Dostun attığı gül…

Ele geçirebilmek ya da hiç değilse kontrol edebilmek isteyenlerin çeşitli saldırıları ile karşı karşıya bulunduğumuz, ülkemizi hedef alanlarla iş birliği yapanlar dışında herkesin kabul ettiği bir husus.

Başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda sürdürülen saldırılara ek olarak Kovid-19 salgınının sebep olduğu olumsuz gelişmeler ve Rusya Ukrayna çatışmasının, birçok ülke gibi ülkemizi de ciddi şekilde etkilediği bir vakıa.

Bütün olumsuzluklara rağmen milletimizin içinden çıkmış, onlar gibi düşünen, onlar gibi inanan ve onlarla aynı dili konuşan Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bir kadronun problemlerin üstesinden gelmek için canhıraş bir şekilde mücadele ettiklerinin de şahidiyiz.

CHP'nin başını çektiği, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı dışında ortak yönleri olmayan altılı masa ve onlar gibi düşünenlerin husumet dolu değerlendirmelerine, artık alıştık… Ülke gerçeklerinden alabildiğine habersiz, bütün dertleri her şeyi kirletmek ya da itibarsızlaştırmak olan bir güruh bu. Ve kendilerinden bekleneni yapıyorlar.

Yolları bir şekilde AK Parti ile kesiştikten sonra bir şekilde kenara çekilmek durumunda kalanların, doğuştan muhalifleri aratmayan tavırları da, bildik hususlardan. Bir kere geldikleri/getirildikleri konumları müktesep hak kabul ederek, bundan mahrum kalmayı bir türlü içine sindiremeyen bu kesim için yapılacak bir şey yok.

Ancak, son zamanlarda sureta haktan gözükerek sanki özeleştiri yapıyormuş gibi davranan birileri peyda oldu. Yazıp söyledikleri, yaklaşan seçimlerde yaşanabilecek bir kırılmadan endişe ediyormuş havası taşıyan bu kesimin samimi mi olduğu yoksa altılı masaya hizmet mi ettiği, ciddi bir soru işareti…

Hayat pahalılığı ile mücadele başta olmak üzere, yapılan hiçbir şeyi yeterli görmüyormuş gibi davranıyor bu kesim. Her ne yapılmışsa, bunan çok daha fazlasının yapılması gerektiği kanaatindeler. Bir şeyler verirken bunların kaynaklarının da bulunması gerektiği, dolayısıyla atılan adımların ince hesaplardan sonra atıldığı gerçeği umurlarında bile değil. Aksi durumun, seçimlerde bir kırılmayı davet manasına geldiğini vurgulamayı da ihmal etmiyorlar tabii…

Maaş ve ücretlerdeki rekor artışları, yüksek taban fiyatları, enerji başta olmak üzere dar ve sabit gelirlilere yönelik sübvansiyonları, yani hayat pahalılığı ile mücadele etmeye yönelik bütün adımları adeta yok kabul eden bir kesim bu. Görünüşte, AK Parti'nin 2023 seçimlerinden başarılı çıkmasını istiyor gibiler. Ama netice olarak zarar verdikleri, kesin.

Her şeyi çok iyi bildiklerini zannedenler, iyi niyetli olduklarını, dolayısıyla eleştirilerinin 'dostun attığı gül' şeklinde karşılanması gerektiğini düşünüyor olabilirler. Ancak bazen dostun attığı gülün düşmanın attığı taştan daha çok acıttığını da unutmamak gerek…

Gülü de usulünce atmalı…