Türkiye'nin ayakları üzerinde durma kararlılığı, ihtiyaçlarını yerli imkanlar ile karşılama konusunda ciddi mesafeler alması, kendi göbeğini kesecek adımlar atması ve benzeri davranışları sebebiyle rahatsızlık duyanların sayısında artış olduğuna dair rivayetler gırla…
ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Rand Corporation tarafından hazırlatılan 'Türkiye'nin Milliyetçi Yönelişi' başlıklı raporda da, ordumuzdaki 'orta kademe askerlerde' rahatsızlık olduğu dile getirilmiş.
Rahatsızlık sebebi olarak ordudaki tasfiyelerin ve komutadan memnuniyetsizliğin zikredildiği raporda yer alan bazı ifadeler, asıl rahatsızlığın ABD'de olduğunun göstergesi. 'NATO'cu askerlerle iletişim kurulması' şeklindeki tavsiyeye bakılırsa, raporda bir tespit yapılmaktan çok dilek ve temennilerin dile getirildiğini söylemek mümkün.
Ülkeyi başkalarına peşkeş çekmek niyetiyle TSK'ya sızarak tarihin en büyük ihanetlerinden birisine imza atanların tasfiyesinin, bırakın rahatsızlık doğurmayı, memnuniyetle karşılanması gerekir öncelikle. Ve öyle de.
Memnuniyetsizlik iddialarının ABD'lilerin ham hayali olduğunun bir başka delili de, ülkemizin savunma sanayi konusunda yüzde 70'leri aşan bir seviyeyi yakalamış olmamız.
ABD, iletişim kurulacak değil köle olarak kullanabileceği birilerini arıyor olmalı. Teröristlere hediye ettiği halde ihtiyaç duyduğumuz silah sistemlerini bize satmayan, parasını aldığı halde beraber ürettiğimiz uçakları bile vermeye yanaşmayan bir güçle kim iş tutar ki!..
Rand Corporation raporundaki en dikkat çekici hususlardan birisi de, Türkiye'de "ABD dostu bir siyasi muhalefet" ile çalışılması yönündeki tavsiye.
Raporu yazanlar da, kast edilenler de, bizler de kimlerin işaret edildiğini biliyoruz. 'ABD dostu siyasi muhalefet' sözü ile Türkiye'nin değil ABD'nin menfaatlerini önceleyen siyasilerin kast edildiği çok açık.
'NEDEN YAPTI' YERİNE 'NE YAPTI'!..
Rand ve benzeri kuruluşların rahatsızlıkları ülkemizin doğru yolda olduğunun en açık göstergesi. Onlarla aynı paralelde bulundukları için rahatsızlık duyanlar meselesi ise biraz karmaşık.
Atılan her adımın ve yaşanan her gelişmenin Türkiye'nin tekrar kontrol edilebilir hale gelme ihtimalini azalttığının dışardakiler kadar içerdeki uzantıları da farkında.
Söz konusu Türkiye'nin menfaatleri ise; ülke lehine gelişmelerin çok daha fazlasının olmamasından şikayetçi olmaları gerekirken, hizmetlerden rahatsızlık duyanlara söylenebilecek çok şey var… Ama galiba en net olan, bunların hakikaten 'rahatsız' yani 'hasta' oldukları…
Ülke ve millet için yapılan her şeyden rahatsızlık duymaları, başta genel başkanları Kılıçdaroğlu olmak üzere bazı CHP'liler ve onlarla aynı şekilde düşünenlerin bariz vasıflarından…
Mega projelerden rahatsızlıklarını ve köprüler, otoyollar, havaalanları gibi yatırımları engellemek için yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Savunma sanayinin millileştirilmesi konusundaki gelişmelerden bile rahatsız olmaları ise, asıl dikkat çekici yönleri.
Doğrudan karşı çıkmak milletimizce anlaşılacağı için olsa gerek, ülkemizin aldığı mesafeleri dolaylı yollardan itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
İlgi çekici olan ise, yapılanlardan rahatsızlık duyan ve yapılacaklara hep karşı çıkanların, 'AK Parti ne yaptı bu ülkede' ya da 'Recep Tayyip Erdoğan ne yaptı' şeklinde sorular sormaya olan düşkünlükleri.
'Ne yaptı?' diye sormaları da, 'AK Parti ya da Recep Tayyip Erdoğan neden yaptı bunları?' diyemediklerinden herhalde…
Evet, rahatsız olan çok… Ne diyelim, Allah (cc) artırsın!..