Çıkıntılık…
Ehemmiyetleri kendilerinden menkul birilerinin aradan fırlayıp 'çıkıntılık' yapmadıkları gün yok gibi. Bunların insana benzer tarafları olmadığı gibi söylediklerinin objektif herhangi bir karşılığı da yok…
Nasıl olsa kendilerine destek çıkılacağı zannıyla, olmadığını söyledikleri özgürlükleri kanırtarak kullanıyor bu kesim. Ve ülkemiz gelişip ilerledikçe ve hele kendi ayakları üzerinde durma kararlılığı arttıkça da, adeta kuduruyorlar.
Bir kısmının aidiyetleri şüpheli olsa da önemlice bir kısmı devşirilmişlerden oluşan bu güruhun, ülkemizin tekrar vesayet zincirleri ile bağlı hale gelmesi için yapmayacağı şey yok. Bir dönemin el üstünde tutulan kof aktörleri kendilerine değer verilecek, en azından veriliyormuş gibi yapılacak ortamın ancak böylelikle oluşacağını düşünüyorlar.
Milletimiz Kurtuluş Savaşı yıllarında varlık yokluk mücadelesi verirken, ya Avrupa ülkelerine kaçan ya da işgal güçleri ile balolarda boy gösterenlerin torunlarının, adeta yeni bir kurtuluş savaşının verildiği bugünlerde teslimiyet çağrılarında bulunmaları şaşırtmıyor...
Üretim, yatırım, istihdam, ihracat artıp cari açık azaldıkça üzülen, millet olarak hepimizi üzecek gelişmeler olduğunda sevinen birilerinden başkası da beklenmez zaten...
Kendilerini güden dış güçlerden aldıkları emirle ülkemizi hemen her konuda sıkıntılar çekilen günlere döndürmek için çabalayanlar, üst üste söyledikleri yalanlarla milletimizi bunun aksine inandırmaya çalışıyor ve bunu başaramayınca da çıldırıyorlar.
Şöhretin zirvelerinde oldukları dönemde özellikle inançlı kesimlerin ensesinde boza pişirmeye meraklı mütegallibe kesim, marjinal kesimlerle kucak kucağa vererek milletimizin değer verdiklerine hakaretle varlığını gösteriyor.
Kendi mahallelerinin her nasılsa kendileri gibi düşünen ya da o şekilde düşünmeye şartlandırılmış bir avuç mensubundan başkasına hitap edemediklerinin farkında olmayanların tek derdi insanımızın kafasını karıştırarak o eski mesut günlere(!) tekrar dönebilmek.
Ancak köprülerin altından çok sular aktı ve nezaketen kendilerine pek hatırlatılmasa da, insanımız vaktiyle neler yaptıkları konusunda ciddi fikirlere sahip artık.
Güya milletimiz için çalışıyormuş gibi yaptıkları dönemlerde edindikleri servetlerinin bir işe yaramadığının, gün geçtikçe azaldıklarının, yok olduklarının ve artık herhangi bir önemlerinin kalmadığının farkında bile değiller...
İnsanların arasına karışın, biraz olsun onları anlamaya çalışın ve milletimizin değer verdiklerine değer vermeye çalışın gibisinden tavsiyelerin bu güruh açısından herhangi bir anlamı olsa, iyi olurdu.
Ancak karşımızda görmeyen, duymayan, hissetmeyen ve anlamayan birileri var. Mevcut durumu anlamak ve alışmak kendilerine zor geldiği için huysuzlaşıyor ve huysuzlaştıkça da bütün sınırları zedeleyecek şekilde 'çıkıntılık' yapıyorlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- AB, para mı dağıtacak?.. (21.09.2024)
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)
- Emeklilerin hali… (01.09.2024)
- Değişim şart!.. (31.08.2024)