Taşlar ve köpekler…

Geçtiğimiz yıl, sosyal medyada 'Katarlı gençlerin Türkiye'de sınavsız tıp eğitimi alabileceği' yalanı ortaya atılmış ve bu yalanı bazı internet sitelerinin yanında CHP Genel Başkanı da tekrarlamıştı…

'Böyle bir şey olmadığına' dair açıklamalar sonrası, özür dileme alışkanlığı olmayan Kılıçdaroğlu susarken, iddiayı yayan internet sitelerinden bazıları, haberin yanlışlığını belirterek özür dilemişti…

Aylarca hatta yıllarca hazırlanılarak girilen tıp fakültelerine birilerinin sınavsız alınacağı iddiasının çok vahim bir yalan olduğunu söylemek gereksiz. İmtihanlardan bir gün önce yani 25 Haziran 2021'de, 26 Haziran'da üniversite imtihanına girecek milyonlarca genç üzerindeki olumsuz etkilerini umursamadan bu yalanı ortaya atan ve yayanlara ne tür bir müeyyide uygulandığı, meselenin püf noktası…

İstisnaları olsa da, tabi oldukları mevzuat sebebiyle gazete, radyo, televizyon ve internet sitelerinin verdikleri haberler konusunda dikkatli oldukları, malum. Ancak henüz hukuki altyapı tamamlanmadığı için özellikle sosyal medyada ciddi bir başıboşluk söz konusu.

Çeşitli sebeplerle değişik türde saldırılarla karşı karşıya olan ülkemizde sosyal medya alanında ciddi gelişmeler yaşanması belki bir yönüyle sevinilecek bir durum. Ancak sosyal medya platformlarında yaygın olan sahte hesaplar meselesinin, Türkiye açısından çok daha vahim olduğu, açık.

Yapılan araştırmalar, ülkemizdeki hesapların nerdeyse yarıdan fazlasının 'bot' hesaplar olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle bazı muhalif gazete, televizyon ve internet sitelerinin kullandığı sosyal medya kaynaklı haberlerin yüzde 70'inin yalanlardan oluşması, işin asıl vahim tarafı…

Birilerince bilgisayarlar marifetiyle oluşturulan 'bot' hesapların genellikle algı oluşturmakta kullanıldığı biliniyor. Sahipleri gerçek olan ama mesajlarına bakarak 'ot' hesaplar denilebilecek başka bazı hesaplar da sosyal medyanın sıkıntılı yönlerinden…

Başta ABD olmak üzere birçok ülke sosyal medyanın başıboşluğunu zapturapt altına almak için çeşitli hukuki düzenlemeler yapmış durumda. Konunun önemini kavrayan diğer birçok ülke gibi Türkiye de bu konuda adımlar atıyor…

Bugünlerde TBMM'de görüşmeleri devam eden Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın sosyal medya üzerinden maruz kaldığımız yalan rüzgarlarını engellemekte ciddi faydalar sağlayacağı biliniyor.

İnternet medyası ile ilgili bazı boşlukları doldurması da beklenen yasa tasarısının, yalanlarla oluşturulan algılardan beslenen çevreleri ciddi manada telaşlandırması, atılan adımın doğruluğunun en açık delili.

Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nı sansür ve benzeri iftiralarla itibarsızlaştırmaya çalışanların, bu sahada ağır müeyyideler uygulayan ülkelerin uzantıları olması, işin bir başka yönü…

Taşların bağlı, köpeklerin serbest olması gerektiğini düşünenlere geçmiş olsun!..