Böylesi bir tespit yapabilmek için ancak pembe gözlük takılması gerektiğini düşünecekler olacaktır mutlaka. Ama dışarıdan ve içeriden birileri hoşlanmasalar da, Türkiye'moral üstünlük' konusundakelimenin tam manasıyla zirvede.
Bu hususta 15 Temmuz'da gösterilen benzersiz kahramanlıkların da epeyce bir katkısı var muhakkak. Ancak olay sadece bununla sınırlı değil. Çünkü çokciddi güç savaşlarınınyaşandığı ve bu sebepleyüz binlerce insanınhayatını kaybettiği,milyonlarcasının mültecikonumuna getirildiğibir vasatta, ülkeolarak doğrularısöylüyor ve sadece bununla da kalmıyor, uyguluyoruz da.
Bütün problemlerimizi halletmişiz ve herhangi bir problemimiz yok manasına değil bu sözler. Tabii ki üstesinden gelinmesi gereken bazı problemlerimiz ve daha alınması gereken mesafeler var. Ancak, ülkeolarak kendi ayaklarımız üzerindeduruyoruz ve kendi göbeğimizikendimiz kesme konusunda dakararlıyız.
ABD, Rusya, Almanya, Fransa, İran... Bu ülkelerin hiçbirisi,bütün dünyanın gözleri önündeyaşanan trajediler konusunda,kendilerinden beklendiği gibidavranmıyor, davranamıyorlar. Çünkü menfaatleri her şeyin önünde geliyor...
Suriye'de yaşananlarla ilgili gelişmelere bakın. Konuya müdahil onlarca ülke var nerdeyse ama meseleye Suriye ve Suriyelilerin menfaatleri temelinden bakan tek ülke Türkiye.
Suriye'nin bir bütün olarak kalması ve istikrarın tekrar hakim kılınmasının ülkemiz açısından önemli olması, bunun sebeplerinden birisi. Ama konu bunun de ötesinde: Suriye meselesine,'buradaki gelişmelerden nasılmenfaat sağlayabilirim' değil, 'buülkede yaşayan insanların acılarınanasıl bir çare bulabilirim' nokta-inazarından bakıyor Türkiye.
'BRAVO' DEMEKYETMEZ...
Suriye meselesine bir şekilde karışmakta olan ülkelerin tamamının derdi de, bu ülkenin geleceğini nasıl olup da kendi menfaatlerine uygun olarak düzenleyebilecekleri ile ilgili. Hayatlarını kaybeden yüz binler,mülteci konumuna düşen ve açaçıkkalan milyonlar umurlarındabile değil.
Türkiye'yi meseleye müdahil etmemeye çalışıyor, söyledikleri doğruları kulak ardı ediyor ve alabildiğine karıştırdıkları ülkeyi terk etmek zorunda kalanlara da, öncelikli adres olarak ülkemizi gösteriyorlar. Yaşananların insanlığın ortak problemi olduğu ve mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamakonusunda katkıda bulunmalarıgerektiğini söyleseler de, işfiiliyata gelince parmaklarını bilekıpırdatmıyor, Türkiye'ye 'bravo'demekle yetiniyorlar...
Yalnızca Suriye değil. Bu ülkenin yaşadıkları kadar vahim olmasa da, birilerinin çıkar hesaplarına dayalı olarak birçok başka ülke de oldukça zor günler yaşıyor. Dünyanın barış vehuzur içerisinde yaşamasını teminiçin dünya ülkelerince ortaklaşakurulan Birleşmiş Milletler veGüvenlik Konseyi ise, olup biteniseyretmekle yetiniyor.
Başta BM ve bu örgütün icra organı Güvenlik Konseyi'nin çarpık yapısı olmak üzere, uluslararası sistemin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar da nerdeyse sadece Türkiye'yi yönetenler tarafından gündeme getirilen bir mesele. Cumhurbaşkanımız RecepTayyip Erdoğan'ın, 'Dünya BeştenBüyüktür' sözü, aslında BM üyesibütün ülkelerin ortak sıkıntılarınıdile getiriyor.
Hülasa: Doğruları söyleyen ve doğru olanı yapan ve bunun için de dik duran bir ülkenin vatandaşlarıyız... Türkiye'yiistediği gibi yönlendiremedikleriiçin canları sıkılanlar veişbirlikçileri ne derlerse desinler,Moral Üstünlük Türkiye'de...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.