Milat…
Uçaklar, helikopterler, tanklar ve zırhlı araçlar… Gerektiğinde düşmana karşı ülkeyi korumaları için kendilerine teslim edilen silahları milletimize çeviren FETÖ güruhunun 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti…
Geriye doğru bakıldığında, 15 Temmuz'un çeşitli açılardan adeta bir milat teşkil ettiğini söylemek gerek. Başta terörle mücadele olmak üzere birçok hususta sağlanan tartışmasız başarıda, devletin çeşitli kademelerindeki kadroların saflaştırılmasının büyük katkısı oldu, mesela.
Terörist diye dağın taşın bombalandığının farkında oldukları halde birilerini memnun edebilmek için bunu milletimize terörle mücadele diye yutturmaya çalışanların tarihe karışmasını, yurt içinde terör unsurlarının nerdeyse bitirilmesi izledi.
Irak'ın kuzeyinden başlayıp Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e uzatılması düşünülen terör koridoru ile ilgili ikircikli davranışların yerini kararlılık aldı. Bunun neticesinde karşımızdaki süper güçlere rağmen bölgede yaptığımız başarılı harekatlarla birilerinin hesaplarını altüst ettik.
Bu adımların, Suriye'nin kuzeyinde belki çok daha önce atılması gereken adımları engellemek için bin türlü bahane uyduran FETÖ uşaklarının tasfiyesi sonrası ancak atılabilmesi, ne tür bir ihanetle karşı karşıya bulunduğumuzun da delili.
Bulundukları makamlarda, ülke olarak ileriye gitmemizi sağlayacak adımlara destek yerine köstek olmaya çalışanların tasfiyesi, savunma sanayiinde yerlilik başta olmak üzere birçok sahada kısa sürede muhteşem neticeler alınmasını sağladı.
Savunma sanayinde yerlilik oranını yükseltmeye çalışanları engelleyenlerin de FETÖ mensupları olduğu ve ülkemizin bu sahada gelişmesini engellemek için çabaladıklarının anlaşılması, son senelerdeki gelişmelerin önemli sebeplerinden.
Kendi ayaklarımız üzerinde durma kararlılığımızın pekişmesinden memnun olmayanların saldırılarını sürdürdükleri ve içeriden bazılarının da halen bunlara destek verdikleri, malum. Ama yine de sureta haktan gözükerek hemen her sahada ülkemizin gelişmesini engellemeye çalışanların büyük ölçüde tasfiye edilmiş olduklarının altını çizmek gerek.
CHP'nin ve belirli ölçüde başını çektiği ittifaka mensup irili ufaklı partilerin 15 Temmuz'daki muhteşem şahlanmayı itibarsızlaştırma yönündeki çabaları, belki üzüntü verici. Ancak bu tür davranışların, uyanık olmamız ve her zaman kötüsü ile karşılaşma ihtimalini göz önünde bulundurmamız gerektiğini hatırlattığı da unutulmamalı.
15 Temmuz'daki şahlanışımızla, unutulmaz bir ders verdiğimiz dış mihraklar ve içimizdeki uzantılarının amaçlarına ulaşabilmek için değişik yolları denemeyi sürdürdüklerini de biliyoruz…
252 şehit ve 2.200 civarında gazi verdiğimiz 15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak, önemli. Ama düşmanlarımızın değişik şekillerde üzerimize geldiklerinin farkında olmak ve buna göre tedbirler almak da en az bunun kadar önemli…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- AB, para mı dağıtacak?.. (21.09.2024)
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)