EKREM KIZILTAŞ

Ya hesap bilmiyorlar ya da…

İhsan, sobanın hemen yanındaki masalarında yerini alan Bahar Kıraathanesi'nin erkencilerine çaylarını dağıtırken, Melih beye takıldı:

- Arada bir diyordun ama sıklaştırmaya başladın, Melih bey. Yakında sen de herhalde bizim sabah sohbetlerinin müdavimlerinden olup çıkacaksın… Gülümseyerek İhsan'ı dinleyen Melih bey:

- Yani buralarda olup da buraya gelmemek olmaz. Mekan güzel, çaylar güzel, asıl önemlisi insanlar güzel. Hem buraya gelmenin unutulmaz seyahatler yapabilme gibi imkanları da var. Geçen hafta beraber gittiğimiz Togg'un açılış töreni için ne kadar teşekkür etsem az sizlere… Çayları dağıttıktan sonra oturan İhsan:

- Laf aramızda, gelişiniz bizi de çok memnun ediyor. Merak ettiğimiz konuları size sorduğumuzda makul ve mantıklı cevaplar alabiliyoruz. Togg'un açılış törenine sizinle beraber gitmemiz bizim için de unutulmaz bir anıydı… Bu arada ülke gerçekleri ile ilgili objektif bilgilere çok ihtiyacımız var. Yani bizim için adeta bir nimet sizin gelmeniz…

- Estağfirullah, teveccühünüz… Doğru bilgi konusunda ise haklısın İhsan kardeşim. İnsan, taraftar ya da karşıt olmaktan önce bilgili olmalı. Kuru kuruya taraftarlık ya da karşıtlık husumet doğurmaktan başka işe yaramıyor. Objektif bilgiler üzerinden yapılacak bir sohbet, sonunda herkes için faydalı olur oysa… Selim, araya girerek:

- Şu bizim Togg'la ilgili gelişmeler, mesela. Türkiye'nin otomobili için ellerini taşın altına koyan babayiğitlerin çabasıyla herkesin gözlerinin önünde devasa bir fabrika yapılırken bile, yapamazlar, edemezler diyenler oldu. Daha da vahimi, artık seri üretime geçip 2023 Mart'tan itibaren ülkemiz yollarında dolaşmaya başlayacağı halde, karalamaya çalışanlar var… Melih bey, içini çekerek:

- Bunlar böyledir selim kardeşim. Öğrenilmiş çaresizlik derilen bir durumun yansımaları. Yollarda dolaşmaya başladığında, hatta çeşitli dünya ülkelerine ihraç edildiğinde bile Togg'a yönelik karalamalarını sürdürür bunlar. Biraz aidiyetlerinden, belki biraz da taşıdıkları kimlikten doğan bir durum. Milletimizle beraber üzülemedikleri gibi, bizimle beraber sevinemiyorlar da… Cenab-ı Hakk ıslah eylesin demekten başka yapılabilecek bir şey de yok, maalesef... Selim, merakla sordu:

- Yapılacağını bile bile 'yapılamaz' demek, yapıldıktan sonra hala saçma sapan gerekçelerle karalamaya çalışmak anlamsız geliyor bana. Bunların sözlerine değer veren olmaz diye düşünüyorum...

- Keşke öyle olsa. Ama yalan olduğunu bilerek sözlerini dinleyen ve hala onların peşinden gitmeye hazır birileri var. Bundan sonra da olacak… Boş çay bardaklarını toplayan İhsan, sordu.

- Melih bey, açılışta Cumhurbaşkanımızın konuşma sırasında gösterdiği videoların birinde de vardı galiba. Ana muhalefetin genel başkanı, '20 yılda ne yaptılar bu ülkeye' sorusunu soruyordu. Bu ülkede yaşayıp ta 20 yılda yapılanları görmezden gelmek nasıl mümkün olabilir sizce?..
BAKAR AMA GÖRMEZLER!..
- Birilerinin yapılanları neden görmezden geldiğini, keşke bilebilsem… Sanki bakıyor ama görmüyorlar... Hangi açıdan bakarsanız bakın, bu anlaşılmaz bir durum. Cumhurbaşkanımızın 20 yılda açılışı yapılan bin 200'den fazla tesisin kurdelelerini kestiği makaslardan oluşan koleksiyonunun videosu da vardı. Restore edilen çeşmeler ya da sadece heykel açılışı yapan bir zihniyetin, 1.200 tesisin açılışına kullanılan makaslardan oluşan bir koleksiyonu kavraması mümkün değil… Selim, gülümseyerek araya girdi:

