EKREM KIZILTAŞ

Kazanmak, kaybetmek…

CHP'nin başını çektiği ittifakın tartıştığı rivayet edilen konulardan en heyecan verici olanı, ittifakın isminin değişme ihtimali. Tabii ki 'Millet' ismini bırakıp yerine 'Zillet' ismini tercih edecekleri düşünülemez. Ama ağırlığını milletimizle kan uyuşmazlığı problemi olanların oluşturduğu ittifakın ismini değiştirmeleri yerinde olur.

Ülkemizin ve milletimizin menfaatlerinin gösterdiği yönde değil tam aksi istikamette yürümeyi tercih edeninden, bu toprakların değerleri ile kavgalı olanına kadar bir sürü parti tarafından oluşturulan bir yapının 'Millet İttifakı' ismini taşıması, hakikaten garip.

Kendisine muhtaç olunduğu düşünülen ve ama terör bağlantısından vazgeçmeyi aklının uçundan bile geçirmeyen HDP'nin de, söz konusu ittifakın gizli ya da açık üyesi olduğu düşünülürse, tablo tamamlanır.

Ülkemizin çeşitli saldırılarla karşı karşıya bulunduğu süreçte, saldırganlara ağızlarını açıp tek kelime bile etmeyen, hatta onlarla beraber hareket eden benzemezler ittifakının genişlemeye yönelik hesaplarının tutup tutmayacağını, zaman gösterecek.

Çeşitli atraksiyonlarla daha fazla insanı yanlarına çekmeye çalışanların, olup biteni sabırlı ve dikkatli bir şekilde izleyen milletimizin bir hesabı olduğunu unutmamaları gerek…

İttifakın irili ufaklı partilerinin 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'le alakalı çalışmalarının bitmek üzere olduğu söylentilerinin heyecan verici bir tarafı yok. 1876'ya ya da 1908'e kadar uzanmaya gerek yok. Parlamenter Sistem'in 1950 sonrası uygulamaları da, iyi yöndeki gelişmeleri engellemeye ne kadar müsait bir sistem olduğunun örnekleri ile dolu.

Demokles'in kılıcı gibi ülkenin tepesinde sallanıp duran darbe ve muhtıra tehditleri. Tek partinin iktidara gelememesi durumunda oluşturulan yamalı bohça koalisyonlar. Sadece devam edip edemeyecekleri değil, ne yapıp yapmayacakları da vesayet odaklarının kararlarına bağlı güçsüz hükümetler. İstedikleri partilerden istedikleri kişi ya da kişileri istifa ettirerek, güya demokrasi adına kurdurdukları ara dönem hükümetleri ile arzu ettikleri düzenlemeleri yaptırabilen güç odakları…

Parlamenter Sistem'in faziletleri (!) say say bitmez… Sembolik olduğu söylenen cumhurbaşkanının mutlaka birilerinin istediği kişi olması için, istenmeyen adayın kafasına tabanca dayamak ya da TBMM üzerinde uçaklar uçurmak filan da bu cümledendir.

Geriye doğru baktığımızda, hükümetlerin aldığı kararlardan çok onlara aldırılan kararlar söz konusudur ve bunların ülkemizin heba olan yılları manasına geldiğini hepimiz biliriz.

Meselenin özeti, Türkiye'ye diz çöktürmek için saldıranlarla beraber hareket eden bu güruhun emellerine ulaşmasının ülkemizi on yıllarca geriye götüreceği gerçeğidir.

Saldırganlarla mücadele halindeyiz ve bazı kayıplarımız da var maalesef. Ama unutmayalım ki, saldırganların istediklerini yapacak birileri işbaşına gelirse, kaybedeceklerimizin haddi hesabı olmaz!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.