Başını CHP zihniyetinin çektiği birileri, ülkeyi nasıl geriyegötürebilecekleri ya da en azındanyerinde saydırabilecekleriüzerine hesaplar yapmakla meşguller hala.
Önce YSK, ardından Danıştay. AYM, olmadı AİHM.
Son ümit olarak da BM yolunu deneyecekmiş CHP... YSK konusunda son merci olduğu için netice alamayacaklarını tabii ki biliyorlar.
Bütün bunlar olup biterken CHP içindeki fırtına bir şekilde diner ümidindeler, belli ki. Türkiye'nin artık hangi aşamaya geldiğinin farkında değiller anlaşılan ve bu sebeple 2019'a yönelik planve projeler gündemlerinde bile yok. Bütün mesailerini vesayetindevamını sağlayabilmek için kullanmaya niyetli oldukları gözüküyor.
Onlar oyalanadursun, Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan Türkiye'nin kendi ayakları üzerindeki duruşunu kuvvetlendirmek için durmadan koşturuyor.
15 Temmuz'un artık kaçınılmaz hale getirdiği hükümet sistemi değişikliğini gerçekleştirip, uzak gözükmek mecburiyetinde olması bir mevzuat işi olan partisine geri dönmek ve 21 Mayıs'ta gerçekleşeceği anlaşılan Genel Başkanlık, başlı başına yorucu bir mesai aslında.
Ancak Hindistan'a gidiyor bu arada ve ardından Rusya, Çin, ABD ve Belçika ziyaretleri söz konusu.
Daha Yeni Delhi'ye iner inmez ülkenin en önemli 12 firmasının CEO'su ile toplantı gerçekleşmesi, konuya verilen önemin göstergesi.
İlaç sanayinde gelişmiş bir ülke olan Hindistan'ın Türkiye'de ilaçsanayine yatırım yapması ihtimali, içeride yapılacak üretim sebebiyle cari açığımızı azaltacak bir girişim mesela.
DEİK vasıtasıyla 160 civarında işadamımızın katılımıyla gerçekleşen ziyaret sırasında gerçekleştirilen iş forumu ve diğer temaslar, ciddi beklentiler doğurmuş durumda. Hindistan'da 40 milyon yenikonut demek olan '100 AkıllıŞehir' projesi, başta TOKİ olmaküzere inşaat sektörümüz içinoldukça cazip bir alan mesela.
Aynı şekilde metro, demiryolu, köprü inşaat gibi konularda uzmanlaşmış firmalarımız için de önemli imkanların doğabileceği bir ülke Hindistan.
Aslına dönmek...
Çok gündeme geliyor olmasa da, 1 milyar 350 milyon nüfuslu Hindistan günümüzün ve geleceğin önemli ülkelerinden birisi. Bu ülkeyle olan ticaret hacmimizin 6-7 milyardolar seviyesinden, 15-20 milyara,hatta daha yukarılara çıkması işten bile değil. Bunun için gayret etmek gerek ve Cumhurbaşkanımız da bunu yapıyor zaten. Her ziyaret, yeni görüşmeler, yeni bağlantılar, var olan problemlerin çözümü sebebiyle doğacak yeni imkanlar ve dolayısıyla gelişen ve ilerleyen Türkiye demek. Bu da, insanımız için hayat standartlarının ve refahın yükselişi manasına geliyor.
Cumhurbaşkanımızın dönüş yolunda altını çizdiği bazı hususlar da, bundan sonrasının yol işaretleri idi. AvrupaBirliği'nin fasılları açıp Türkiye ilemüzakerelere hemen başlamasıgerektiği, bunların en önemlilerinden birisi. AB ülkelerinin anlamsız oyalama taktiklerini sürdürmeleri durumunda Türkiye'nin AB yolculuğunundevamı ile ilgili bir referandum bile gündeme gelebilir.
Cumhurbaşkanımızın "MüslümanKardeşler Örgütü'nü terörörgütü olarak kabul etmediğinive bunu hemen her platformdadiye getirdiğini" söylemesi de, altıçizilmesi gereken sözlerinden.
Referandumda Güneydoğu'dan çıkan 'Evet' oylarının beklendiğinden yüksek çıktığı yorumuna katılmadığını, daha fazla beklediklerini söyleyen Cumhurbaşkanımız, 'Yine deneticenin güzel olduğunu veGüneydoğu'nun aslına rücuettiğini' söyledi. Güzel şeyler oluyor ve inşallah daha güzelleri de sırada...
Bu arada birileri başka işler yapıyor olsalar da, kervan yürüyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.