- Neyse, hiç değilse Cumhurbaşkanımızın her açılıştan sonra makası ve kestiği kurdelenin bir parçasını niçin aldığını anlamış olduk… Melih bey sözlerini sürdürdü:

- Burada siyaset konuşmamaya çalıştığınızı biliyorum. Aslında konuştuklarımız da siyaset ötesi. Çünkü bu ülke, iktidar ve muhalefet de bizim. Muhalefetin daha ciddi şeylerle uğraşması ve ülkenin yürüyüşünü hızlandıracak fikir ve tekliflerle kendini ispatlaması gerek öncelikle… Geçtiğimiz gün aynı kişinin yaptığı 'uyuşturucu paraları ile Türkiye'nin cari açığını finanse ediyorlar' şeklindeki saçma sapan açıklamayı hatırlayın mesela… Mustafa, lafa girdi:

- Hakikaten çok tuhaf bir açıklamaydı o. Bu açıklamanın kendisine ABD gezisindeki o 8 saatlik süre içinde sipariş edilmiş olabileceği yorumları, benim aklıma yattı…

- Geriye doğru baktığımızda bu kişinin genellikle yalanlar üzerine siyaset yaptığını görüyoruz maalesef. Ülkenin ana muhalefet liderine yakışmaması bir yana, taraftarlarının kafasını karıştırması bile ciddi bir kötülük…

- Aslında hiçbirimizi şaşırtmıyor. Baksanıza yıllardır yabancı sermayeyi Türkiye'ye gelmeyin diye tehdit eden adam, Londra'ya ülkemize yatırım yapacak temiz sermaye aramaya gittiğini söyleyebiliyor… Melih bey, konuşmaya devam etti:

- Türkiye'de 2002'den 2022'ye kadar yaşananlara baktığımızda, her sahada şaşırtıcı gelişmeler yaşandığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın Türkiye'nin yüzyılı konuşmasını hatırlayın. Orada verdiği özet rakamlara bakılınca bile muhteşem gelişmeler yaşandığını görmemek mümkün değil… 10,3 milyar lira yıllık eğitim bütçesini 304 milyara, derslikleri 343 binden 612 bine, öğretmen sayısını 1 milyonun üzerine çıkarmak, ücretsiz 3,5 milyar ders kitabı dağıtmak… Üniversiteler 76'dan 208'e, akademik personel sayısı 70 binden 184 bine, hastane yatak sayısı 164 binden 264 bine, sağlık personeli sayısı 1 milyon 350 bine çıkartılmış… Melih bey, çayını yudumladıktan sonra devam etti:

- AK Parti hükümetleri döneminde son 20 yılda 80 yılın toplamından 3 kat daha fazla yatırım yapılmış. Bunu, '2002'ye kadar, 57 hükümetin harcadığı para 713 milyar dolar iken, AK Parti'nin 20 yılda harcadığı para 2 trilyon 631 milyar dolar' şeklindeki sözleriyle, CHP Genel Başkanı da söyledi zaten. Bu paraların nerelere gittiğini de ben aktarmaya çalışayım: 80 yılda 50 km tünel yapılmışken, 20 yılda bunun 13 katı, yani 661 km tünel yapılmış. 14 bin 300 metre uzunluğundaki Ovit ve 29 km uzunluğundaki Zigana Tüneli bunlar arasında. Bu arada 200 km'lik tünel inşaatı da sürüyor… Ek bir bilgi olarak söyleyeyim, tünellerimizi artık TÜBİTAK desteği ile üretilen yerli tünel açma makinesi Lale ile açıyoruz…

YERLİ TÜNEL AÇMA MAKİNESİ: LALE
- Yerli tünel açma makinemiz mi var?.. Bunu bilmiyordum doğrusu… Bunu söyleyen Selim'di. Melih bey, devam etti:

