EKREM KIZILTAŞ

Faturaları kabarıyor!..

İzmir BB başkanı Tunç Soyer'in, "Yüz yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydi…" şeklinde başlayan sözleri, kaçınılmaz olarak 'söz söz değil…' diye başlayan bir cümle kurmayı gerekli kılıyor…

Bu sözlerin, İzmir belediye başkanınca ve şehrin kurtuluşu törenlerinde söylenmesi, meselenin can alıcı noktası. İzmir'in Kurtuluşu ve düşmanın denize dökülüşünün 100. yılı kutlanırken işgalcinin adını bile zikredemeyen bir belediye başkanı, belki öncelikle şehirde yaşayanların ama aslında hepimizin problemi.

Soyer'in, söylemeye türlü dilinen varmadığı gerçeği hepimiz biliyoruz: Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'nı kaybetmesi üzerine galip devletlerin kemik yalayıcısı olarak işgale kalkıştığı Anadolu'da birçok yeri yakıp yıktıktan ve çoluk çocuk demeden katlettikten sonra 9 Eylül 1922'de İzmir'de denize döktüğümüz ordu, Yunan ordusuydu…

Bu olay, tam da yaşandığı yerde anılırken bırakın benzersiz alçaklıklara imza attığı bilinen Yunanlıların kötülüklerinden bahsetmeyi, isimlerini bile söyleyemeyen birisinin düşmanın denize döküldüğü yerin belediye başkanı olması, en azından talihsizlik. Ama, Yunanlıların adını anmamak için laf salatası yapmaya çalışan bu kişinin ecdada hakaretlerde bulunması, belki çok daha büyük bir talihsizlik.

Belli ki, kimliği ya da aidiyeti sebebiyle Osmanlı düşmanlığı genlerine işlemiş olan Tunç Soyer, içindekileri kusmuş. Bunu yapmak isterken, aslında mensup olduğu anlaşılan zihniyetin ağababalarını 'gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde' olmakla suçladığının fark bile edemeyişi, işin ironik tarafı...

İzmir'in ve memleketin birçok yerinin işgalinin, I. Dünya Savaşı'na girişimiz sonrası yaşananların kötü bir neticesi olduğunu, ortaokul öğrencileri bile bilir. O dönemde padişahların rollerinin sembolik hale geldiğini ve yaşananlardan, 'Osmanoğulları oluyor da, Mithatoğulları neden olmasın' diyebilen zihniyetin sorumlu olduğu da herkesin malumu…

Gem vuramadıkları ihtirasları ve idare konusundaki beceriksizlikleriyle koskoca bir cihan devletini batırıp ülkeyi işgal karanlığına sürükleyenlerin, Soyer'in zihniyetinin ağababaları olduğu, tarihle azıcık ünsiyeti olanların bile bildiği bir gerçek.

Ülkenin kurtuluşuna giden yolu, Mustafa Kemal Paşa'yı Anadolu'ya gitmeye ikna ederek, Soyer'in hain ilan etmeye yeltendiği Sultan Vahdettin'in açtığı ve benzeri gerçekleri, hatırlatmak gereksiz…

Soyer'in ne dediğini fark edemeyişi bir yana, partisinin lider ve yetkilileri de ona destek olmak için çam üstüne çam devirdiler. Ülkemizin bugünü hakkında cahil olanların yakın tarihimizle ilgili bilgi sahibi olmaları beklenemezdi zaten...

İzmir'in kimlerden kurtarıldığını bile söylemeye cesaret edemeyenler ve onlarla iş birliği yapanlara milletimizin keseceği faturayı da görürüz inşallah…

Bildiğimiz, faturalarının gittikçe kabardığı…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.