THY'nın ilk seferi vesilesiyle gittiğimiz Küba ile ilgili mülahazalara devam. Devam, çünkü özellikle de Castro'nun ölümünden sonra Türkiye gündeminde daha çok yer almaya başlayan bu ülke ve onunla bağlantılı şahsiyetler konusu, karmaşık.
Küba konusunda dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi ülkemiz insanının da değişik kanaatleri var.
Mesela, halen Komünist sistemle yönetilenKüba'yı bir tür cennet olarakdeğerlendirebiliyor kimileri. Tabii Küba'nın aslında bir tür cehennem olduğunu düşünenlerin sayıları da az değil. Küba'yı Türkiye ile mukayeseetmeye kalkışıp bir de dahaüstün gören ve öyle göstermeyeçalışanlar bile var... Her şey gibibütün medya kuruluşlarının da devleteait olduğu, internetin son derece kısıtlıolması yanında ciddi şekilde kontrolaltında tutulduğu, müsaade edilen azsayıda özel kuruluşun diğerlerindenkaliteli bir hizmet sunmalarınınkapatılma sebebi olduğu... bir ülkedenbahsediyoruz oysa.
Türkiye'deki özgürlük havasının bile tatmin etmediği bazı çevrelerin, özgürlüğün zerresi bile olmayan bir ülkeye övgüler düzmelerini anlayabilmek, imkansız.
Küba'nın dünyanın en çok görülmek istenen ülkelerinden birisi olması, daha çok insanlarda uyandırdığı meraktan olmalı. Esas konu ise içindekiler de dahil olmak üzere bu ülkeyi iyi bilen ne kadar insanın Küba'da yaşamak isteyebileceği... Bunun cevabı ise açık: Bir ada ülkesi olduğu halde,bırakın tekneyi, kimsenin birsandal sahibi olabilmesi bilemümkün değil Küba'da. İnsanların100 küsur km. ötedeki ABD'yekaçmalarından korkuyorlar çünkü.
'CHE' VE İNFAZLARI...
Ülkenin eğitim ve özellikle de sağlık alanında nispeten iyi olduğu, altı çizilmesi gereken bir husus. Ancak aletve edevat yokluğu sebebiyle sağlıkkuruluşlarının durumu içler acısı.
Birileri Küba'yı övmek amacıyla sıklıkla bu hususları gündeme getirseler de, tartışmalı bir durum var yani.
Başta Fidel Castro Ruz ve Ernesto 'Che' Guevara olmak üzere, Küba denince akla gelen isimlerle ilgili kanaatler de farklı. Ülkeyi 49 yılidare eden Fidel Castro'nun vefatısonrası yapılan değerlendirmeler de birbirinden farklıydı.
Kimileri yerinin doldurulması mümkün olmayan birini kaybetmiş gibi kahırlandı, Castro'nun ölümüyle.
Temelde ABD karşıtlığı sebebiyle takdir ediyor olsalar da, Castro'ya aslındahak etmediği methiyeler yapıldığı kanaatinde olanlar da var elbet...
Bunlar, 'Castro 49 yılını Sovyetlerve Çin yörüngesinde harcamakyerine, Küba için daha iyi şeyleryapabilirdi' diyorlar.
Castro ile ilgili kanaatler zıt kutuplarda toplanırken, Che ile ilgili durum biraz daha karmaşık. Hakkında bir şey bilmedikleri anlaşılan insanlar tarafından da adeta bir idol olarak görülen Ernesto 'Che' Guevara, yeni öğrenenlere derin hayal kırıklıkları yaşatacak özelliklere sahip.
Castro ile anlaşmazlıkları, ayrı bir mesele. Ama tıp eğitimi almış birhekim olan Che'nin askeri cezaevikomutanlığı sırasında doğrudaninfazlar yapmış olması, hakikaten can sıkıcı bir durum. Hele de, infaz ettiği kişi sayısının 300 civarında olduğu düşünülünce...
Küba bir tür cehennem değil tabii ki.
Ama cennet, işte o hiç değil... HazırTHY seferlere başlamış ve biletfiyatları da makulken, özellikleKüba ile ilgili çeşitli hayallerkuranların gidip görmelerindefayda var...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.