- Evet, Lale isimli Tünel Açma Makinemiz, 92 metre uzunluğunda ve 3.25 metre çapında 175 tonluk muhteşem bir makine… Devam ediyorum: 2002'de 6.101 km bölünmüş yolumuz varken, şu anda 28.664 km bölünmüş ya da duble yolumuz var. Ve eskiden 6 il bunlarla birbirine bağlı iken, şu anda 77 il bu yollarla birbirine bağlı. 2002'de yani 69 yılda 311 km olan Köprü ve viyadük uzunluğu şimdi 710 km'yi bulmuş. 79 yılda 1.714 km otoyollarımız şu anda 3.532 km. Bu arada 20 yılda trafiğe giren araç sayısı 3 kat artarken, kaza sayısının yüzde 80 azaldığını da hatırlatayım… Mustafa, araya girerek mega projeleri hatırlattı:

- Melih bey, Mega projeleri sona bıraktınız herhalde?..

- Biraz öyle. Onları bilmeyen yok zaten. Marmaray, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otoyolu, Çanakkale 1915 Köprüsü… Bunlar her gün milyonlarca insana hizmet ederek hayatlarını kolaylaştırıyor ve birçok insan bilmese de ülkemize enerji ve zaman açısından müthiş tasarruflar sağlıyor… Birileri karalamak için uğraşıp dursa da, sadece enerji tasarrufu sağlamaları bile başlı başına ekonomiye ciddi bir katkı. Trafik sıkışıklığı sebebiyle boşa giden akaryakıtın kirliliği ve enerji faturamızı artırmasının önüne geçilmiş oluyor… Selim, Melih beye takılmadan edemedi:

- Duble yollar gibi, bunların faydaları da duble demek… Melih bey, şu mega projelerin Yap İşlet Devret ile yapılmasına karşı çıkan ve geçmediğimiz köprülere kullanmadığımız yollara para ödediğimizi iddia edenlere ne diyeceğiz peki?..

- İyi ki sordun Selim. Öncelikle bunların hesap bilmediklerini ya da kötü niyetli olduklarını söylemek gerek… Konuyu Osmangazi köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinden basitleştirerek anlatalım. Bunlara ödenecek toplam bedel 11 milyar dolar. Bunun için de günlük 40 bin araç geçişi garantisi verilmiş. Bu araçlardan fazlası geçmesi durumunda da gelirin üçte biri devletin… Selim, mırıldanır gibi konuştu:

- Bak, ben bunu bilmiyordum işte… Melih bey, sözlerini sürdürdü:

- Şu anda Osmangazi Köprüsü'nü ve İzmir Otoyolu'nu kullanan araç sayısı garanti edilenin çok üzerinde. Ancak döviz fiyatları sebebiyle, devletin istediği indirimler var ve bunların farklarının ödenmesi söz konusu … Devlet, 11 milyar dolarlık tesisleri devralana kadar, eğer bu fark kapanmazsa bir miktar ödeme yapacak, ama sonunda bunların sahibi olacak. Taksitle yapılmış bir ödeme ile hem de… Sakince dinleyen Mustafa, katkıda bulundu:

- Daha basitleştirebiliriz sanıyorum. Diyelim ki yılda 100 lira ödeme garantisi var. Geçenlerden toplanan 80 lira ise devlet 20 lira ilave edecek, ama süre sonunda tesislerin sahibi olacak…

- Aynen öyle. Bu arada garanti sayısı ve ücretinin üstüne çıkılırsa da payını alacak. Ki, gidişat birkaç sene sonra bunun olacağını gösteriyor… Bu arada geçmediğimiz köprü, kullanmadığımız yol edebiyatı yapanlar, hesap bilmemeleri bir yana, bir devletin vatandaşı olduklarını da unutuyorlar… Saatine bakan Melih bey:

- Evet, bugünlük bu kadar. Şimdi bana müsaade. İnşallah önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelir ve muhabbete devam ederiz. Konuşmamız gereken çok şey var çünkü. İlk buluşmamızda sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı ile ilgili konuşmasını değerlendiririz, inşallah…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.