Oyalama taktiği…

Benzemezler ittifakının Parlamenter Sistem'e dönüş mutabakat metni, Nasreddin Hoca'nın borçlu olduğu komşusuna söylediklerini hatırlatıyor. Hoca, 'evin önüne dikenli tel çektim, koyunlar geçerken takılacak yünleri satıp, paranı ödeyeceğim' dediği komşusu gülünce, 'gördün peşin parayı, gülüyorsun' diye de ekler, malum…

Her nereden talimat aldılarsa, Parlamenter Sistem'i getirmek için adeta yırtınan 6+1'in durumu da aşağı yukarı aynı.

Önce 2023 seçiminde Cumhurbaşkanlığını ve bu arada anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek parlamento çoğunluğunu kazanacaklar. Cumhurbaşkanı, yetkilerini kullanıp ülkeyi yönetmek yerine Parlamenter Sistem'e geçiş sürecini başlatacak. Bu da tabii referandum manasına geliyor.

Milletimiz, yıllardan sonra nihayet ele geçirdiği yetkileri devretme yanında ülkenin zayıf ve kırılgan koalisyon hükümetleri ile yönetilme ihtimaline razı olur da referandumda Parlamenter Sistem'e evet derse, bu defa yapılacak seçimleri de kazanmaları gerekecek…

Nereden bakarsanız bakın uzun bir yolculuk bu. Bütün bu hengamede ülkenin nasıl idare edileceği ve karşılaşılan problemlerle nasıl mücadele edileceği gibi konular ise CHP'nin başını çektiği partilerin umurunda bile değil.

Altı benzemez ve gizli ortak HDP'nin üye ve sempatizanlarının süreci anlayıp anlamadıkları ve Hoca Nasreddin'in alacaklısı gibi peşin parayı görünce gülüp gülmedikleri, belirsiz. Ama Parlamenter Sisteme ulaşabilmek için geçilmesi gereken aşamaları bilenlerin, söylenenleri bıyık altından gülümseyerek izledikleri söylenebilir.

Ülkeyi Parlamenter Sistem'e taşıma konusunda çok istekli olanların, bundan sonrası için neler düşündükleri, meselenin en önemli yanı. Göstermemeye çalıştıkları ortakları HDP'nin ne düşündüğünü bilsek de CHP, İP ve irili ufaklı diğerlerinin Türkiye'nin geleceği ile ilgili düşünceleri hakkında herhangi bir açıklık yok çünkü.

Bu konu için dostlarından gelecek yeni talimatları bekleyecekleri düşünülebilir. Zaten hedeflerine ulaşamayacaklarını bildikleri için akışına bırakmış da olabilirler.

Hazırlanan metin belirsizliklerle dolu. Konuyu izah sadedindeki açıklamaları söylediklerine kendilerinin de inanmadığını gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden parlamenter sisteme geçişi isteyen partilerin en irisi CHP. Ancak, normalde başbakanlığa kendisi talip olması gereken Kılıçdaroğlu'nun Meral Akşener'i işaret etmesi, bunun göstergelerinden.

Bu CHP'nin eriyeceği ve İP'in ana muhalefet konumuna geleceği manasına geliyorsa, makul. Ama CHP Genel Başkanı'nın başbakanlığı ittifakın daha küçük partisine ikram etmesi, tuhaf. Tabii, cumhurbaşkanlığı adaylığının kabul edilmesi için bir rüşvet değilse…

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti husumeti dışında ortak yönleri olmayanlar, bir yere varamayacaklarını bilseler de, böylelikle kitlelerini oyalıyorlar hiç değilse…