ZEYTİN Dalı Harekatı, esas itibariyle bitmiş durumda. Çevresi terör unsurlarından tamamıyla temizlenen Afrin'de iç temizlik devam ediyor. Münbiç ve Fırat'ın doğusu, bundan sonranın kilit konuları olacak gibi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının ilk günlerinde, 'girmemelisiniz, sizin meseleniz değil, bırakın Suriye kendi meselesini kendi halletsin' ve benzeri argümanlar ile 'zor girersiniz, girseniz deorada ağır kayıplar verirsiniz,buralar Türkiye'nin Vietnam'ıolur' şeklindeki sözler havada uçuşuyordu. Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturabilmek için çabalayan dış mihraklar ve içerideki işbirlikçileri, ülkemizi güvenliğiaçısından hayati önemde olan buoperasyonlardan vazgeçirebilmekiçin birbirleriyle yarışıyorlardı adeta.
Türkiye'nin yaptıkları planları altüst ettiğini görenlerin kaygılarını anlamak kolay. Ancak vatandaşımız olup, tehlikenin farkında değilmiş gibiyapanların hangi akla hizmetettiklerini anlayabilmek, işin zor tarafı. Fırat Kalkanı ve ardından Zeytin Dalı başarıyla neticelendirildi.
Ciddi kayıplar vermeden ve yıkıma sebebiyet verilmediğigibi sivillerin de burnukanatılmadan...
Şimdi Münbiç ve Fırat'ın doğusu ile ilgili benzer söylemler kaplamaya başladı ortalığı. 'Girmemelisiniz, Türkiye'nin meselesi değil' şarkılarına, 'Münbiç ve Fırat'ın doğusuAfrin gibi değil. Afrin'i terkeden teröristler Münbiç'eyerleştiler. Hem orada ABD'lilerde var' nakaratı eşlik ediyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nı mecbur kaldığı için yaptı Türkiye.
Karşıtları da bunun farkında. Her ikibölge de, sınır güvenliğimizi veiç asayişimizi doğrudanilgilendiren yerlerdi... Münbiç veFırat'ın doğusu ile ilgili durum da öyle.
O KADAR DADEĞİL!..
2011 sonrası başlayan süreçte, TSK ve devletin çeşitli kademelerine sinsice yerleşen FETÖ mensupları sebebiyle, yapılması gerekenlerin vaktiyleyapılmamış olmasının karşımızaçıkardığı faturalardı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı. Şimdi ciddi bir zaruret olarak karşımızda duran Münbiç ve Fırat'ın doğusunun teröristlerden temizlenmesi konusu da aynı. Terör unsurlarının ülkemizi tehdit edecek bir şekilde bölgeye yerleşmesinin, daha başlangıçta önlenmesi gerekirdi oysa. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'nda olduğu gibi Türkiye'ninkararlılıkla Münbiç ve Fırat'ındoğusu konusunu halletmemesihalinde, uzak olmayan birzamanda ciddi sıkıntılarla karşıkarşıya kalacağı açık. Başta ABD olmak üzere bölge ile ilgili plan yapanların, uluslararası kurallar ve benzeri kriterlere aldırmayıp, kendi stratejik hesaplarını temel aldıklarını biliyoruz. Tabii müttefiklik ve benzeri kavramlarla hiç alakalarının olmadığını da... 'Sakin olun, sabredin, gelişmeleri izleyin, bakarsınız kendiliğinden düzelir' gibi sözlerin hiçbir karşılığının olmadığını ve eğer durursak,sömürü çarkının öncelikle bölgeyisonrasında da ülkemizi içinealacağını ve o zaman bu sarmaldan sıyrılmanın mümkün olmayacağının da farkındayız... Akıl almaz kararlar alan ve akıl almaz işler yapmaya soyunan ABD'nin bir gün aklınınbaşına geleceğini ve uluslararasıkurallara ve müttefiklik ilişkilerineuygun olmayan davranışlardanvazgeçeceğine ancak aptallar inanır.
Vahim olan, ABD'nin yapmakta olduğu akıl dışı işlerden bir gün vaz geçeceği ve o güne kadar yapıp ettiği bütün yanlışlıkları tamir edeceğine inanacak kadar aptal olanlardan içimizde de bulunuyor olması. Olan olmuş, biten bitmiş nerdeyse. Ama aptallargüruhu hala 'dur bakalım neolacak!' deme eğiliminde...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.