Ancak, 'biz içeriden, dostlarımız dışarıdan vurdukları halde ülke batmıyor bilakis gittikçe güçleniyorsa, bu işte bir iş vardır' şeklinde düşünenler, cari açığın uyuşturucu parası ile kapatıldığı gibisinden bir saçmalığa imza atabilirler…
Demokrasi ile yönetilen ülkelerin herhangi birisinde, 'uyuşturucu paralarını ülkenin cari açığının finansmanında kullandılar' benzeri bir söz söyleyebilecek kadar kafayı yemiş bir muhalefet lideri bulunamayacağını, söyleyebiliriz...
Yalanları ve asılsız iddiaları ile şöhret bulan CHP Genel Başkanı, son saçmalaması ile taraftarlarının bile kafasını karıştırdı. Böyle bir şeyin istense bile mümkün olmayacağını çocuklar bile bilir oysa.
Son senelerde uyuşturucu ile mücadelede ülkemizin ciddi başarılar kazandığı ve bu hususta emniyet güçlerimize dünyanın her yerinden tebrikler yağdığı, herkesin bildiği bir gerçek.
Yakılarak imha edilen uyuşturucuların yakalanmasında görev alanlara ciddi miktarda ikramiyeler verildiği için, uyuşturucu ile mücadelenin ciddi bir maliyeti olduğunu da unutmamak gerek.
Ana muhalefet liderinin akla ziyan iddiası, belki kişisel sağlık problemlerinden kaynaklanıyor olabilir. Ancak, bu çıkışı ülkemizin uyuşturucuya karşı verdiği başarılı mücadelenin üzdüğü 'dostlarının' talebi üzerine yapmış olması da mümkün.
'Dostları' Joe Biden'in yönettiği ABD'nin, özellikle istihbarat teşkilatlarının gizli operasyonları için uyuşturucu paralarına muhtaç olduğunu dünya biliyor. Türkiye'nin kararlı mücadelesi sebebiyle gelir kaybına uğramış olmaları da yüksek ihtimal.
Muhalefete, okyanus ötesindeki dostlarından, 'Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi yönetimden uzaklaştırmak için akıl almaz iftiralara da başvurun' emri gelmiş olmalı. Böylesi akıl dışı bir iddia için başka bir sebep bulabilme imkanı yok çünkü…
Bu arada, Kılıçdaroğlu'nun ABD seyahatindeki sır dolu 8 saatin uyuşturucu ile cari açık kapatma saçmalığında payı olduğu yorumunda haklılık payı olduğunu unutmamak gerek.
Öncelikle, uçak yerine kara yolculuğu New York'ta yapılacak atraksiyon için olsaydı, heyetteki gazetecilerin de kara yoluyla götürülmeleri gerekeceğini herkes bilir…
Söz konusu 8 saatlik yolculukta, telefonla ya da kurye vasıtasıyla verilemeyecek talimatların doğrudan iletilmesi için bir buluşma gerçekleştirildiği, akla en yakın ihtimal.
'Uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar' iftirasını atması, bu talimatlardan birisi ise, durumun oldukça karışık olduğunu söylemek gerek.
Kılıçdaroğlu, altılı (ya da yedili) masa mensuplarına bile 'bu kadarı da olmaz' dedirtecek türden iddialarını sürdürürse, talimatın 'aday olma ve adaylığını imkansız hale getirmek için de saçmalamalarını artır' şeklinde olduğu düşünülebilir...
Ama talimat verenler de kafayı yemişse, yorum yapmak iyice zorlaşır…