüsranla karşılaşması hakikaten üzücü…
Başlangıçta bu çıkışlar işe yarıyor gibiydi. Çünkü sadece muvafıkları değil muhalifleri bile 'koskoca ana muhalefet partisi genel başkanı herhalde ciddi bir şeyler söyleyecektir' şeklinde düşünüyordu… 'Şu gün şu saati bekleyin, çok önemli açıklamaların olacak' diyerek beklentiye soktuğu insanlar ipe sapa gelmez şeylerle karşılaştıkça, işin tadı kaçtı.
CHP Lideri'nin 'Kasım'ı bekleyin' dediğinde neyi kastettiği hala anlaşılamamış durumda. Bahsettiği Altılı Masa'nın anayasa önerisi idiyse, Evren Anayasası'nın rötuşlanmış hali kendi kitlesinde bile heyecan uyandırmadı. Kafalardaki soru işaretlerini çoğaltması, ayrı bir mesele.
Sadece Türkiye'ye değil bütün dünyaya bekleme çağrısında bulunduğu 3 Aralık, biraz da Kasım'da yaşattığı travmayı unutturmak içindi belki. Ama 3 Aralık'ta yapılan, çok daha büyük bir hüsran doğurdu.
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin büyük iddialarla düzenlenen 'İkinci Yüzyıla Çağrı' vizyonunun açıklandığı toplantıda, ülkemize gelmeye tenezzül etmeyen bir ABD'liye baş rol verilmesi, herhalde CHP'nin çelik çekirdeğinin bile canını fena sıkmış olmalı…
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ithal ekonomi komiseri' şeklindeki yakıştırmasının cuk oturduğu Jeremy Rifkin'in kimliği, yaptıkları, İspanya ve Portekiz'de niçin nefretle anıldığı, Almanya'nın enerji krizindeki payı, gündemin önemli konuları.
Aldığı rivayet edilen küçük bir servet tutarındaki ücrete rağmen ülkemize gelmeyip, telekonferans yöntemiyle ahkam kesen 'ithal ekonomi komiseri' Rifkin'in söyledikleri, ayrı bir mesele. İşin fecaat tarafı ise, Türkiye hakkında cahil birinin akademik bir toplantıya yakışacak sözlerini, CHP'nin ikinci yüzyılın yol haritası olarak takdimi.
Mahmut Övür'ün son birkaç gündür Sabah'ta yazdıkları, konuya ışık tutar nitelikte. Övür, CHP'nin 3 Aralık 'İkinci Yüzyıla Çağrı' vizyon toplantısında AK Parti'nin 2012'de hazırlatıp vaz geçtiği bir projeyi açıklayacakken, son anda bundan vazgeçildiği kanaatinde.
Ancak, her vaadinin altı boş çıkan CHP liderinin yalancı çobanı hatırlatan davranışları, en önemli mesele…
Bir faydası olur mu bilinmez, ama biz yine de hatırlatalım. 'Yalancı çoban' hikayesinin CHP Genel Başkanı'na tekrar okutulmasında fayda var. Toplumu ve kendi kitlesini sürekli beklentiye sokup, altını boş bırakma huyu devam ederse, gerçekten işe yarar bir şey bulduğunda dinleyecek kimse bulamayacak çünkü…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- AB, para mı dağıtacak?.. (21.09.2024)
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)