Taraftarı oldukları siyasi hareketin oluşturduğu algılar sebebiyle bizzat gördükleri, bildikleri hatta kullandıkları bazı şeylerin aslında olmadığına bile inanabilenlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Yalanın gerçeklerden daha hızlı yayıldığını biliyor olsak da, içimizden bazılarının yalan olduğunu bildikleri şeylere bile inanmaları, şaşırtıcı.
Belki gençleri mazur görsek bile, yaşları önceki dönemlerle günümüz arasında mukayese yapmaya uygun olanların tutumunu anlamak zor.
Orta yaş ve üstündekilerin, sağlık sisteminde AK Parti öncesi dönemde toplum olarak çektiklerimizi unutmuş olmaları mümkün değil, mesela. Hastane önlerindeki kuyruklar ve ilaç temininde yaşanan zorluklar kolay unutulmaz.
Devletin dezavantajlı kesimlere yönelik muazzam hizmetlerindeki gelişmeler, hepimiz tarafından değilse de engelli, yaşlı ve çeşitli sebeplerle bakıma muhtaç yakınları olanlar tarafından biliniyor olmalı.
Sosyal devlet olgusunun gerçekten ete kemiğe kavuştuğu bir zamandayız. Sağ elin verdiğini sol el görmemeli diye düşündüklerinden, yapanlar yeteri kadar anlatmıyor belki. Ama azıcık dikkat edenler, yaşananların farkında.
Vaktiyle nal çivisi bile yapamadığı söylenen ülkemizin sanayide aldığı mesafe hiç de küçümsenebilecek gibi değil. Ülkemizin hemen her tarafında adeta pıtrak gibi çoğalan Organize Sanayi Bölgeleri, en azından ilgi duyanların gözünden kaçmıyordur.
Savunma sanayinde yerlilik oranının gittikçe artması ve birtakım ülkelerin bize satmak ya da kiralamak istemedikleri birçok şeyi artık yaptığımızın dünya bile farkında. İçimizden bazılarının bunları yok sayması akıl alır gibi değil.
Ülkemizde hemen her sahada muhteşem gelişmeler yaşandı ve yaşanıyor. Sağlık sistemimizin Kovid-19 salgını ile mücadeledeki başarısı bir yana, ekonomide birilerinin beklediği kötü tablolara da izin verilmedi, şükür.
Salgınla ilgili gelişmelerin daha iyiye doğru gittiği bir süreçteyiz. Vaka, hastalık ve ölüm oranlarındaki düşüş ve aşı konusundaki gelişmelere bakılırsa, normalleşme inşallah yakın…
Gerçekten muhalefet yapmak yerine yalanlarla iş kotarmaya çalışanlar, salgın sonrası iyi gelişmelerin daha da artacağını bildikleri için telaştalar. Yalanın ve şirretliğin dozunu artırmaları bundan.
Var olanları inkar eden ve yapmaya değil yıkmaya niyetli olanların oyunlarını bozmak, geleceğimiz açısından önemli.
Sahip olduklarımızı öğrenir ve bunları muhafaza için gerekenleri yapmaya niyetlenirsek, gerisi kolay!..