EKREM KIZILTAŞ

Sonunda bize geliyorlar…

Taliban yönetimi, 90'ların sonunda ABD'nin istediği gibi uyuşturucu tarlalarına dokunmasa ve Hint Okyanusu'na uzanacak boru hattından Afganistan'ın payını istemese, ülke 11 Eylül sonrası işgale maruz kalır mıydı, bilinmez.
Doğu Akdeniz'in adeta bir doğalgaz deposu olduğu ortaya çıktıktan sonra yaşananlara da benzer şekilde yaklaşabiliriz. 2013'ten itibaren maruz kaldığımız saldırı girişimlerinde, trilyonlarca metreküp doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması ile ilgili hesapların payı var mıydı sorusu, meselenin püf noktası belki de...
Gazın boru hattı ile Yunanistan üzerinden ulaştırılmasını hedefleyen East Med'in imkansız bir proje olduğu ortaya çıkmasaydı, Filistin meselesi ile ilgili kararlı duruşunu sürdüren Türkiye'nin İsrail'in yumuşama girişimlerine muhatap olup olmayacağı da, önemli...
Kendi ayakları üzerinde duran ve sahada da gücünü gösteren bir Türkiye var. Bu sebeple, biz olduğumuz yerde dururken, çevrede dolaşıp duranlar 'sonunda bize geliyorlar'…
Dış mihrakların Türkiye'nin gücünü hazmetmekte zorlanması, makul. Ancak benzer düşünen ve doğru yanlış her konuyu muhalefet için kullanan içimizdeki uzantıları, incitici.
Türkiye'nin gücüne inanmayanlar, Rusya ve Ukrayna Dışişleri bakanlarının Antalya'da bir araya getirilmelerinden hiç hoşlanmadı. Bakanların buluşması, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta ülkemizin herhangi bir rol oynama şansı olmadığı iddiasını tekrarlayıp duranları şapa oturttu adeta.
Savaş başladıktan sonra üst düzeydeki ilk doğrudan görüşmenin Türkiye'de yapılması, diplomatik bir başarı. Zaten sınırlı beklentilerle gerçekleşen buluşmanın, bundan sonraki gelişmelere sağlayabileceği katkıların önemi de herkesin malumu.
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya yönelik tavrı her iki ülke tarafından da kabul gören Türkiye'nin diplomatik başarısını vatandaşımız olan birilerinin hazımsızlıkla karşılaması, düşündürücü. Aynı çevrelerin, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un ülkemizi ziyaretine benzer şekilde yaklaşması da...
İsrail ile ilişkilere kategorik olarak karşı çıkan ve cumhurbaşkanı Herzog'un Ankara ziyaretini kabul edilemez bulanlar, ayrı bir husus. Filistinli yetkililerin faydalı olacağını düşündükleri bir ziyarete Filistinliler adına karşı çıkmak, bu kesimin eleştirilerinin düşündürücü yanı.
Türkiye'nin yalnızlaştığını söylemeye meraklı olanların, BAE ile ilişkilerde sağlanan gelişmeler gibi İsrail Cumhurbaşkanının ziyareti de canlarını sıkmış belli ki. Mısır ve başka bazı ülkelerle ilişkilerin gelişeceğine dair işaretler de keza...
Bütün bu olup bitenlerin en düşündürücü yanı, içimizden birilerinin Türkiye'nin tartışmalı hususlarda geri adım atmamasına üzülmeleri…
Sevindirici olan da, kendi ayaklarımız üzerinde durma kararlılığımızın meyvelerini toplamaya başlamış olmamız…
Etrafta ne kadar dolaşırlarsa dolaşsınlar, sonunda bize geliyorlar çünkü…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.