‘Olacak olan’ olacak!..

Mısır tarafından geçtiğimiz çarşamba günü BMGK'ya sunulan ve 'İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını' talep eden karar tasarısı, Sisi'nin Trump'tan yediği rivayet edilen fırça sebebiyle, perşembe günü yine Mısır tarafından erteletildi. Ancak Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından Cuma günü BMGK'ya getirilerek oylandı ve ABD'nin çekimser kalması üzerine 14 oyla kabul edildi.
Böylelikle, BM Güvenlik Konseyi'nde 'olması gereken'in, arada sırada da olsa olabildiğine şahit oldu bütün dünya...
ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanmasının ardından kabul edilen BMGK kararı, aslında çok önce alınmış olması gereken bir karardı çünkü.
'Dağdan gelenlerin bağdakileri kovması' suretiyle 1948'de Birleşmiş Milletler tarafından kurduruldu İsrail. Kuruluşu sonrasında da, habis bir ur gibi yayılarak Filistin'in büyük bir bölümüne yayıldı.
Bu süreçte uluslararası kuralları sürekli olarak ihlal etmiş olsa da, başta ABD olmak üzere hamilerinin gayreti sayesinde aleyhine doğru dürüst bir karar da alınamadı BM tarafından.
Genel Kurulun bazı kararları da, Güvenlik Konseyi'nde ABD tarafından 'veto' edildi. 'Kazara' alınan birkaç kararları da, İsrail 'takmadı' zaten.
Şimdi ABD'deki 'ara dönem' sayesinde, yani bir anlamda 'kazara' alınan bu karar, İsrail'le ilgili olarak günü geldiğinde hep olacak olanın ilklerinden...
Varlığı bile tartışmalı olan İsrail'in sürekli olarak yayılma stratejisi gütmesi, bütün uluslararası ve insani kuralların kökten ihlali çünkü.
Böyle gitmez!..
Filistin yönetiminin, "İsrail politikasına büyük bir tokat" olarak nitelendirdiği kararın şaşırttığı anlaşılan İsraillilerin söyledikleri de, meseleyi açık ediyor zaten. Söz konusu kararın uluslararası kurallara aykırı olduğundan değil, ABD'nin kendilerine arka çıkmaktan vazgeçtiğini söyleyebiliyorlar sadece.
Konu ile ilgili en çarpıcı yorum İsrail Enerji Bakanı Steinitz'den geldi: "ABD, Ortadoğu'daki tek müttefiki olan İsrail'i terk etti. Sekiz yıllık dostluğun ardından kalbimiz sızlıyor." 'Utanç verici' olarak değerlendirdikleri kararı reddettiklerini bildiren Başbakan Binyamin Netanyahu da, Obama yönetiminin 'İsrail'i savunmakta başarısız olmakla kalmadığını ve bu kararı perde arkasından gizlice tezgahlayıp desteklediğini' ileri sürüyor mesela...
Netenyahu'nun kararın geleceğine yönelik beklentisi de, Trump'un 'Demokrat ve Cumhuriyetçi dostlarıyla birlikte' bu kararın zarar verici etkilerini gidermesi...
Konu ile ilgili en dikkat çekici açıklama ise ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power'in "ABD, İsrail'e 50 yıldır devam eden yerleşim faaliyetlerini durdurması gerektiği mesajını gönderiyor" şeklindeki açıklaması. Her ne kadar yönetimin kararlarına nadiren etki ediyor olsa da, aklıselimin sesi bu çünkü...
Filistin tarafının kararla ilgili beklentileri pek yüksek değil. Göreve başlamak için gün sayan Trump'un da İsrail'in menfaatleri için çalışacağına kesin gözüyle bakılıyor çünkü.
Ancak son zamanlarda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından altı sıklıkla çizilmeye başlanan 'Dünyanın beşten büyük olduğu' gerçeği net olarak anlaşıldığında, devranın böyle dönmeye devam etmeyeceğini ve İsrail'in de eskisi gibi rahat olamayacağını söyleyebiliriz...
Olacak olan, olacak!..