EKREM KIZILTAŞ

Felaket tellalları…

HER şeyi olduğundan çok daha vahim gösterilebilirse insanların kendilerine yönelebileceğini düşünen muhalefetin, felaket tellallığının sağlıklı bir yol olmadığını seçimden sonra anlayacağı, kesin.
CHP ve müttefikleri, ülkemizdeki olumlu gelişmeleri itibarsızlaştırma çabalarını dur durak bilmeden sürdürüyor.
Her şeyi olduğundan daha kötü gösterebilirlerse milletimizin kahir ekseriyetinin kendilerine yöneleceğine inandıkları için, felaket tellallığı yapmaktan özel bir zevk alıyor gibiler.
Hangi konuda olursa olsun, gerçeklerle temasları tamamen kesilmiş durumda sanki. Bu sebeple inandırıcı olamadıklarının ve insanlar tarafından şaşkınlıkla izlendiklerinin farkında bile değiller.
Var olanların çoğunu inkar, en çok başvurdukları bir usul ve inandırıcılıktan uzak olmalarının en önemli sebebi. CHP ve müttefiklerinin, Pireyi deve ya da deveyi pire olarak gösterme çabaları, hakikaten ibretlik… Başta CHP olmak üzere ittifak mensuplarının inkar ve itibarsızlaştırma faaliyetlerinin en önemli dayanağı, hemen her konuda başvurdukları genelleştirme metodu… Dış politikada ardı ardına kazanılan başarıları görmek pek işlerine gelmiyor. Son dönemlerde atılan adımlarla bütün dünya ülkeleri arasında parmakla gösterilmeye başlanan Türkiye gerçeğinin, milletimiz tarafından sevinçle karşılanıyor.
Başarılı dış politikayı inkar merakına kapılanlar, nasıl olsa inanacak birileri vardır kanaatiyle, ülke olarak yalnız olduğumuz, dostumuzun kalmadığı iddialarını tekrarlamaya bayılıyorlar. Karşılıklı konuşma imkanı bulup da mesela Yunanistan'la nasıl dostluk kurabileceğimizi sorduğunuzda, ifadesiz bakışlarla karşılaşmanız ise kaçınılmaz.
Artık dostumuz kalmadığı nakaratını tekrarlayanların, ülkemizin iç işlerine karışmaya meraklı 'dostlarının' taleplerine uygun açıklamaları, işin bir başka tarafı. Ülkemizi, meşhur 'Doğu için yeterlidir' sözü kapsamında değerlendirdikleri için, borazanlığını yaptıkları ülkelerdeki sosyal medya mevzuatının benzerine Türkiye'nin de sahip olmasını bir türlü hazmedemiyorlar… Demokrasi, insan hakları, ifade ve basın hürriyeti ve benzerleri, CHP'nin başını çektiği ittifakın tekrarlamayı sevdiği kavramlar... Altılı (ya da yedili) masa müdavimlerinin, ülkemizde bunların olmadığı ya da eksik olduğu iddiaları da bildik yalanlardan ibaret… İfade ve basın özgürlüğünün olmadığı, gerçekleri yazan gazetecilerin tutuklandığı, hapishanelerin gazetecilerle dolduğu iddialarını ağızlarından düşürmeyenlerin isim verme çağrılarını duymazdan gelmelerine, artık alıştık.
Tutuklu gazeteciler raporuna aldıklarının kendilerini patlatmaları ya da PKK tarafından 'dağda görevinin başında' olduklarının açıklanmasına da keza… Hayatımızı olduğundan daha kötü göstermeye çalışan felaket tellallarının, aslında tam da bunu gerçekleştirmeyi hedeflediklerini aman unutmayalım…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.