Söylediklerinin çoğunun düpedüz yalan, yakıştırma ya da pireyi deve yapmak kabilinden mübalağalı olduğunu bile bile; benimseyerek ve adeta önemli bir vazife yaparcasına konuşmak, hakikaten kolay bir iş değil...
Bu işte ülkemizdeki en başarılı ismin Kılıçdaroğlu olduğunu söylemek gerek. Geçtiğimiz günlerde Sakarya Savaşı'nın, Ankara Polatlı yakınlarında değil de Sakarya'da yapıldığını söylerken, çok samimiydi mesela…
Kağıthane'nin Kağıttepe, Konya'nın zengin bir ülke, Mersin'in Güneydoğu'nun incisi olduğunu vurgulayıp, Şanlıurfa'nın ülkemizin fındık üretimin yüzde 42'sini karşıladığını, yine çok samimi bir şekilde söylediği günler geride kaldı. Mikrofon karşısında gaza gelen Kılıçdaroğlu'nun, 'başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasını sağlayan kişi benim' diyebildiği de unutulmadı…
Bunların bazıları, gaftır elbette. Ancak, bu yalan söyleme işinin bilerek ve nasıl olsa bunlara inanmaya hazır bir kitle olduğu düşünülerek tekrarlanması vahim.
Yalan olduğu net olarak bilindiği halde söylenenler ya da hemen sonrasında yalan olduğu açıklanan iddialarla alakalalı özür dilememe, meselenin püf noktası. Hakkaniyetli bir insan olduğunu ve söylediklerinde bir yanlışlık varsa düzeltip, özür dileyeceğini vurgulasa da Kılıçdaroğlu, özür dileme konusunda özürlü yani…
Hafta içinde, partisinin "Aile Destek Sigortası" bilgilendirme toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı'nın, bu hususta da ülkemizin durumunu bilmediği, anlaşıldı. İktidarın icraatını bilmeyen ana muhalefet liderinin zaten var olanları yapacağını söylemesi, CHP'lilerin de canını sıkmıştır.
Kılıçdaroğlu'nun toplantıdaki vaatlerini değerlendiren Aile Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın, 'Vaat olarak açıkladığınız hizmetleri biz zaten yapıyoruz' şeklinde başlayan mesajı, herkes ama özellikle CHP kitlesi için faydalı bilgilerle doluydu.
Yapılanları farklı bir isimle vaat etmeyi CHP'nin sevdiğini vurgulayan yanık, başlamadan biten çocuklara süt dağıtmanın CHP'nin keşfi gibi anlatılmasının trajikomik bir örnek olduğuna dikkat çekmiş.
Kılıçdaroğlu'nun yapacaklarını söylediği 'bakıma muhtaç yaşlı, engelli ya da okula giden çocukları tespit' konusunda, Aile Sosyal Destek Programı adı altında 2017 yılından beri 4,4 milyon haneye ulaşıldığını ve hizmeti 26 milyon haneye yayacaklarını belirtmiş, Yanık…
CHP Genel Başkanı'nın yapacağız dediği Evde Bakım Yardımından 544 bin kişinin faydalandığı, Aile Desteklerinin %70'inin kadınlara gönderildiği, 9,5 milyon vatandaşın Genel Sağlık Sigortası priminin bakanlıkça ödendiği de Bakan Yanık'ın hatırlattıkları arasında...
Bir genel başkanın bu detayları bilmesi mümkün değil, dolayısıyla Kılıçdaroğlu mazurdur denebilir. Ama bu partinin yalanlar üretmekte mahir olduğu bilinen ajansı, genel başkanı neden bilgilendirmiyor acaba!..